"İstanbul'da Sonuç Alınamamasının Nedeni Vatandaşın Fazladan Daire İstemesi"
Van'da yaşanan deprem, gözleri
İstanbul'a çevirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, kimsenin artık düşünmeye bile cesaret edemediği,
"7,2 İstanbul'u vursaydı ne olurdu?" sorusuna yanıt veremediği İstanbul'daki son
durum hakkında açıklamalarda bulundu. Akşam Gazetesi'nden Nebahat
Koç'un sorularını yanıtlayan Topbaş, 'Kral çıplak, yeni bir şehir kurmak
zorundayız' diyor ve bir de eleştiride bulunuyor: "Binaları güçlendirelim
diyoruz, vatandaş daha fazla daire istiyor".
1 milyarın üzerinde yatırım yaptık
Biz bugüne kadar 1 milyar 100 milyon liralık deprem yatırımı yaptık.
Binalarımızı, viyadük ve köprülerimizi güçlendirdik. Arama kurtarma
çalışmalarında insanın giremediği, kameralı araçlar olmak üzere teknolojik
donanımlı araç gereç yatırımlarımızı yaptık. Ekiplerimiz tecrübeli. Dünyanın her
yerindeki felaketlere giden ekiplerimiz var. İstanbullu ne kadar hazırsa biz de
o kadar hazırız. Ancak vatandaşlarımızın binalarını güçlendirmesi gerekiyor.
Belediye olarak vatandaşın bireysel yapısına kaynak verme imkanımız yok. Kredi
de açamazsınız. Dünyada böyle bir örnek yok. O yüzden vatandaş binasını
güçlendirecek. Bunu da, güven duygusu içinde el ele yapmak istiyoruz.
Vatandaş fazlasını istiyor
Deprem riski olan bir şehirdeyiz.
Ciddi bir risk taşıdığımızın da farkındayız. Bu takdiri ilahi de değil.
Tedbirini alacaksın. Hiçbir şey yapmadan bekle, bu yanlış. Vakit kaybetmeden en
ideali olarak sunduğumuz çözüm olan imar artışından bir an önce yararlanılması
lazım. Fikirtepe'de olduğu gibi. Bu imar artışını ciddi manada veriyoruz. Yer
yer 4 emsale kadar bu artışlar çıkabiliyor. Daha başka ne yapabiliriz. Evi 100
metrekareyse, sağlam, yaşanabilir bir 100 metkarelik ev alabiliyorsa öpüp başına
koysun. Dayanıklı, sağlıklı, otoparkı olan, belki bittiğinde eskisinden 2 kat
daha fazla değerli bir gayrimenkule sahip olacak. Ancak vatandaşlarımızın
tamahkar olmayıp bir daire yerine daha fazla daire alabilme hesapları nedeniyle
bir sonuç alamıyoruz. Çok afaki şeyler isteniyor. Vatandaşlarımızın daha fazla
nasıl alırıma gitmemesi lazım. O yüzden bu imar artışı hakkından yararlanmak
için 5 yıl gibi bir süre sınırı da koyduk. Aksi takdirde hiçbir adım
atamayız.
Kral çıplak kusura bakmayın
Kral çıplak kardeşim. Kimse kusura bakmasın. Yeni bir şehir kurmak gerekiyor.
Binalar yenilerek, sokaklar genişletilerek, otoparklar yapılarak doğru yapılar
yapmak zorundayız. Ciddi risk altındayız. Biz bunu yenilenmeyi de Bakırköy
Yenimahalle ve Kartaltepe, Esenler'deki planlarda yaptık. Yeniden yapılanmayı,
imar artışları vererek gerçekleştiriyoruz. Bu artışlar altyapı dikkate alınarak
veriliyor.
