Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Bilişim
Vadisi Projesi''nin Marmara Bölgesi'ndeki İstanbul, Kocaeli, Yalova ve
Bursa dörtgeninde olması gerektiğini belirterek, ''İstanbul en avantajlı
noktadaydı, bu proje açısından fakat İstanbul'un bazı sıkıntıları, yer bulma
problemleri ikinci sırada olan Kocaeli'yi ön plana çıkarmış oldu. İnşallah
Bilişim Vadisi'ni Kocaeli'de kurmuş olacağız'' dedi.
Bakan Ergün, İzmit'te Antikkapı Restoran'da düzenlediği basın toplantısında
ekonomiyi ve siyaseti birbirinden ayrı düşünmenin doğru olmayacağını belirterek
ekonominin yüzde 60'ının psikoloji olduğunu söyledi. Bu nedenle ülkedeki siyasal
gelişmelerle ekonomik gelişmeler arasında bir kuvvetli bağlantı olduğunu
kaydeden Bakan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dolayısıyla sanayileşme bizim gibi ülkelerde zenginliğin temelini
oluşturur. Onun özünü de müteşebbis güç oluşturur. Müteşebbis sayımızı artırmalı
müteşebbislerin önündeki engelleri kaldırmalıyız. Daha çok müteşebbis olmalı.
Daha çok yatırımcı olmalı ve onlar üretmeliler, dünyaya satmalılar ve istihdam
meydana getirmelidir. Devletin rolü de burada, bunun alt yapısını oluşturmak.
Bunun demokratik altyapısını hukuki altyapısını sosyal altyapısını haberleşme
ulaşım ve diğer altyapıları oluşturmaktır. Bu sağlam altyapılar üzerinde
müteşebbis yatırım yapabilir üretim yapabilir. Cesaretlenir ama bu altyapılarda
bir eksiklik varsa o zaman müteşebbis güç de ortaya çıkmaz. Biz de demokrasi,
hukuk, insan hakları özgürlükler gibi kavramlar, bu konuda önemli bir altyapıyı
oluşturuyor. Bazı ülkelerde bunlar olmayabilir. Doğal zenginlikleri olan petrol
ve gaz satarak zengin olan ülkeler için demokrasinin, hukuk devletinin
özgürlüklerin fazla bir manası olmayabilir. Böyle birşey lazım değil çünkü zaten
petrol ve gaz satıyorsunuz yani başınızda bir kral olsa, şeyh olsa bir emir olsa
idare eder vaziyeti. Orada insan hakları özgürlükler gibi kavramları motive
edici aranmaz. Bizde aranır. Bizde demokrasi eksikliği varsa, insan hakları
özgürlükler eksikliği varsa bu müteşebbis gücün de eksikliği anlamına gelir.
İnsanlar orada emeklerinin boşa gideceğini düşünürler birikimlerini ortaya
koymazlar, cesaretlenmez, risk almazlar. Kabiliyetlerini sergilemezler. Halbuki
bizim gelişme için bizim bunlara ihtiyacımız var. Bu konuda Türkiye özel sektör
eliyle kendi müteşebbisleriyle zenginleşmesi gereken bir ülkedir. Demokrasiyle
de bu nedenle yakından bağlantılıdır.''
-İhracat-
Türkiye'nin dışa açık serbest piyasa ekonomisiyle rekabetçi bir ortamda
ihracata dayalı bir ortamda bir model uyguladığını söyleyen Ergün, ''Şu an
uyguladığımız model budur. Ürettiklerimiz dünyaya satmak istiyoruz. Bunun için
dış politikayı da buna uygun yapıyoruz. Eğer dış politikanız buna uygun değilse
komşularla sıfır problem AB ile müzakereler, Afrika'ya açılma, Rusya'yla
vizelerin kaldırılması, Güney Amerika'nın pazarlarına girme gibi dış politika
çalışmaları aynı zamanda bizim bu ekonomik politikamızla çok yakından uyumlu ve
bağlantılı çalışmalardır'' diye konuştu.
Bakan Ergün, bütün bunların semeresinin alındığını Orta Doğu ile olan
ihracatın yüzde 450 oranında, Afrika kıtasına olan ihracatın ise yüzde 500
oranında arttığını kaydetti. 2002 yılında Türkiye'nin 36 milyar dolar ihracat
yaparken 2008'de 132 milyar dolar ihracat yapan bir ülke seviyesine geldiğini
belirten Ergün, şöyle konuştu:
''2009'da küresel krizin etkileriyle bir miktar üretim kaybı oldu fiyatlar da
düştü ve 102 milyar dolarlık bir ihracat potansiyeline ulaştık. Ve şimdi yeniden
artış trendine girdik. Bu sene 2010 yılında 115 milyar dolarlık ihracat
gerçekleştireceğiz. Bu ihracatın yüzde 90'ını sanayi ürünleri oluşturuyor.
Türkiye ciddi anlamda sanayi ürünü ihraç eden bir ülke ve pazarın yarısı da AB
ülkeleri. Biz ürettiğimiz sanayi ürünlerinin yüzde 50'sinden fazlasını AB
ülkelerine ihraç ediyoruz. Yani demek ki Avrupa kalitesinde ama uygun fiyatlarla
mal üretiyoruz. Bu potansiyeli daha da güçlendirmek adına attığımız adımlar
var.''
-Bilişim sektörünün önemi-
''Türkiye artık farklı bir ligde oynayacaksa dünyanın ilk büyük 10
ekonomisinden birisi olacaksa bazı sektörlerde ileri gitmesi gerekiyor. Bu
sektörlerden biri bilişim'' diyen Bakan Ergün, şöyle devam etti:
''Bilişimde çok ilerlemeler var Türkiye'de ve bizim Bakanlığımızın yürütmüş
olduğu Bilişim Vadisi Projesi var. Bilişim Vadisi Projesi için ilk öncelikle
yapılan etütlerde şu ortaya çıkmıştır. Bu proje Marmara Bölgesi'nde olması
gereken bir projedir. Yani İstanbul, Kocaeli, Yalova Bursa, dörtgeninde olması
gereken bir projedir. Çünkü bütün altyapılar bu konuya uygun olarak bu bölgede
vardır ve bütün fizibilite raporlarında bunu görüyoruz. İstanbul en avantajlı
noktadaydı, bu proje açısından. Fakat İstanbul'un bazı diğer sıkıntıları, yer
bulma problemleri ikinci sırada olan Kocaeli'yi ön plana çıkarmış oldu. İnşallah
Bilişim Vadisini Kocaeli'de kurmuş olacağız ve bir çok bilişim sektöründeki
Türkiye'nin bilişim devleri dünyanın bilişim devlerini de bu bölgede buluşturmuş
olacağız. Bununla alakalı 'yer, adresi ne zaman göstereceksiniz?' derseniz
ağustos ayında. Bunun planlamaları da yapılıyor şu an da. Hukuki düzenlemeler de
buna uygun olarak yapılıyor. Tam noktayı, hangi noktada yapılacağını ağustos
ayında sizlerle paylaşmak imkanımız olacak. Bugün itibariyle size şunu
söyleyebilirim ki, Bilişim Vadisi Türkiye'nin Bilişim Vadisi Projesi Kocaeli'de
gerçekleşmiş olacaktır. Bunu sizlerle paylaşmakta daha önce sizle kısmen
paylaşmıştık bu kadar geniş çaplı değildi ama bir kez daha paylaşmakta şahsen
fayda görüyorum. Sahip çıkılması gereken Türkiye'nin çok önemli bir
projesi.''