Şehrin ibadete açık en eski camilerinden olan Hisar
Camisi'nde restorasyon çalışmalarında sobna gelindi. Cami, Haziran
ayında açılacak. İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Muzaffer Ataseven,
1597-1598 yıllarında Aydınoğulları'ndan Özdemir oğlu Yakup Bey tarafından inşa
edilen Hisar Camisi'nin çeşitli dönemlerde onarımdan geçirildiğini, yapının 1938
yılında kubbe ve ayaklarının tamir gördüğünü ve en son onarımın da 1985 yılında
yapıldığını söyledi. Caminin minaresinin 1927 yılındaki depremde zarar
gördüğünü, 2003 yılında da onarıldığını belirten Ataseven, Hisar Camisi'nin
İzmir için son derece önemli bir cami olduğunu ve kente gelen bütün turistlerin
ilk uğrak yeri konumunda bulunduğunu ifade etti. Caminin önemli dini gün ve
gecelerde dolup taştığını, bu nedenle 2009 yılı başında onarım için çalışmalara
başlandığını belirten Ataseven, şunları
söyledi:
''İzmir'in
gözbebeği olan Hisar Camisi'nin restorasyon ihalesi 2009 yılı Mart ayında
tamamlandı, ihaleyi kazanan firmayla 15 Mayısta sözleşme imzalandı. Firmanın
hazırladığı çalışma programına göre 2009 yılı sonuna kadar yüzde 40'lık işin
tamamlanması planlanıyordu, ancak şu anda yüzde 60'lar seviyesine gelindi.
Projedeki bitim tarihinden önce 2010 yılı Haziran ayında camiyle cemaati yeniden
buluşturmak istiyoruz.
Restorasyon çalışmaları sırasında ortaya çıkan bazı durumlardan dolayı
restorasyon projelerinde değişikliklere gidildi, plan tadilatları hazırlandı ve
proje değişikliklerini İzmir Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na sunacağız.
Restorasyon çalışmalarının nasıl yapılacağına kurul karar veriyor. İş durmadı,
aynı hızla devam ediyor, restorasyon çalışmalar normal şekilde devam ediyor.
Kurul'da akademisyenler var, ilettiğimiz projeyi inceliyor, onaylıyor ve neyin
nasıl yapılacağına karar veriyor, onaylanan projeyle biz iş yapıyoruz. Ancak
firmadan ilave süre talebi gelmedi, gecikmeler Kurul tarafından kaynaklanırsa
süre uzatımı verilebilir. Ancak Haziran ayında camiyi ibadete açabileceğimizi
sanıyorum.''
Hava gazı boruları ve eski saat bulundu
Eski eserlerin restorasyonundaki mantığın, orijinali sağlam şekilde
kullanmak, orijinal yapıyı bozmamak, bozulan yerlerin tamiratını yapmak olduğunu
belirten Ataseven, Hisar Camisi'nin sonradan yapılan eklentilerinin
kaldırıldığını söyledi. Orijinal yapının sadece bozulan yerlerinin
restorasyonunun yapıldığını belirten Ataseven, şunları
söyledi:
''Vatandaşlar,
restorasyondan her şeyi sıfır, yeni yapılmış bina bekliyorlar. Kullanılabilen
her şey kullanılıyor. Yıkılan, dökülen, çürüyen yerler varsa, orijinalini
bozmadan restorasyon tamamlanıyor. Eski ve yeni birbirinden farklı olur.
Restorasyon yerleri ilk yerden farklı olacak, restorasyonun mantığı bu. Son
restorasyon ve ilk restorasyon arasındaki farkın görülmesi gerekir, bu da
dönemselliği ifade eder.
