İstanbul’un İşi Zor



Megakent 2015’e dek sellerle, 2020’den sonra sıcaklarla boğuşacak

Su Vakfı’nın İstanbul’un iklim değişikliğiyle ilgili hazırladığı rapora göre, taşkın riskinin görüldüğü Ayamama Havzası ve Kurbağalıdere’de ayrıntılı risk ölçümlerinin yapılması ve önlemlerin acil olarak alınması gerektiği vurgulandı. Kuraklık riskine karşı ise en büyük görev önce bireylere düşüyor. Her birey ihtiyacı kadar kaynak tüketmeli.

Su Vakfı’nca hazırlanan “İstanbul Özelinde ve Türkiye Genelinde 2010-2050 Arası İklim Değişikliği” çalışması İstanbul’un 2015 yılına kadar aşırı yağışlar nedeniyle taşkın ve sel riskiyle karşı karşıya kalacağını, 2020’den sonra ise kent genelinde kuraklığın hâkim olacağını ortaya koydu.

İSKİ ve Su Vakfı tarafından düzenlenen 2. Türkiye İklim Kongresi dün Aksaray’daki İSKİ Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda başladı. Yarın sona erecek konferansın dünkü oturumunda konuşan Su Vakfı Başkanı Zekai Şen, İstanbul’un iklim haritasına ilişkin hazırlanan raporu sundu.

Rapora göre, 2010-2015 yılları arasında Avrupa Yakası’nda özellikle Terkos, Büyükçekmece, Durusu ve Alibeyköy Havzaları aşırı yağışlarla karşı karşıya kalacak. Geçen eylül ayında 24 kişinin ölümüne neden olan Ayamama Deresi de taşkın riskinin yüksek olduğu bölgelerin başında geliyor.

Çalışmaya göre, Ayamama Havzası’nda 2100 yılına kadar 5-6 taşkın daha olması bekleniyor. Geçen hafta yaşanan aşırı yağış sonucu taşan ve bir işçinin ölümüne neden olan Kurbağalıdere de Anadolu Yakası’ndaki taşkın riski olan bölgeler arasında.

Rezve ve Melen

Raporun kuraklık riskine ilişkin bölümünde ise İstanbul ve çevresi, 2020’den sonra yağış miktarındaki düşüş ve artan buharlaşma nedeniyle kuraklık artışı meydana gelecek. İstanbul’un temiz içme suyu ihtiyacının karşılanması için kaynak olarak görülen Rezve deresi ve Melen çayında da kuraklık görülecek.