Avcılar, Beylikdüzü,
Esenyurt ve Başakşehir'i kapsayan bölge,
gayrimenkul ve inşaat sektörünün önde gelen yatırımcıları tarafından
'Konut Adası' olarak adlandırılıyor. Hızlı bir büyüme ve
dönüşümün yaşandığı bu semtler artık kabına sığmıyor. Gün geçmiyor ki buralarda
yeni bir konut projesine imza atılmasın ya da yeni bir AVM açılmasın. Emlak
uzmanları büyümeye paralel bir tanımlama yapıyor ve gerekli tedbirler alınmazsa
bölgenin 'yatakhane şehri' olacağını söylüyor.
'Yatakhane şehir' kavramı Avrupa'da kullanılıyor. Bu tanımlama, nüfusun
sadece barınma ihtiyacını karşılayan, gündüz ile gece nüfusu arasında büyük
farkların olduğu yerler için yapılıyor. Bahsettiğimiz bölgenin yatakhane
tanımına uyduğu, sabah ve akşam trafiğinin akış yönünden anlaşılıyor. Sabah
şehrin merkezine kaçış söz konusuyken akşamları Avcılar, Beylikdüzü yönünde
sıkışıklık söz konusu. İnsanlar sitelerdeki güvenli ve düzenli yaşamdan ötürü
burada oturmayı tercih ediyor, ancak çalışmak için İstanbul'un merkezine
gidiyor.
Proje Yönetim AŞ Projeler Koordinatörü Serdar
Serdaroğlu, bölgenin nitelikli konut merkezi haline geldiğini, Avcılar,
Beylikdüzü, Esenyurt ve Başakşehir'in yatakhane şehir kavramına henüz uymadığını
söylüyor. Ancak yeni planlamalar yapılmazsa bu tabirin kaçınılmaz olduğunu
ekliyor. Serdaroğlu, proje geliştirme ve stratejik planlama çalışmalarının
verilerinden bahsediyor: Verilere göre bölgede yaklaşık 1.150.000 kişi yaşıyor.
2013 yılının sonuna kadar bölgede 51 bin yeni konut tamamlanacak. Dolayısıyla
200 bin yeni nüfus ikamet edecek. Serdaroğlu'na göre 2020 yılına kadar 100 bin
yeni konut projesi geliştirilecek. Yaklaşık 400 bin kişi bu semtlerde yaşayacak.
Serdaroğlu'nun önerisi, bölgenin yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından iş
merkezi haline getirilmesi ve buradaki AVM'lerin ihtiyaçlara göre yeniden
yapılanması şeklinde.
Gayrimenkul sektörünün en eski uzmanlarından Ediz Giray, bu
arterlerde oluşan konut projeleri sayesinde semtlerin hızla geliştiğini,
kalabalıklaştığını söylüyor. Ancak ulaşımdaki eksikliklere dikkat çekiyor.
Ayrıca Avrupa Proje Yönetimi kurucusu olan Giray, metrobüs, metro ve deniz
ulaşımının güçlendirilmesiyle birlikte bölgenin cazibe merkezi haline geleceğini
belirtiyor.
Şehir merkezinde 400 bin liralık konforlu bir evin Beylikdüzü'nde 200 bine
alıcı bulduğuna değinen Giray, "Bölgenin sosyal donatısı fazla, otopark sorunu
yok, siteler güvenli, çocuk parkları mevcut. Şu anda arz, talepten fazla olduğu
için fiyatları uygun. Henüz yatakhane semtler değil, ancak kontrollü yapılanma
olmazsa tam bir yatakhane olur." diyor.
Banliyö demek daha doğru
Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, yatakhane tanımını
doğru bulmuyor. 'Banliyö' tabirini kullanıyor. Aşa'ya göre
banliyöler, şehir nüfusunun artmasına paralel şehrin gürültülü havasından
uzaklaşmak isteyen insanların tercihiyle oluşuyor. Avcılar, Beylikdüzü, Esenyurt
ve Başakşehir de banliyö şehirlere benzetilebilir. İnsanların işyerleri şehrin
merkezinde ama evleri bu bölgelerde. Gidiş-geliş sıkıntılı, ancak çözülemeyecek
sorun değil. Son durağı Avcılar olan metrobüs yolu Beylikdüzü'ne uzatılacak. E-5
Haramidere ile TÜYAP arasındaki kalan kısmın yer altına alınarak bir karayolu
inşa edileceği belirtiliyor. Belediyenin Beylikdüzü metro hattı etüt çalışmaları
sürüyor. Dolayısıyla bugün şehre uzak olarak nitelendirilen yerler ulaşım
imkânlarının gelişmesi sayesinde uzak olmaktan çıkıp değerlenecek.
Bir apartman bir köye bedel
Necip Özhan (Beylikdüzü Muhtarlar Derneği Başkanı): Bölgede
200 daireli apartmanlar var. Nüfus bakımından bir köye bedel. Beylikdüzü'nde şu
anda yeni bir yapılanma yok, yeni yapılanma Esenyurt ilçesinde. İnsanlar
Beylikdüzü diye geliyor ama yeni konutlar Esenyurt'ta. Örneğin reklamlarını
izlediğimiz Ukra evleri Esenyurt'ta. Bu semtlerde oturanların işyerleri de
genellikle şehrin merkezlerinde. Gece nüfusu ile gündüz nüfusu arasında
farklılıklar oluyor. Konut adası yatakhane şehir olma yolunda ilerliyor.
İşi Anadolu'da, evi Avrupa'da
Ahmet Gümüş'ün işyeri Anadolu yakasında, Ümraniye'de.
Üstelik Ümraniye'de dairesi var. Ancak ailesiyle birlikte Beylikdüzü'nde sitede
yaşamayı tercih ediyor. Beylikdüzü'ndeki düzenli yaşamdan ötürü burayı tercih
ettiğini anlatıyor. Site güvenliğinden dolayı çocuklarının bahçedeki parkta,
havuzda rahatlıkla oynadığını söyleyen Ahmet Bey, eşinin sitedeki arkadaşlarıyla
çeşitli kurslara gittiğini ifade ediyor. Dilek Şahintürk de
Sarıyer'de çalışıyor, Şirinevler'de bir dairesi var. Ancak o da Beylikdüzü'nde
yaşamayı tercih ediyor. Beylikdüzü'nün Şirinevler'deki yaşama göre daha tenha ve
güvenli olduğunu aktaran Dilek Hanım, torunlarıyla birlikte şehrin gürültüsünden
uzakta yaşamayı sevdiği için Beylikdüzü'nü tercih ediyor.