Tadilat çalışmalarında ilginç bulgular da elde edildi. Caminin 1800'lü
yıllarda hava gazıyla aydınlatıldığını öğrendik. Mihrabın sağında, solunda,
ayrıca caminin bazı yerlerinde hava gazı borularını, raspa çalışmaları sırasında
ortaya çıkardık. Hava gazı borularının önlerinde avize askı yerleri varmış, ama
sonradan borular kapatılmış. Ayrıca caminin arkasında bir depoda eski bir saat
bulduk, koruma altına aldık. Mihrabın sağında ve solunda bulunan sütunce diye
tabir edilen küçük sütunların boyalardan arındırılması için yapılan raspa
çalışmalarında, bu sütunların caminin girişinde bulunan iki ana sütuna
benzetildiğini ortaya çıkardık. Yaklaşık 100 yıl önce yapılan tadilat
çalışmaları sırasında bu sütunlar dışarıdaki ana sütunlara benzetilmiş, bunu
ortaya çıkardık.''
Muzaffer Ataseven, caminin restorasyon çalışmaları bitirildikten sonra ön
tarafta bulunan dükkanların da restore edileceğini söyledi. Bu dükkanların
ikisinin şahıslara ait olduğunu, diğerlerinin caminin malı olduğunu belirten
Ataseven, bu dükkanların da caminin açılışına yetiştirileceğini dile
getirdi.
Caminin dış avlusu elden geçirilmeli
Hisar Camisi'nin dış avlusunda 2 şadırvan bulunduğunu, şadırvanların
etrafının boşaltılması durumunda restorasyonun ve caminin daha net şekilde
ortaya çıkacağını belirten Ataseven, şöyle devam
etti:
''Asıl mesele
caminin en dış havlusu. Buranın yeniden ele alınması gerekir. İzmir Büyükşehir
ve Konak Belediyesi ile ortak bir çalışma yapılması lazım. Caminin giriş
kapısının sağında ve solunda iki büyük şadırvan var, mülkiyeti bize ait.
Şadırvanların etrafıysa belediyeye, Hazine'ye ait. El birliğiyle caminin dışını
da daha iyi koruyacak ve gösterecek şekilde dizayn edelim. Vakıflar Genel
Müdürlüğü ve İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak çalışmalara destek
verebiliriz. Caminin restorasyonu yapılacak, ama görülmeyecek. Konunun çözümünü
bekliyoruz. Belediye başkanlarının bu durumu değerlendirmelerini
istiyoruz.''
Hisar Camisi
Hisar Camisi, ortada merkezi büyük kubbeli ve iki yanda ikişer kubbeli plan
tipindedir. Merkezi kubbe, sekiz adet daha geniş ve kalın olan taşıyıcı özelliğe
sahip yapı elemanı olan fil ayağının üzerinde oturmaktadır. İkinci son cemaat
yerinin olduğu bölüm beş adet kubbeye sahiptir. Son cemaat yeriyse revaklarla
dışa açılmış ve yedi kubbelidir. Yapı güney ve batı cephelerinden payanda
kemerleri ve payanda duvarlarıyla desteklenmiştir. Ana mekanın ilk giriş kısmı
beş, yan mekanlarıysa ikişer kubbeyle örtülüdür. Esas ana mekan tromplu bir
kubbeyle örtülüdür. Kubbe kasnağında 16 pencere vardır. Konsollara oturtulan bir
balkon, kubbenin kasnağını çevirir. Kubbe sistemini taşıyan kemerler kuzey ve
güneyde iki, doğu ve batıda birer yarım sütun üzerine oturur. Sütun başlıkları
Korint tarzındadır. Yapı içinde zengin bir alçı süsleme programı bulunmaktadır.
Mihrapta, mahfilde, sütun başlıklarında, duvar yüzeylerinde, pencerelerde,
kemerlerde, kubbe içinde ve kubbeye geçiş sütunlarında kullanılan alçı
süslemeler döneminin süsleme özelliklerini yansıtmaktadır. Alçı süslemelerde
Barok, Rokoko ve Neoklasik üslupların iri, taşkın kabartmalı motifleri yer
almaktadır. İkinci son cemaat yeri üzerindeki mahfil, ortada ve iki uçta geniş
barok kıvrımlı konsollarla ama mekana doğru uzamaktadır.''