İşte Philippe Starck'ın Göz Koyduğu, Boğaz'ı Kuş Bakışı Gören Arazi!
Gördüğüm en tez canlı işadamı Sabri Yiğit. Neredeyse her
işini kendi yapıyor, kimseyi beklemeye tahammülü yok. Şu günlerde büyük bir
heyecan yaşıyor. Elektronik sektöründen sonra gayrimenkule imza atmak için
kendine müthiş bir ortak buldu. Yaptığı projelerle dünyanın en çok ses getiren
tasarımcılarından olan Philippe Starck ve ortağı olduğu
Yoo şirketinin kurucularından emlak sektörünün Pradası olarak
isminden söz edilen John Hitchcox.
Geçen hafta Sabri Yiğit ve Yoo'nun Baş Dizaynı Mark
Davison ile birlikte Miami'de Starck'ın otel ve
rezidans projelerini dolaştık. Yiğit, girdiğimiz rezidanslarda Starck'ın bazen
hakiketen 'bu adam deli' diyebileceğimiz tasarım çözümlerine bir kez daha hayran
kaldı ve 'Görüyorsunuz işte. Biz de müthiş bir proje yapacağız' dedi heyecanla.
Yiğit'in İstanbul'un göz bebeği diye düşündüğümüz bir çok yerde çok değerli
arsası bulunuyor. İşte bunlardan bir tanesi İstanbul Boğazı'na kuşbakışı bakan
Levent'te hemen Zorlu'nun yaptığı büyük projenin yanı başında. Yooistanbul
projesi bu arazide hayata geçecek ve projenin şerefine 30 Eylül'de Su Ada'da
dünyanın en ünlü şovlarından Chicago Müzikali sahne alacak. Yiğit'in müzikal
için cebinden çıkan para 100 bin euronun üstünde.
Gayrimenkulde proje üretme fikri nerden çıktı?
Bizim blok yükselmeler hep gayrimenkulden oldu. Yatırımcıydık biz. Bir arsa
alıyorduk beş on yıl sonra iyi fiyata satıyorduk. Gayrimenkul geliştirmiyorduk.
Blok paraları gayrimenkulden kazandık. Elektronikte bu kadar ciddi karlar
yoktur. Bizim inşaat şirketimiz Say Yapı. Önemli gayrimenkullerimiz var.
Gayrimenkul geliştirmek isteyince biz LG olayından çok önce 2006'da ünlü
tasarımcı Philippe Starck ile görüşmeye başladık. Müteahhit kültürüyle
inşaatçılık deneyimimiz yok. Böyle iş yapamayacağımızı bildiğimiz için farklı
bir yerde, üst segmente bir şey yapmak istedik. Starck'ın nasıl bir deha
olduğunu biliyordum ve arayış sonucunda yollarımız kesişti. Başkaları da çok
hevesliydi bu işe. Bizden çok daha büyük gruplarla bu anlaşmayı yapmadılar,
bizimle yaptılar. Onlar çok paranızın olmasına bakmıyor. Biz onların
kriterlerine daha uyduk.
Gayrimenkul projeleri için soruyorum. Size göre tasarımcı Philip
Starck'ı diğerlerinden ayıran özellik ne?
Gayrimenkulde bir kavram kargaşası başladı. Ortadoğu'da fazlaca lüks var.
Uzakdoğu'da da lüks var ama orada huzur çok ön planda. Bizde lüks konut
algılaması parayla ölçülüyor. Oysa Starck'ın yeteneği, lüks zaten var ama ortama
biraz huzur ve fonksiyonellikte katmakta bence. Daha arkadaşça bir yaşam ortamı.
Gayrimenkulde bambaşka bir dönem başladı. Lüks lafını biz kullanmıyoruz. Lüksü
herkes yapabilir ama yaşam konforunu artıracak çözümler bizim için önemli olan.
Bundan sonra Türkiye'de Philippe Starck'la sadece siz mi proje
yapacaksınız?
Özel bir anlaşma yaptık. Birlikte projeler geliştireceğiz ve Türkiye'deki
bütün projelerde birlikte olacağız. Bizim ilk projemiz 250 milyon dolarlık bir
proje. 2015'e kadar 5 farklı projeyle 1.5 milyar dolarlık bir yatırım hedefimiz
var.
Philippe Starck'ın tasarımlarında sizi en çok ne şaşırtıyor?
