Radikal'in haberine göre, işsizliği, yoksulluğu, kemer sıkma politikalarını protesto eden ve kriz döneminde evlerini kaybetmiş İtalyanlar ile sığınma hakkı talep eden göçmenler, şehrin merkezindeki bir meydanda çadırlarıyla kamp kurdu. İşgalciler, “Eylemimiz barış içinde devam ediyor. Polis bize bulaşmadığı sürece de böyle olacak” dedi.
Finansal krizin en çok etkilediği ülkelerin başında gelen İtalya'da kemer sıkma politikaları birçok kesimin protestosuna neden oluyor. Son göreve gelen hükümetlerin, istikrar paketleriyle ‘ceplerine’ daha fazla dokunduğu İtalyanların öfkesi sokaklara taşmaya devam ediyor.
Cuma ve Cumartesi günü, toplamda 100 binin üzerinde insan, şehrin merkezindeki sokakları ve meydanları doldurdu. Kimisi işsizliği, evsizliği, eğitim mağduriyetini kimisi de kapitalizm, İtalyan hükümeti ve Avrupa’nın krize karşı ekonomi politikalarına, bu dönemde milyar Euro’luk projelere karşı olduğunu haykırdı.
Bazı taşkınlıkların dışında genel anlamda barışçıl geçen ve polisin müdahalesiyle karşılaşılmayan gösteriler, Porta Pia Meydanı’nda son buldu.
Gezi'ye de benziyor
Binlerce insan Cumartesi akşamı evine geri dönerken, başını sokacak bir evi olmayan, aylardır işsizlikle mücadele veren, yoksulluğa çare aranması için yetkililere seslenen birçok kişi ise o meydanda çadırlar kurdu. Roma’nın işlek caddelerinden Corso d’Italia ve Salaria’nın bir kısmı, 2 güne yakın trafiğe kapatıldı. Eylemciler, Pazartesi sabahı şehri felç etmemek adına çadırlarını, 30 metre kadar yerinden oynatarak, Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı binasının önüne taşıdılar.
Barınma Hakları Hareketinin başı çektiği işgal, 'Occupy Porta Pia' ve eylemin yapıldığı 19 Ekim’den gelen '#19o' olarak adlandırılırken, bunun, 'Occupy Wall Street' ve 'İspanyol Öfkeliler (İndignados Spagnoli)' ile 'Occupy Gezi Park' ve 'Arap Baharı' karşımı bir hareket olduğu yorumları yapılıyor. Ancak dünyadaki diğer hareketlere göre sosyal medya ayağının zayıf kaldığı belirtiliyor.
İşgale müdahale yok
Porta Pia çadır kampında kimisi kitap okuyor, satranç oynuyor, kimileri de trafiğe kapalı caddelerde futbol oynamanın keyfini çıkarıyor. Hemen yanı başlarındaki polisler ise, herhangi bir uyarıda ya da müdahalede bulunmuyor.
Barınma hakkı istiyoruz
'Şehrimizi geri almak istiyoruz', 'Hacizlere, ev tahliyelerine son verilsin' yazılı afişlerin de göze çarptığı kamptakiler, barınma hakkını elde edinceye ve bu konuda somut cevaplar alana kadar burayı terk etmeyeceklerini belirttiler. Bir eylemci ise , "Biz şiddet yanlısı değiliz, sadece öfkeliyiz. Asıl şiddet, kapitalizmin güdümündeki kokuşmuş kuruluşlarda. Oralarda kölelik ve emek sömürüsü yapılıyor" dedi.
Doğan Haber Ajansı’na konuşan ve 7 yıl önce Mısır’dan İtalya’ya göç ettiğini belirten Kerim, “Bir eve sahip olma hakkımız olsun diye burayı işgal ediyoruz. Benim ve buradaki çoğu insanın çocukları var: Yaşlılar ve çoğu gencin başlarını sokacak bir çatıya ve işe ihtiyacı var” diye konuştu.
Serbest meslek sahibi Fabio ise, “Hem göçmenler hem de İtalyanlar evsiz. Çok azla geçinebilecek insanlar var, ama ona bile sahip değiller. Eylemimiz çok güzel. Güvenlik güçleri de bize bulaşmıyor. Şimdilik barış içindeyiz” dedi.
Bakan randevu verdi
Barınma Hakları Hareketi lideri Luca Fagiano, yetkililerle görüşene kadar çadırların orada kalacağını ve ses getirecek eylemlere devam edeceklerini açıkladı. Eylemcilerin isteği doğrultusunda Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Maurizio Lupi’nin, Salı günü bazı eylemci liderlerle görüşmeyi kabul ettiği belirtildi.
Başbakan Yardımcısı ve aynı zamanda İçişleri Bakanı olan Angelino Alfano, şiddet olaylarının yaşanmaması için aldıkları tedbirlerin işe yaradığını söyleyerek, “İki günlük eylemler sırasında sokaklarda sağduyuyla görev alan 4 bin polisimize ve barışçıl gösteriler yapan eylemcilere teşekkür ederim” dedi.