Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, enstitünün 2006 yılı faaliyetlerinin değerlendirildiği toplantıda hiç de hoş olmayan bir tablo çizdi. Altay, bir gazetecinin, bir süre önce İstanbul’da gerçekleştirilen deprem tatbikatını anımsatarak, “Olası İstanbul depremi fotoğrafına nasıl bakıyorsunuz?” şeklindeki sorusuna, “İçler acısı” diye yanıt verdi:
“Herhangi bir vatandaş olarak bile baktığımda çok acı verici bir durum hissediyorum. Biz rasathane ve enstitü olarak sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışırken, şüphesiz İstanbul’un mevcut durumunu ve yeni yapılaşmalarını da dikkatle izliyoruz. Maalesef hiç iç açıcı durumda olmayacağını düşünüyorum. Binaların göçmesi ayrı bir sorun ama binalar orta hasar görse dahi hayatı idame ettirmek için çok büyük sıkıntılar yaşanacaktır.”
Köprülere sensör
Altay, ulusal ve uluslararası araştırma ve geliştirme projeleri hakkında da bilgi vererek, gerçek zamanlı hasar tespiti için İstanbul’daki gökdelenlere yerleştirilen deprem algılayıcılarına işaret etti. Tarihi yapıların yapısal durumunun izlenmesi için aralarında Süleymaniye Camii’nin de bulunduğu yerlere algılayıcılar yerleştirildiğini anlatan Altay, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün yapısal durumunun da köprüye yerleştirilen sensörlerle izlendiğini söyledi.
Erken uyarı sistemi
Depremi 5-6 saniye önceden bildiren erken uyarı sisteminin de hazır olduğunu söyleyen Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Altay, ancak hiçbir yetkili kurumun ilgilenmediğinden yakındı. “Erken uyarı sisteminde şu anda bilim adamları sinyalin gelmesini sağlamış durumda. Ama sinyal alındıktan sonra ne olacak? Bu, karar organlarının düşünmesi ve sorumluluğu kimin taşıyacağını belirlemesi gereken bir konu.”
Altay, “İstanbul Valisinin bu konuda sözü vardı. Bu konuda Valilik bir adım atmadı mı?” şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi: “Sinyal alınması büyük çabalarla gerçekleştirildi. Ama benim bilgim dahilinde olan bir adım yok şu aşamada.”
Depremin merkezine seyahat
Kandilli Marmara Denizi’nde Sivriada açıklarındaki faya sondaj yapmayı planlılıyor. Bunu Kandilli olarak tek başlarına yapamayacaklarını söyleyen Gülay Altay, “Projenin uluslararası yürütülmesi gerek ve büyük kaynak istiyor” dedi.
Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat da, “Jules Verne’in arzın merkezine seyahati gibi depremin merkezine seyahat edeceğiz. 7-9 kilometre derinliğe sondaj yaparak sensörleri yerleştireceğiz . Sondajlar olası deprem riskinin en fazla olduğu noktaya yapılacak” dedi.
7.5’lik bir depremde 60 bin bina ağır hasar alabilir
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi, olası bir İstanbul depremi için 4 ayrı senaryo üretti. Bunlardan 7.5 büyüklüğündeki en kötü senaryoya göre, olası bir İstanbul depreminde bilanço şöyle olacak:
- 50-60 bin civarında bina ağır hasar alacak.
- Yaklaşık 70-90 bin can kaybı olacak.
- Yaklaşık 1 milyon kişiye kurtarma çalışması yapılacak.
- Su borularında 1400 noktada, doğalgaz hatlarında ise 11-13 noktada kırılma, 30 gaz servis kutusunda hasar, yaklaşık 16 yerde aynı anda yangın bekleniyor.
- Deprem sonrası yardım için de 500-600 bin çadıra ihtiyaç var. 140 milyon ton da enkaz kaldırılacak