Bizim Yoo ile birlikte yaptığımız projede evlerin salonlarını o kadar büyük
tuttular ki benim kafam basmadı. Bu nasıl olur ki, evin yarısını salon
yapıyorlar. Sonunda baktılar olmuyor, beni zorla Tel Aviv'e gönderdiler. Gittim
orada bir Starck tasarımı rezidanslar gezdim, gördüm ve dönüp tamam dedim.
Aslında doğru hayat salonda geçiyor. Projemizdeki standartlarımız bile delilik
yani!
Bir ara gayrimenkulde özellikle lüks konutta metrekare fiyatları
tavan yaptı. Siz ne düşünüyorsunuz?
Anormal fiyatlarla çıktılar. Böyle bir şey olamaz! Emlak piyasasında fiyatlar
normalleşiyor. Sektör zarar gördü o yüksek fiyatlardan.
Ünlü tasarımcı Starck'ın ortağı Hitchcox için gayrimenkul kralı, bir
deha deniyor. Sizin aranız nasıl ve sizi de şaşırtıyor mu?
Loft anlayışını hayata geçiren adam John. Gerçekten büyük yetenek. Çok iyi
anlaştık. Müthiş bir network'ü var. Telefonu sürekli çalıyor ve arayanlar hep
dünyanın en ünlü şarkıcıları, oyuncuları, işadamları. Bu yaz İstanbul'a geldi ve
biz birlikte Güney'de tatil yaptık. Daha yakından tanıma fırsatım oldu. Bu
ülkede gidecek çok yol olduğunu ve oyuncunun fazla olmadığını düşünüyoruz.
Ortağımız süper, birlikte çok iyi projeler yapacağız. Daha işin başındayız ülke
olarak.
Ailem 1980'lerin travmatik göçlerinden birini yaptı
Kars'ta ticaret hayatında çok da iyi bir durumdayken aileniz bir
gecede Ankara'ya taşınmış. Hikâyeyi bir de sizden dinleyelim…
Bizim aile kuşaklar boyu ticaretin içinde. Ben 1980'de ODTÜ'de ekonomi
okuyordum. Siyasetle ilgisi olsun olmasın, ODTÜ kökenli çocuklar öldürülmeye
başlayınca ailem bir gecede Ankara'ya yerleşmeye karar verip, geldi. Türkiye'nin
travmatik göçlerinden birini yapmak zorunda kaldı ailem.
Ve sonra siz okul bitince elektronik sektöründe mi hemen iş yapmaya
başladınız?
Kars'ta beyaz eşya, traktör bölge dağıtımı gibi işler yapıyorduk. Turgut
Özal'la Türkiye'de büyük değişim başladı. Renkli televizyonların pazara girdiği
dönemde Okulu bitirir bitirmez, bir özgüvenle dışarı saldırma dönemimdi. Üstelik
yılda ancak bir kez yurtdışına çıkma izninin olduğu dönemlerden söz ediyorum.
Fuarları güçlükle takip ettiğim yıllardı.
Elektronik sektöründe büyük bir pazar payı yakalamanızın sebebi
neydi?
1994'te, Pioneer'ın temsilciliğini aldık ve 1996'dan sonra Gümrük Birliği
oldu. Fiyatlar çok yüksekti, sektöre bir düzen geldi. Hiç unutmam biz ilk
Pioneer müzik setleri geldiğinde hevesle oturduk ve maliyetleri çıkardık.
Kafamızdaki kârı koyduk ve perakende fiyatını oluşturduk. Bir baktık ki bizim
fiyatlar, yerli ürünlerin fiyatlarının yarısı. Yanlışlık oldu diye düşündük.
Pioneer fiyatı yanlış verdi diye büyük bir heyecanla Belçika'yı aradık ve
fiyatlar doğru cevabını aldık, çok şaşırdık. Öyle bir dönemdi. Müthiş kârlar
yapılıyordu. Elektronik sektörünü disipline eden şirket olarak adlandırıldık.
Çok iyi pazar payı olduk, darmadağın oldu pazar. Sonra LG dönemi geldi. LG'nin
pazar payını çok yukarılara çıkarttık. Şu anda davalığız. Mahkemeler uzun
sürüyor ama önümüzdeki yıl sonuçlanacağını, hakkımız olan parayı alacağımızı
sanıyorum.