Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projelerini hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çiğli’de kurduğu yapı ve zemin laboratuvarı Türkiye’ye örnek oluyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir'i afetlere dirençli kılma vizyonu doğrultusunda 30 Ekim depreminin ardından Büyükşehir Belediyesi iştiraki Egeşehir AŞ bünyesinde kurulan Egeşehir Laboratuvar, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) onayının ardından çalışmalara başladı.
BirGün’de yer alan habere göre; Egeşehir’in TSE tarafından verilen “Deney Laboratuvarı Onay Belgesi”ne sahip laboratuvarlar içinde deney kapsamı en geniş merkez olduğunu belirten Başkan Tunç Soyer, “Burası, beton, kaya ve zemin incelemelerinde ihtiyaç duyulacak 46 ayrı deney ve test yapılabilir onayını alan tek laboratuvar. Laboratuvarımız, yapı güvenliği ve zemin araştırmaları için çok önemli bir işlev üstlenecek. İzmir’in her yerinde yapılacak yeni binalarda hangi standartlara uyulması gerektiğini, o standartların nasıl bir güvence sağlayacağını tespit etme imkanımız olacak. Vatandaşlarımızın bu şehirde içlerinin çok daha rahat ve güvenli yaşaması için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Egeşehir Laboratuvar aynı zamanda tüm kurum ve üniversitelerle işbirliği içinde projeler yapmaya, yeni uzmanların yetişmesine ve deney yöntemlerinin geliştirilmesine de katkıda bulunacak.” dedi.
Türkiye’ye örnek
Büyükşehir bünyesinde Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı’nı kurduklarını belirten Başkan Soyer, “Depremden 10 gün gibi kısa bir süre sonra çeşitli üniversitelerden akademisyenler, afet yönetiminde paydaş kurum ve kuruluşların temsilcileri, ilçe belediyeleri, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla ‘İzmir Depremi Ortak Akıl Buluşması’ düzenledik. Türkiye'de deprem ve afet konusunda uzman bilim insanlarının içinde yer aldığı Afet Bilim Kurulu’nu oluşturarak deprem çalışmaları için bütçemizden 200 milyon lira kaynak ayırdık ve İzmir’deki mevcut binalar için risk analizi yapacak ve zeminle ilgili test ve deneyler için ulusal ve uluslararası standartları karşılayabilecek nitelikte Egeşehir Laboratuvar’ı kurduk. Hem riskli yapı tespiti hem de geniş alan ölçeğinde zemin araştırmalarının yapılabileceği bu laboratuvarın Türkiye'ye örnek olacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sekiz yapıdan sadece biri
Egeşehir AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onat Çetin ise “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerinin TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nda aktardığı güncel verilere göre Türkiye topraklarının yüzde 66’sı ve nüfusun yüzde 71’i deprem riski altında. Ülkemizde yaklaşık 28,6 milyon konutun bulunduğu ve bunların yaklaşık 6,7 milyonunun depreme karşı dayanıksız olduğu ortaya konuluyor. İzmir için durum ülkemiz genelinden çok da farklı değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı’nın çalışmalarına göre yaklaşık 870 bin yapının bulunduğu İzmir’de yapıların yüzde 36’sı kaçak (ruhsatsız) ve yüzde 52’si ise 1998’de kapsamlı olarak yenilenen Deprem Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesinden önce inşa edilen yapılar. Özetle; ülkemizde dört kişiden üçü deprem riski altındaki yerleşimlerde, biri de riskli yapılarda barınıyor. Kentimizde ise sekiz yapıdan yalnızca bir tanesi güncel mühendislik tasarım parametreleri ile yapılaşmış durumda.” şeklinde konuştu.
Ar-Ge merkezi gibi çalışacak
Güvenilir barınma hakkının anayasal bir güvenceye sahip olduğunu belirten Ali Onat Çetin, sözlerini şöyle tamamladı: “Laboratuvarımızın çalışma alanlarını gelecek yıllarda yapı malzemeleri araştırmaları, yapı sağlığı izleme ve erken uyarı sistemlerini kapsayacak biçimde genişleterek yerel ve küresel ölçekte bir Ar-Ge merkezi olarak geliştirmeyi hedefliyoruz.”
Laboratuvarda hangi testler yapılıyor?
Egeşehir AŞ Genel Müdürü Ekrem Tükenmez laboratuvarın riskli yapı tespiti ile zemin etütleri için gerekli deney, analiz ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik cihaz ve ekipmanlarla donatıldığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Merkezde riskli yapı tespitine yönelik tahribatsız-geri sıçrama deneyleri, basınç dayanımı, beton basınç dayanımının yerinde tayini, karot alma ve muayene ve basınç dayanımı, sertleşmiş betonun yoğunluğunun dayanımı tayini gibi testler yapılıyor. Ayrıca zemin deneyleri kapsamında üç eksenli UU deneyi, direkt kesme, konvansiyonel ve otomatik konsolidasyon, kıvam limitleri, tane boyu dağılım, özgül ağırlık ve konik penetrasyon ile birlikte tam otomatik ve bilgisayar kontrollü olarak rezonant kolon ve burgusal kesme, statik üç eksenli basınç dayanımı ve konsolidasyon, şişme deneyleri gerçekleştiriliyor. Laboratuvarda bulunan ‘rezonant kolon burgusal kesme deney cihazı” ile numuneler üzerinden zeminlerin deprem sırasındaki kayma rijitlikleri, dayanımları ve deprem hareketini sönümleme özellikleri doğrudan ölçülerek ve bu veriler ile zeminlerin deprem sırasındaki yer hareketini büyütme, sıvılaşma gibi davranışları daha hassas biçimde değerlendirilir hale geliyor.”