İstanbul’da Her Semt Adının Ayrı Bir Hikâyesi Var

Coğrafi ve stratejik konumuyla tarih boyunca ülkelerin ele geçirmek istediği İstanbul, surlar ve kapılar şehri.

Surların kapıları Topkapı, Mevlanakapı, Silivrikapı, Edirnekapı, Ahırkapı, Kumkapı, Azapkapı, Çarşıkapı, Çatladıkapı ve İstanbulkapı diye uzayıp gidiyor. Marmara Denizi kıyısındaki yedi liman kapısından birisi olan Ahırkapı, padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için bu isim verilmiş. Bizans döneminde yapılan surların Sidera adı verilen bir kapısı 1532 depreminde çatlayınca hem kapı hem semt Çatladıkapı olarak anılmaya başlanmış. ODTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim görevlisi Önder Şenyapılı, İstanbul’daki bazı semtlerin, isimlerini nereden aldığını araştırdı. İlginç semt adlarını merak eden Şenyapılı, “Ne Demek İstanbul, Bebek Niye Bebek?” adlı kitabını ODTÜ Yayınları’ndan çıkardı. Bernard Lewis’ten Reşat Ekrem Koçu’ya kadar birçok araştırmacının çalışmaları da geçmişe ışık tuttu.

Diğer semt isimleri; Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde, yaz günleri denizden yararlanmak için trenle bölgeye gelenler için bir bakkal açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek, “şaşkın bakkal” yakıştırması yaptılar.

Bebek: İlk rivayet, Fatih Sultan Mehmet’in, bölgenin muhafazası için görevlendirdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması. Bir başka iddia ise, padişahın buradaki bahçesinde gezerken, yılan görüp korkan şehzadesini avutmak için “Bebek” yanıtını vermesi ve bahçenin Bebek bahçesi olarak anılması.

Veliefendi: Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veliyüddin Efendi’nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kuruldu.

Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için ismi bu olaya atfediliyor.

Unkapanı: Bazı satış yerleri Arapça’da “kabban” denilen büyük teraziler bulunduğu için Kapan adını taşırlar. Sahilinde buğday ve arpa yüklü gemilerin demir attıkları için Unkapanı adını da böyle aldı.

Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu, zamanla Üsküdar’a dönüştü.

Aksaray: Fatih’in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu’daki Aksaray’ı ele geçirdikten sonra bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin olduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adını verir.

Tahtakale: Sözlük anlamı “kale altı” olan Taht-el-kale’nin bozulmasıyla Tahtakale’ye dönüşen semtin adının, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor.

Teşvikiye: Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş, Sultan Abdülmecit’in burada bir mahalle kurulmasını teşvik ettiğini belgelemektedir.

Feriköy: Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri’nin kocasına padişah tarafından geniş topraklar bağışlanmış. Ama kocası ölünce, köy onun adıyla anılır olmuş.