İzmir’de sıfır ve ikinci el konut satışlarında sert düşüşler devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğünün açıkladığı verilere göre, konut satışlarının en düşük olduğu 2020 yılı Ocak ayında İzmir’de 7 bin 212 olan konut satışı gerçekleşirken, 2021 yılı Ocak ayında yüzde 43,7 oranında azalarak 4 bin 63 oldu. İzmir’deki inşaat firmaları konut satışlarındaki durgunluğa karşı çözüm arayışlarına girdi.
Ocak 2021’de İzmir’de konut satışları 4 bin 63 konut olarak gerçekleşti ve Türkiye genelindeki payı yüzde 5,8’e düştü. İlk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,4 oranında azalarak bin 233 oldu. İzmir’de toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 30,3 oldu.
İzmir’de ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 43,3 oranında azalarak 2 bin 830 oldu. İzmir’de toplam konut satışları içinde ikince el konut satışlarının payı yüzde 69,7 oldu. İpotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 74,7 oranında azalarak 772 olarak gerçekleşti. İzmir’de Ocak ayında satışı yapılan konutların yüzde 19’u ipotekli satış olarak gerçekleşti. İpotekli satışların yüzde 23,2’sini ilk satış, yüzde 76,8’ini ise ikinci el satışlar oluşturdu.
“İzmir’de konut satışlarında kurallar değişmeli”
İzmir’de konut satış oranlarındaki sert düşüşlerin önüne geçilebilmesi için fiyatlandırma ve satış yöntemlerinde uygulanan eski alışkanlıkların değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Ekonomist Prof. Dr. Ahmet Yılmaz, çözüm şu önerilerini şöyle özetledi:
“Kamu bankalarının uyguladığı avantajlı kredi koşulları nedeniyle tüketiciler ihtiyaçları olmadığı halde bile konut alım aksiyonuna geçti. Bu döneminin yarattığı suni alımlar İzmir’de gayrimenkul endeks değerlerini alt-üst etti.
İzmir’in gayrimenkul finansal performansları ve endeks değerleri rakip illere göre oldukça düşük seviyelerde. Tüketiciler aynı kalitedeki bir gayrimenkulü çok daha uygun koşullarla sahip olabileceği bölgelere yönelmeye başladı. Koşullar ve istatistiki veriler, İzmir’de konut satışlarının daha da düşeceğini işaret ediyor. Merkez bankasının uyguladığı sıkı para politikası dövizi ve gayrimenkulü yatırım enstrümanı olmaktan çıkardığı için tasarruflar daha çok finansal yatırım araçlarına yöneldi. İnşaat firmalarının geleceği çok iyi okumaları ve satış stratejilerini değiştirmeleri gerekiyor,
Avantajlı kredi döneminde olduğu gibi ilanı girip, brandayı asıp satış ofisleri açıp müşterinin aramasına göre konut satış yapılamıyor, yapılamayacak. Satılamayan her konut inşaat firmalarına zaman ve para kaybettirecek. Gerçek alıcıların azalacağı bu koşullar altında İnşaat firmaları azalan konut alıcılarının dikkatlerini ileri düzeyde pazarlama stratejisi olan advertorial gayrimenkul pryöntemiyle kendilerini çekerek, rekabette avantaj sağlayabilirler. Gayrimenkulde en önemli unsur doğru fiyattır ve fiyatı da piyasa belirler. Mevcut piyasa koşullarında İzmir’deki konut fiyatları düşürülmediği sürece arz-talep dengesi bozulur ve İzmir ‘konut balonu’ krizi olur.