İnsan memleketten uzakta bir Paris gecesinde bir İtalyan genç kızdan Galata
Köprüsü’nü dinlemeyi beklemiyor doğrusu. Ama genç kız son derece heyecanlı,
belli ki çok etkilenmiş, “ARTE’de bir belgesel izledim” diyor, “Galata Köprüsü
hakkında.” Belgeselci Florian Thalhofer’in, bir grup “köprü insanı” çevresinde
İstanbul’un karmaşasını anlattığı film, sözünü ettiği. Adı “Galata
Gezegeni.” İstanbul, o İtalyan kız gibi pek çok Avrupalı izleyicinin
gündeminde bu hafta. Çünkü Fransız-Alman kültür kanalı ARTE, 2010 Avrupa Kültür
Başkenti İstanbul için dört başı mamur bir yayın programı hazırladı. 26
Eylül’den başlayarak bir hafta boyunca şehrin çeşitli yüzlerini yansıtan
belgeseller, filmler, röportajlar gösteriliyor ekranda. Bir bakıyorsunuz
yemekleriyle anlatılıyor üç imparatorluk görmüş büyülü kent, bir bakıyorsunuz
mimarisi ya da müziğiyle... İmparatorluk müziği de var programda, Kardeş
Türküler’in yorumuyla farklı kültürlerin şarkıları da...
43’er dakikalık 5 bölüm
Almanya’da yaşayan yönetmen Kamil Taylan, çocukluk anılarından yola çıkarak
yaptığı belgeselde “İstanbul Bir Masaldı” diyor. Ara Güler de geçiyor “masal”ın
içinden, Orhan Pamuk da, Elif Şafak da, Mario Levi de...
Ve tabii bugünün metropolü İstanbul’a geliyor sıra, kalabalığıyla,
gürültüsüyle, uykusuz geceleriyle... Özel yayının en ilginç projelerinden biri,
Alman yönetmen Albert Knetchel’in “Boğaziçi” adlı belgesel serisi. ARTE’nin bu
program için özel olarak İstanbul’a yolladığı yönetmen, 43’er dakikalık 5 bölüm
çekmiş. Şehri trafik meselesi, kadının hayattaki yeri, antik, klasik ve modern
mimari, futbol-milliyetçilik-din üçgeni ve gece hayatı başlıkları ile anlatıyor.
İstanbul’un ünlü gece hayatı, yönetmen Fatih Akın’ın Alman yazar Thea Dorn ile
birlikte yaptığı filme de konu oluyor. “Fatih Akın ve Thea Dorn ile Gecenin
İçinden” adlı filmde, ikili, bir İstanbul gecesinde seyirciye rehberlik
ediyor.
Bir Tutam Baharat ve baklavaya
ARTE, yayının bir akşamını tamamen yeme içme kültürüne ayırmış. Yunan
yönetmen Tassos Boulmetis’in “Bir Tutam Baharat” filminin gösterildiği akşamın
yıldızı, “baklava.” Angelos Abazoğlu’nun belgeseli, İstanbul’a gitmeyi hayal
eden Gaziantepli baklava ustası Mustafa’nın hikâyesini anlatıyor. ARTE’nin
meşhur yemek programı Cuisine des Terroirs’da (Yöre Mutfakları) da bu hafta
İstanbul’da yaşayan bir aileyle birlikte etli biber dolması, menemen, gözleme,
güveç ve şekerpare pişiriliyor.
ARTE’nin yayınının ilginç programlarından biri de arabesk kültürüyle ilgili
bir belgesel. Cem Kaya ve Gökhan Bulut’un çektiği “Arabesk”, köyden kente göç
meselesini, arabesk müzik fenomeniyle paralel olarak ele alıyor. Ve arabeskin
pop müziği tetiklediğini, buradan da Tarkan gibi dünya yıldızları çıktığını
söylüyor.
Katkıda bulunabilirsiniz
Özetle bu hafta, Avrupalı televizyon izleyicisi İstanbul ile yatıp İstanbul
ile kalkıyor. Eğer siz de bu yayına katkıda bulunmak istiyorsanız, yapmanız
gereken, kanalın internet sitesine (http://istanbul.arte.tv/fr/a-l-antenne/)
girip kentle ilgili fotoğraflarınızı ya da videolarınızı yüklemek. Seçilen
görüntülerden bir “kolektif film” hazırlanacak... Belki “sizin İstanbul’unuz” da
ARTE ekranlarından Avrupa’ya ulaşabilir...