İstanbul’un Tarihi Oteli Yenilendi



Herhalde İstanbul’un incisi hangi binadır diye sorsalar akla gelecek ilk yerlerden biridir Pera Palas. Gerçekten de, mimarisi ve konumunun yanında bunca yıl boyunca içinde konaklayan isimleri düşünürsek, gerçek bir insan ruhu deposu sayılabilir Pera Palas. 1 Eylül’de yeniden kapılarını açacak olan otel, Beşiktaş Turizm Yatırımları AŞ tarafından yenilendi. Biz de kapılarını açmadan önce Pera Palas’ı hem hatırlatalım hem hatırlayalım dedik...

Pera Palas’ın öyküsün başlangıcı 19. yüzyılın sonlarına denk gelir. Orient Express, 1888 yılında Paris-İstanbul seferlerine başladığında, İstanbul’da Orient Express yolcularının alışkın oldukları kalite standardını sunabilecek bir otel yoktur. Bu boşluğu, 1895’te açılış balosu yapılan Pera Palas doldurur. Otel, Haliç’in muhteşem manzarasına hâkim, kültürel faaliyetleri ve sosyal aktiviteleri nedeniyle “küçük Avrupa” olarak bilinen Pera’nın Tepebaşı bölgesindedir. Edmondo de Amicis 19. yüzyıl sonlarında şöyle yazar: “Pera denizden 100 metre kadar yüksekte bulunuyor. Burası Avrupa kolonisinin West End’i sayılabilir. Zarafet ve keyif her yere hâkimdir. Şık kahveler, kulüpler, konsolosluklar...” Birinci İstanbul Moda Revüsü 1926’da Pera Palas salonlarında yapılmış, bu ve benzerı davetlerde sunulan özel mönüler ve dünyanın en kaliteli şaraplarıyla Pera Palas, Şeref Diploması ve madalya ile ödüllendirilmiş pek çok kez. Otel, adını bulunduğu bölgeden alıyor. “Pera”, Yunanca “ötesi, karşısı” anlamına gelen “peran” sözcüğünden türemiş. Pera semti Müslüman halkın yaşadığı eski kentin yani Haliç kıyılarının karşısında olması nedeniyle, zamanında bu adla anılmış. Ve de dillere bu şekilde yerleşmiş. Pera Palas ilk açıldığında o zamanın ilklerini barındırmış. Saraydan başka ilk kez bir binada elektrik vardı, ilk asansör ve ilk sıcak su...

Pera Palace Hotel’in ünlü konukları arasında siyasetçiler, sanatçılar, yazarlar hatta krallar, kraliçeler bile var. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar, Fahri Korutürk, Adnan Menderes, Falih Rıfkı Atay, Kral VIII. Edward, Kraliçe II. Elizabeth, Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph, Şah Rıza Pehlevi, Yugoslavya Devlet Başkanı Tito, General Franz von Papen, Zsa Zsa Gabor, Greta Garbo, Sarah Bernhardt, Alfred Hitchcock, Pierre Loti, Jacqueline Kennedy, Ernest Hemingway, Mata Hari, Cicero, Mikis Theodorakis gibi isimleri sayabiliriz otelde konaklayanlar arasında. Pera Palas’ın Birinci Dünya Savaşı’nda işgal kuvvetlerinin ve casuslarının karargâhı olarak kullanıldığı da biliniyor.

Agatha Christie’nin sırrı

Pera Palace Hotel’in en ünlü müdavimlerinden biri de Agatha Christie. Dünyaca tanınan polisiye roman yazarının hayatında kimsenin bilmediği kayıp 11 günün sırrının; 1934 yılında yayımlanan “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” romanını tasarladığı Pera Palace Hotel’de olduğu söylenir. Agatha Christie, 1926 yılında ortadan kaybolur. Sonradan anlaşılır ki kaybolduğu 11 gün içinde Pera Palas’tadır. Ancak bu 11 gün içinde neler olduğu hâlâ bir sırdır. 1979'da, Warner Bros bu 11 günlük sırrın öyküsünü filme çekmek ister ve Amerika'nın ünlü medyumlarından Rand, Agatha Christie’nin ruhunu çağırır. Christie’nin ruhu medyuma, bu gizemin otelde olduğunu söyler. ABC haberleri yüzyılın en büyük haberi için oradadır, 20 Ağustos 1979'da 411 numaralı odanın döşemesi kaldırılır ve ortaya bir anahtar çıkar... New York Times 75 bin dolar verir anahtar için, ancak otel yönetimi razı olmaz. Daha sonra otel greve gider. Grev bir yıl sürer. Heyecan, heves geçer, hikâye unutulur. Bir banka kasasında hala durmakta olduğu söylenir anahtarın. Daha da ilginci, 1986'da 411 numaralı odanın hemen üstündeki odada anahtarın ikincisi bulunur.

İlhan Berk’in not defterinden

İlhan Berk’in not defterlerinde, Enver ve Cemal paşaların, Greta Garbo’nun (solda) ve Zozo Dalmas’ın orada bulundukları yazar. Pera Palas’ı Magripli bir çocuğa benzeten Berk’in not defterinde şöyle bir şiir vardır: “Eşsiz bir Barok-Rokoko melezi, Orient Express’in ilk yolcularını ağırlar, ilk anda ölümsüz Greta Garbo ve Charles Boyer vardır, General Harrington, çayını içer. Enver ve Cemal Paşa odalarına çıkar, Zozo Dalmas rujunu tazeler. Gökyüzünü havai fişekler aydınlatır bir an.”

Atatürk’ün odası müze

Atatürk, Pera Palace Hotel’in gelmiş geçmiş en değerli konuğu… 1917 yılı itibarıyla otelde kalmaya başlamış. O yıldan sonra, savaş ve barış dönemlerinde defalarca Pera Palace Hotel’de kalmış. Cephe dönüşlerinde adeta evi gibi kullandığı, ülke için önemli kararlar aldığı ve üst düzey misafirlerini ağırladığı 101 numaralı odası, doğumunun 100. yılı olan 1981’de Ata’nın şahsi eşyalarının da sergilendiği bir müze oda haline getirildi. Atatürk’ün en sevdiği renk olan, diğer tüm evlerinde ve adına açılmış müze-evlerde de kullanılan gündoğumu rengiyle yenilenen 101 numaralı müze oda, Pera Palace Hotel’in yenilenerek açılışından itibaren müzayedelerden temin edilen yerli ve yabancı nadide Atatürk kitapları, dönemin dergileri, imzalı fotoğraf ve kartpostallar, madalyalarla daha da zenginleştiriliyor.