AKP'nin yasa teklifi, kültür ve turizm bölgeleri ile sahil
şeridinde "imar ve ruhsatlandırma" işlemlerindeki yetkileri belediyelerden alıp,
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na veriyor.
AKP, yapacağı bir değişiklikle kültür ve turizm bölgeleri ile
sahil şeridinde belediyelerin imar uygulamaları ile bina ruhsatlarının
verilmesine ilişkin tüm yetkilerini Kültür ve Turizm Bakanlığına bırakmaya
hazırlanıyor. AKP Manisa Milletvekili Recai Berber ile arkadaşlarının imzasını
taşıyan ve AKP grubunun onayı ile Meclis Başkanlığı'na sunulan teklif, Toplu
Konut Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapıyor. Teklif kapsamında, sahil
şeridindeki belediyelerin imar konusunda devre dışı bırakıyor. Mevcut Turizm
Teşvik Yasasına göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı, kültür ve turizm koruma ve
gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içinde her ölçekteki planları yapmaya,
yaptırma, onaylama ve tadil etmeye yetkili kılınıyor. Bu bölgelerdeki kamu kurum
ve kuruluşlarınca yapılacak satış, tahsis, kiralama, sınır ilânı ve değişikliği
işlemleri ile çevresel etki yaratacak alt yapı ve üst yapı projelerinde önce
Bakanlığın olumlu görüşünün alınması gerekiyor.
Tek patron Turizm Bakanlığı
Sabah Gazetesi'nden Zübeyde Yalçın'ın haberine göre Teklif ile
Kültür ve Turizm Bakanlığı sahil şeridindeki tek patronu oluyor. Teklifin 5'inci
maddesi "kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinde
kıyıda ve sahil şeridinde kalan yerler dahil imar uygulamaları ile
ruhsatlandırma işlemleri Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın talebi üzerine
Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü'nce yapılır. Ruhsatların bir örneği ilgili
idarelere gönderilir" hükmünü içeriyor. Böylece, turistik yerler ve sahil
şeridinde belediyelerin İmar Yasası'ndan kaynaklanan imar uygulamaları ve
ruhsatlara ilişkin yetkileri belediyelerden alınıp, Kültür ve Turizm
Bakanlığı'na bırakılıyor. Bakanlığın talebi ile imar uygulamaları ve ruhsatlara
ilişkin işler ise Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüklerince yapılacak.
Gerekçe: Belediyeler yetersiz
Teklifin gerekçesinde, yetkilerin neden belediyelerden alındığı
anlatıldı. Gerekçede, "Özellikle turizm bölgesi kapsamındaki sahil yörelerinde
küçük belediyelerin bu özellikli konulardaki işlemler için gerekli insan kaynağı
ve bilgi birikimine yeterince sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla özel
nitelikteki bu alanlarda projelerin hızlı ve etkin şekilde yürütülmesini teminen
İmar Kanunu uyarınca yapılması gereken diğer işlemlerde de Kültür ve Turizm
Bakanlığının inisiyatif alması uygun görülmüştür" denildi.
Meslek Odaları
Mimarlar Odası Başkanı Bülent Tuna: Biz yıllardan beri meslek
kuruluşları ve üniversite çevreleri olarak planlama yetkilerinin yerele devredilmesi gerektiğini söyledik. Yerelde bunun planlamanın
altyapısı yeterince hazırlanmadı. Ancak yerel rant kuruluşları doğal çevreyi ve
kıyaları mahvetti. Bunun tersini yani her şeyin merkezi yönetime devredilmesini
de doğru bulmuyoruz.
Şehir Planlamacıları Odası Genel Sekreteri Derya Kesik:
Düzenleme belediyeleri dışarıda bırakıp turizm tesisleri üzerindeki denetimini
de engelliyor... Kıyılar herkesin malı. Anayasa gereği herkesin malı kıyıların
kamu yararını engelleyecek, özel mülkiyete konu olacak kullanılması mümkün
değil. Belli bir tahsise öngörüyorsa, yapılaşmaların denetimine tabii tutulmadan
yapılması isteniyorsa mutlaka böyle bir şeye Oda olarak dava açarız.
Ne dediler?
Mustafa Akaydın (Antalya Büyükşehir Bel. Bşk.):
Çok yanlış ve haksız bir tasarı. Son 20- 25 yıldır
yerel yönetimlerin bir sürü planlama hakkı, özelleştirme, turizm alanı ilan
etme, organize sanayi bölgesi ilan etme adı altında elinden alınmıştır. Bunun
arkasında siyaset var. Kıyıdaki yerel yönetimlerde CHP var. Bu tasarı talan ve
yağmanın önünü de açar. Turizm alanı ilan edilen her yerde zaten talan
yaşanıyor.
Süleyman Evcilmen (Muratpaşa Bel. Bşk.):
Kamu adına kullanılması gereken ortak alanların ticari
alanlara dönüştürülerek tahsis noktasına getirildiğini hep birlikte izledik. Bu
tür kararlar kent yönetim ve kent meclislerinden bu alanları kaçırmak, turizm
bakanlığı uhdesinde bırakıp oradaki birkaç plancı ile planlayıp tahsis noktasına
getirmek için alınan kararlardır. Onaylamak mümkün değil.
Muhittin Böcek (Konyaaltı Bel. Bşk.):
Bu tür kararlar masa başında sayısal çoğunluğu, iktidarı
elinde tutunca alınabilir. Yerel yönetim olarak biz varız. Masa başında yapılan
işlemlerle yerinde yapılan işlemler çok farklıdır. Biz bu işin içindeyiz.
Sahillerde neler yapılacağı, neyin konulup neyin kaldırılacağını da yasalar
belirler. İktidar yerinden yönetimi savunurken şu an çok farklı şeyler
yapıyor.
Volkan Şimşek (Profesyonel Otel Yöneticileri Der.
Bşk.): Antalya'da 10-15 katlı binalar görüntü
kirliliğine neden oluyor. Bodrum'da ise 2 katlı binalardan başka bir yapıya izin
vermeyen bir yerel yönetim var. Bazı yönetimler şehrin dokusunu korurken, diğer
yönetimler korumamış. Bu tasarıyla bu yetki tek bir mercide toplanacak, bu
nedenle olumlu buluyorum. Artık kararlar yerelden çok merkezi olacak.
Gülçin Güner (Alanya Turistik İşletmeciler
Derneği): Tasarı yeni açılacak turizm alanlarında
yanlışların yapılmasını önler. Topyekûn bir birliktelik olur. İş siyasi iradeye
kalmaz ve planlı yapılaşma olur. Yeni turizme açılan bölgelerde yapılacak planla
neresi otel, neresi konut, neresi kaç kat belirlenir. Mevcut durumda oteller
evlerle iç içe geçmiş durumda. Planlı bir yapılaşma
olur.