En sert eleştiriler Gaziemir’deki kurşun fabrikasında bulunan atıklarla ilgili geldi. DHA'nın haberine göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın olayla ilgili kapsamlı değerlendirme yapmadığını, sadece idari para cezası verildiğini açıkladığını belirten Kınay, “TAEK radyoaktif atıklar konusunda tek yetkili kurum olmasına karşın bertaraf konusunda yetersizliği ortaya çıkmıştır. İşletmede radyoaktif madde bulaşmış ne kadar atık olduğu belirsizdir. Gaziemir’de radyoaktif maddelerle ilgili atık sürecinin Türkiye’nin nükleer santral macerasında aslında ne kadar karanlık alanlara sürüklendiğinin bir göstergesidir. Radyoaktif atıkların bertarafını sağlayamayan Türkiye’nin nükleer santrale ilişkin hevesleri daha fazla sorgulanmalıdır. Nasıl başaracağımız soru işaretidir. Gaziemir’de radyoaktif maddelerle yıllarca birlikte yaşamışız. Başka yerlerde neler olabileceğini, arka bahçemizde ne gömülü olduğunu bilmiyoruz” dedi.
Arıtmada gerekeni yaptı
Raporda kamu kurumlarının verilerini kullandıklarını belirten Helin İnan Kınay, İzmir’in özellikle içme suyu ve atık su arıtma tesisleri olarak olması gerekeni yapan bir il olduğunu kaydetti. Kınay, “Türkiye’deki 2 bin 950 belediye olmasına karşın sadece 258 arıtma var. Bunlardan 47’si gelişmiş arıtma. İzmir, AB standartlarına göre Türkiye’de arıtılan suyun yüzde 25’ini arıtan kent. Türkiye’deki ileri düzeydeki 22 arıtma tesisinden 14’ü İzmir’de” diye konuştu.
Helin İnan Kınay, planlama ve sosyal problemler nedeniyle Harmandalı’nın tıkandığını, Büyükşehir’in yapacağı çöp fabrikasının yeriyle ilgili ÇED raporunun beklendiğini bildirdi. Kınay, yapılacak çöp fabrikasının sisteminin ideal bir yöntem olduğunu ve dünyada kullanıldığını açıkladı.
Yeni santral intihardır
Aliağa’da yaşanan ciddi çevresel problemler olduğunu dile getiren Kınay, “Her türlü yatırım mevcut haliyle hem Aliağa’da yaşayanlar, hem de İzmirliler için ciddi problemler yaratacaktır. Aliağa’nın mevcut hali bir an önce rehabilite edilmeli. Yeni termik santral yapımı intihar anlamına gelir. Enerji ihtiyacı doğru planlamayla çözülmelidir” dedi.
Gediz ve Küçük Menderes’teki kirliliğin devam ettiğine dikkat çeken Helin İnan Kınay, bakanlık ve valilik düzeyinde yıllardır toplantılar yapılmasına, havza koruma planları hazırlanmasına karşın kirliliğin önlenemediğini vurguladı.
Kınay, altın madeninin Çamlı, nikel madeninin ise Gördes baraj suyunu tehdit ettiğini öne sürdü, yetkililerin önceliklerini sorgulamaları gerektiğini sözlerine ekledi.