Mardinli sanayici ve tüccar hükümetin yeni GAP Eylem Planı'na
umutsuz ve temkinli yaklaşıyor. "Daha önce çok paketler açıldı kapandı, yeni
paket açıldı diye her söylenene hemen inanacağız diye bir şey yok" sözleri
Mardinli sanayicinin ortak bakışı... Sanayici, her gelen hükümetin paket
çıkardığını ancak icraatın eksik kaldığını düşünüyor.
"Bizi bize bıraksalar yavaş yavaş güçleniriz; umut bağlıyoruz,
sonuçsuz kalıyor" diye konuşan Mardin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ali
Tutaşı, "GAP'a yeni yatırım yapılmadan hiçbir hükümete ve hiçbir pakete
inanmayız" dedi. Mardin Sanayici ve İşadamları Derneği (MARSİAD) Başkanı Nasır
Duyan da yeni pakette ilgilerini çeken bir şey olmadığını, sanayicinin artık
uygulanmayan paketlerle ilgilenmediğini söyledi.
Mardin'de, Oyak Çimento'nun 2. üretim hattını hizmete açması ve
yıldan yıla gelen turist sayısının artması dışında hiçbir ekonomik gelişme
bulunmuyor. Çoğu gıda sektörü üzerine kurulu işletmeler, vardiya ve
kapasitelerini yarıya indirmiş durumda. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) istatistikleri, 2008'in ilk beş ayında Mardin'de 490 şirketin kapandığını
söylüyor. Şirket sayısı az olan Mardin, en çok şirketin kapandığı iller
sıralamasında 10'uncu sırada.
Sınır ticaretine mayın engeli
Üretiminin yüzde 90'ını Irak ve Suriye'ye ihraç eden Mardin için
hâlâ en büyük sıkıntı sınır kapılarının yetersizliği ve var olan Habur kapısının
sürekli kapatılması. TOBB'un Nusaybin sınır kapısının
açılması için gerekli parayı yatırdığını ancak 2 yıldır 350 metrekare mayınlı
arazinin temizlenmemesi sebebiyle kapının açılamadığını söyleyen MTSO Başkanı
Ali Tutaşı, "Güvenlik açısından mayın temizleme işini bize vermiyorlar. Nusaybin
sınır kapısının ticarete açılmasının getireceği avantajların farkında olmayan
bürokratlarımız var" diyor. Tutaşı kapının açılması halinde nakliye bakımından
150 kilometrelik tasarruf yapılacağını kaydediyor.
Tutaşı, sınır kapılarındaki bürokrasinin açıktan açığa ihracatı
engellemeye başladığını ve Irak'a karşı gizli bir ambargonun gittikçe arttığını
belirterek "Siyasi ilişkilerimizin hangi düzeyde olduğu belli değil, 1 gün önce
düşman kabul ettiğimiz adamı 1 gün sonra dostumuz ilan ediyoruz" diyor. Tutaşı,
Irak'ta bankacılık sektörünün olmamasıyla birlikte ödemelerin çok zor olduğunu,
birçok işadamının kaçırılıp fidye alındığını ancak sonunda ölüm olsa bile
ellerindeki tek alana ihracata devam edeceklerini belirtiyor.
"Bankalar ev teminatı istiyor"
Nasır Duyan, Mardinli sanayicinin bankalardan kredi almakta da
çok güçlük çektiğini belirtiyor. Duyan, "Bizim hem fabrikamız hem de toprağımız
var. 20 bin YTL kredi çekmek istesek bankalar bizden İstanbul'da, Ankara'da ev
veya işyeri tapusu istiyor. Batıda işyerin, dairen yoksa 3-4 tane Mardinli memur
istiyor kefil olarak" diye konuşuyor. Nasır Duyan, Mardin'de değeri 2 milyon
dolar olan bir fabrika için 1 milyon dolar destek almanın imkânsız olduğunu
söylüyor. Bölge çiftçisi Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı GAP Eylem Planı'nda yer
alan ve zirai kredi borçlarını bir yıl erteleyen uygulamayı da pek önemsemiyor.
Mardin'deki çiftçilerin sadece yüzde 5'inin bu kredileri kullandığı, yüzde
95'inin ise tefecinin eline düştüğü vurgulanıyor. Doğrudan Gelir Desteği'nin 16
bin 500 iken 7 bine inerek 2 taksitle verilmesi de çiftçileri olumsuz etkilemiş.