Eski binalar da tartışmalı
İstanbul'da yaklaşık bir milyon 600 bin bina var. Bu binaların 1998 yılından
öncekilerinin tartışılması lazım. Çünkü, İstanbul 1998 yılına kadar 2. deprem
kuşağındaydı. Bu tarihten önce yapılan binalar ve taşıyıcı sistemleri de
bu değerlere göre yapılmış. Dışarıdan bu binalar iyi gözükebilir. Ayrıca,
binaların taşıyıcılarına müdahale ederek mağazalar, oto galerileri yapılıyor. Bu
taşıyıcıların yerinde olması lazım. Yine biz ağır binalar yapıyoruz. Yükü olan
binlar, kullanılan malzemeler de o zamana göre deniz kumu, piyasa demiri gibi
olunca bu binaların tartışılması, tetkik edilmesi gerekiyor.
Deprem uzmanları 1998'e kadar neredeydi?
Deprem uzmanları şimdi çıkıp konuşuyor. 1998 yılına kadar nerelerdeydi bu
uzmanlar? O zaman profesör, akademisyen değiller miydi? Niye çıkıp, İstanbul'un
1. deprem kuşağında olması gerektiğini söylemediler. O zaman deprem yok muydu?
Ağır binalar tıraşlanabilir
Beyoğlu Belediye Başkanı'yken söylediğim, vatandaşların binasını
güçlendirmesi için bir başka yöntem de, binaların tıraşlanması. Yüksek
binalardan bir, iki kat eksiltilerek, binanın yükünün alınması olabilir. Yine bu
binalar iskeleti kalacak şekilde soyulup, bölme duvarlarını azaltabilirsiniz.
Çünkü ağır, yüklü binalar yapıyoruz.
İhtiyaçları tespit için ekip kuruldu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Van'daki acil ihtiyaçları tespit etmek için
bir ekip kurdu. Büyükşehir ilk etapta mobil mutfak (30 bin kişiye sıcak yemek
kapasiteli), mobil fırın (5 bin ekmek üretme kapasiteli), 50 adet mobil banyo,
aydınlatma kuleleri, kadın ve çocuklar için 250 metkarelik 4 çadır, 100 bin
kişilik gıda malzemesi, 2 TIR Hamidiye suyu, 10 km mesafede dakikada 6 ton su
basan ahtapot, insanların giremediği arama kurtarma çalışmasına kameralı sistem
ve tecrübeli bir ekibini bölgeye gönderdi. Topbaş'ın isteğiyle sadece çocuklara
dağıtılmak üzere 200 bin adet altın çörek de Van'a
ulaştırıldı.
İstanbul'da 58 bin binaya 268 denetmen
Öte yandan, CHP’li Erdoğan Toprak’ın yazılı soru önergesini
yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar,
İstanbul’da 58 bin 815 binanın denetiminin, 268 yapı denetim kuruluşu ve 11
binin üzerinde denetim elemanınca sürdürüldüğünü söyledi. Radikal
Gazetesi'nden Rifat
Başaran'ın haberine göre Bakan Bayraktar, yapı denetim kuruluşlarınca
güçlendirme projesi ve imalatı denetlenen 223 yapının bulunduğunu anlattı.
Bayraktar, Dünya Bankası’ndan sağlanan 310 milyon euro kredinin, İstanbul
Valiliği İl Özel İdaresi’ne tahsis edildiğini belirtti.
Bayraktar’ın verdiği
bilgiye göre 932 okul güçlendirme çalışması kapsamına alındı. İstanbul İl Özel
İdaresi bütçesinden 84 okul güçlendirildi, depreme dayanıklı olmayan 175 okul
binası yıkılarak yeniden inşa edildi. İstanbul Sismik Riskin Azaltılması (İSMEP)
kapsamında da 315 okulun güçlendirilmesi yapıldı ve 37 okul binasının yıkılarak
yeniden yapımı tamamlandı. Güçlendirilmesi ekonomik olmayan okulların yıkılıp
yeniden yapılması için 316 proje hazırlandı. İç kaynakla 7 sosyal hizmet, 2
yurt, İSMEP kapsamında da 3 öğrenci yurdu güçlendirildi. 48 hastane ve
polikliniğin güçlendirme fizibilitesi hazır. 3 hastanenin güçlendirmesi
tamamlandı. Haydarpaşa Numune Hastanesi bahçesinde Türkiye’nin ilk deprem
hastanesi yaptırıldı.