Dünya önce Haiti’yi, ardından Şili’yi
sarsan deprem felaketlerini konuşurken New York Times Gazetesi,
geçen hafta İstanbul’u “Yıkılmayı Bekleyen
Şehir” olarak sayfalarına taşıdı. Gazete, olası İstanbul depreminde 30-
40 bin kişinin ölebileceğini yazdı. “Gizli” damgalı
‘İstanbul Acil Durum Afet ve Kurtarma Planı’nda deprem öncesi
tedbirlere yer verilmemesi, 5 bin sayfalık planın sadece kurtarma faaliyetlerini
konu alması gazetenin “Yıkılmayı Bekleyen Şehir” tespitini
güçlendirdi.
30 imzalı plan
İstanbul Valisi Muammer Güler’in ‘Komite
Başkanı’ sıfatıyla imzaladığı planda 23. Motorize Piyade Tümen Komutanı
Tümg. Bülent Dağsalı, Kurmay Albay Halil Ünal,
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Jandarma Alay
Komutanı Hamza Celepoğlu, Sivil Savunma Müdürü İbrahim
Tarı ile Sağlık, Eğitim, Orman, Tarım ve Bayındırlık il müdürlerinin de
yer aldığı 30 yöneticinin imzası bulunuyor.
Kırmızı alarm
Habertürk’ün ulaştığı plana göre kentte 6 ve üzeri büyüklüğündeki depremler
ve oluşacak tsunami ihtimaline karşı kırmızı alarm verileceği, bu durumda
kurtarma faaliyetleri sırasında vatandaşlara ait her türlü araca el
konulabileceği belirtiliyor. 6 büyüklüğündeki depremle, seri doğalgaz
patlamaları, yangın ve sel baskınları, saatte 200 km üzerinde esen fırtına,
bulaşıcı salgın hastalıkları ile yaygın terör olayları çıkabileceği öngörülerek,
kırmızı alarm durumunda İstanbul’un yardımına koşacak çevredeki 18 ilin
havalimanı bilgilerine ve sorumlularına da yer veriliyor. Afet durumunda,
yangınları söndürmekte kullanılacak uçakların yakıt ikmallerini nereden
yapacakları bilgileri dahi yer alıyor.
Konteynerler talan edildi
İstanbul’da 820 mahallede “Afet ve Acil Durum Konteyneri”
bulunuyor. 2003’te merkezi yerlere konulan konteynerler şimdiye kadar 107 kez
soyuldu. Sık sık soyulmaları nedeniyle konteynerlerin sorumluluğu Valilik’ten
kaymakamlıklara devredildi.
3 kez boşaltıldı
Konteynerler, okullara ve karakollara yakın noktalara kurulsa da soyulmaktan
kurtulamadı. Yüz binlerce liralık zarara yol açan hırsızlık olaylarında, 50’ye
yakın delici- kesici alet, yüzlerce maske ve ameliyat eldiveni, binlerce enkaz
kaldırmada giyilecek eldiven, testere, kürek, jeneratör, yangın söndürme tüpü,
el feneri, ilk yardım seti, pil, buji, baret lambası,matara ile 10 kilometre
uzunluğunda emniyet şeridi bile çalındı. Beyoğlu’ndaki 134 nolu konteyner 3 kez
boşaltıldı.
‘Eksik’ itirafı
Konteynerlerin durumuyla ilgili bilgi veren üst düzey bir yönetici, “Güvenlik
şeridi kimin ne işine yarar da çalar? Deprem oldu mu gerisi Nuh tufanı. İstanbul
için durum bu...” dedi. Söz konusu plan için “Bir kılavuz ve yol haritası olarak
hazırlanmıştır” denilerek, depremle ilgili tüm birimlerin planlarının hazır
olmadığı vurgulandı ve bunun da önemli bir eksiklik olduğuna dikkat çekildi.
Ürküten senaryo: 150 bin ölü
Meclis bünyesinde oluşturulan Deprem Araştırma Komisyonu’na
TMMOB İnşat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal
Gökçe tarafından yapılan sunumda ise çarpıcı veriler ortaya konuldu.
Gökçe’nin verdiği bilgiye göre İstanbul’da şiddetli bir depremde 70 bin bina
ağır, 200 bin bina orta hasar görecek.
Tesislerde ağır hasar
400 bin ailenin acil barınma ihtiyacı oluşacak. 160 ile 200 bin yaralı
insanın hastaneye ihtiyacı olacak. 70 bin ile 150 bin arasında can kaybı olacak.
Kimyasal ve petro-kimya tesisleri hasar görecek. Demir-çelik, makine, tersane,
otomotiv ve metal sektörü depremden ağır zarar görecek.
156 bin riskli bina
Öte yandan İstanbul’u yönetenler geçen hafta İstanbul Milletvekili
İdris Güllüce başkanlığında kurulan Meclis Deprem Araştırma
Komisyonu’na bilgi verdi. Riskli ilçeleri Büyükçekmece, Fatih, Bayrampaşa,
Zeytinburnu, Bahçelievler ve Güngören olarak belirleyen yöneticiler, bu
ilçelerde 156 bin 482 riskli bina tespit ettiklerini bildirdi.