Nasır Duyan, Kızıltepe'de çiftçilerden toplanan DGD başvuru paraları ile sağlık
ocağı yapıldığını iddia ediyor.
Tarımda verim yüzde 30 düştü
Kuraklığın vurduğu ilde, nisan ve mayıs ayları içerisinde 518 çiftliğin
kapandığı ve yaklaşık 250 bin hayvanın da batıya göç ettirildiği belirtiliyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde etkili olan kuraklık nedeniyle köylerini
terk eden köylüler batıdaki yaylalara göç ediyor. Kuru tarımın yoğunlukta
olduğu Mardin'de, tarlalardan ürün alımında yüzde 30 verim düşüklüğü olacağı
tahmin ediliyor. MARSİAD Başkanı Nasır Duyan, "Tarlaları kendi imkânlarımızla
suluyoruz, 400 metreden sondajla su çıkarıyoruz, biraz daha insek petrol
çıkaracağız" diyor. Nasır Duyan, kuraklık devam ettiği takdirde sulama kanalları
açılmazsa Mardin'de tarımın birkaç yıla bitme noktasına geleceğini söylüyor.
Bölge çiftçisi mayınlı arazilerin temizlenerek bakir toprakların tarıma
açılmasının tarıma yeni bir soluk getireceğini düşünüyor.
Mardin Kalesi turizme açılmalı
2000'li yılların başında tek bir otele sahip olmayan Mardin
ilinde bugün otellerin yatak kapasitesi 1300'e ulaşmış. 2007'de 600 bine yakın
yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Mardin'e 2008 boyunca 800 bin turistin
gelmesi hedefleniyor. Mardin halkı, belediye, valilik ve iş dünyası Mardin'in
turizmden kazancının artmasını sağlamak için sürekli tanıtım toplantıları
düzenleyerek yeni projeler üretmeye çalışıyor. Birçok tanınmış otelin Mardin'e
yatırım yapma hazırlıkları bulunurken, Mardin ekonomisinde gelişen tek sektör
olan turizm faaliyetlerinin artmasıyla birlikte, Mardin'deki yatak kapasitesinin
2 yıla kadar 3 bine çıkacağı tahmin ediliyor. Mardin Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı Ali Tutaşı, "7 yıl önce 10 yatak kapasitemiz yoktu, şimdi 1300 yatak
kapasitesine ulaştık. 2-3 sene sonra bu rakam rahatlıkla birkaç katına çıkacak.
Hilton dahil olmak üzere birçok yatırımcı otel kurmak için arazi arayışı içinde"
diye konuşuyor. Mardinli sanayici, tüccar ve geçimini turizmden sağlayan esnaf,
Mardin Kalesi'nin turizme açılması gerektiğinde hemfikir.
Süryani şarabı seri üretime
geçmemeli
Süryani cemaatinin evlerde ürettiği şarabın Mardin'in turizme
yönelmesiyle birlikte satışları ve talepleri gittikçe artıyor. Birkaç yıla kadar
Süryanilerin sadece kendileri için yaptıkları şarapların üretimi turistlerin
talepleriyle birlikte küçük atölyelerde yapılmaya başlamış. Mardin Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Ali Tutaşı, Süryani şarabının yerli ve yabancı turistler
için çok beğenildiğini ancak Mardin'e özel bu şarabın tadının bozulmaması için
üretiminin belli sınırlar içerisinde kalması gerektiğini düşünüyor. Tutaşı,
Süryani şarabının "tadımlık" olarak kalması gerektiğini, üretimin arttıkça
şarabın tadının bozulduğunu ve fabrikasyon üretime geçildiği takdirde tadının
tamamen kaybolacağını söylüyor.
Diziler Mardin'i kurtarmaz ama birkaç yeri
tanıtır
Son yıllarda özellikle Midyat bölgesinde çekilen televizyon
dizileri Mardin'in tanıtımında katkı sağlamışsa da Mardin halkı dizilerin kendi
kültürünü bozuk yansıttığını savunuyor. Televizyonlarda tarihi yerlerin
gösterilmesi dışında Mardin'e herhangi bir getirisinin olmadığını düşünen Mardin
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Tutaşı, "Kimileri Mardin'in dizilerle
kalkındığından, ekonomisine katkı sunduğundan söz ediyor. Birkaç tarihi yeri
tanıtmak dışında bize faydası olmayan bu diziler, bizde bulunmayan töre ve
abartılı giyim tarzlarıyla bize uzak duruyor, yaşantımızı yansıtmıyor"
diyor.