Şehir imar planlarının da aralarında bulunduğu 40 kadar projeyi gün ışığına çıkarmaya hazırlanan TTK Başkanı Metin Hülagü, ‘Osmanlı’nın Yitik Projeleri’ adlı belgeseli anlattı.
Hala inşa edilebilirler
“Belgeselle Osmanlı’nın teknolojiyi yakından takip ettiğini, hatta o dönemde bile köprü, tünel, metro yaptırma girişiminde bulunduklarını, fakat bunların bir şekilde gerçekleştirilemediğini hatırlatmak istedik. Böylece hem geçmişimizi hatırlatacağız, hem tarihimizdeki yöneticilerin ufkunu, onların ülke için yapmak istediklerini ortaya koyacağız hem de bu projeleri eğer bugün hâlâ bir değer ifade ediyorsa, yapılmaları için ışık tutmuş olacağız. Osmanlı Batı’ya açık mıydı, kapalı mıydı? Teknolojiyle münasebetleri nasıldı? Halkın refahını düşünüyorlar mıydı, yoksa sarayda mı oturuyorlardı, bunları ortaya koyacağız.”
Miniatürk de var
Hülagü, Osmanlı’da şehir içi ulaşımı kolaylaştıracak tasarıların yanı sıra, imar planlarına da önem verildiğini belirterek projeleri sıraladı: “Sultan Abdülhamit dönemindeki Yunan harbinin ardından anıt dikilmesi, temaşa alanlarından Münif Paşa’nın Miniatürk’ü, Gezi Parkı, Ahmet Rıfkı Bey’in Panorama Tarih Müzesi.”
Leonardo da Vinci’nin Haliç Köprüsü unutulmadı
Vinci, 1503’te Haliç üzerinden Pera’yı İstanbul’a bağlayan bir köprü projesi geliştirdi. Projeyi ısmarlayan Sultan II. Beyazıd boyutları beğenmediği için köprü yapılmadı.
Dünyanın en eski ikinci metrosu İstanbul'da
Londra’dan sonra dünyanın en eski ikinci metrosu olan Tünel’in oluşum hikayesi Fransız mühendis Eugene Henri Gavand’ın girişimiyle başlar. Gavand, dönemin ticaret ve bankacılık merkezi olan Galata ile sosyal hayatın kalbinin attığı Pera arasında sürekli mekik dokuyan insanları gözlemler ve Yüksekkaldırım Yokuşu ile Galipdede Caddesi’ne alternatif bir yol düşünür. Bu iki merkezi bağlayacak asansör tipinde bir demiryolu projesi için Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz Han’ın huzuruna çıkar, 10 Haziran 1869’da Tünel yapım imtiyazını alır.
Marmaray 153 yıl önce düşünülmüştü
Sirkeci ve Haydarpaşa garlarını birleştirmeyi amaçlayan ilk teklif, 1860’ta S. Prerault’tan gelmişti. Proje, Sultan Abdülhamid dönemi eseriydi. Osmanlı Devleti, teknik eksiklikler gördüğü projeyi uygulanabilir olmaktan çok uzak buldu. ‘Tüp geçit’ hayali, 2004’te inşasına başlanan Marmaray’ın devreye girmesiyle gerçek olacak.
Kubbeli Galata reddedildi
Aram Tahtaciyan 1908 senesinde Galata Kulesi için füturistik bir tasarım önerisinde bulunmuştu. Tahtaciyan Galata Kulesi’ne ilişkin teklifinde yapım için herhangi bir maddi talebi bulunmadığını vurgulamıştı ve işletme gelirlerinin yüzde 20’sini devlete bırakmayı göze almıştı. Teklife göre 1875’teki tadilatta eklenen kârgir bölümler yıkılacak, eski külah seviyesinden başlayıp 40 metre yüksekliğe erişecek demir bir konstrüksiyon eklenecekti. Yeni bölüm içerisinde 7-8 katlık bir kullanım alanı oluşturulacaktı. Yeni bölüme iki asansörle ulaşılacaktı. Bu katlar asma bahçeler arasında tiyatro, lokanta ve diğer başka amaçlardaki salonlar bulunacaktı. Bunun yanı sıra en üst noktada bir rasathane, yangınları gerekli kimselere bildirecek telefon ve telgraf merkezi, geceleri kenti aydınlatacak olan dört projektör projenin programı içerisindeydi.
Antoine Bouvard’ın Beyazıt Meydanı için imar önerisi, arşivlerde kalan projelerden biri.