İstanbul'un artık depreme hazırlık için parası var. Dünya Bankası, İstanbul'un depreme dayanıklı hale getirilmesi amacıyla 310 milyon avroluk kredi sağladı.
Dünya Bankası, İstanbul'da depreme hazırlık için karşılıksız olarak 310 milyon avro (400 milyon dolar) verdi. Paranın 300 milyon doları okul, hastane, kamu binalarının güçlendirilmesi için harcanacak.
Dünya Bankası'ndan sağlanan 310 milyon avroluk krediye ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararname uyarınca 'İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi'nin finansmanı için Dünya Bankası'nın sağladığı 310 milyon avro tutarındaki kredi İl Özel İdaresi'ne karşılıksız tahsis edilecek. Kredi ile İstanbul'u muhtemel büyük bir depreme karşı daha dayanıklı bir şehir haline getirmeyi amaçlayan süreç başlatılacak.
Nasıl harcanacak?
Dolar bazında hesaplamaları yapılan 310 milyon avro (400 milyon dolar) dört bölümde kullanılacak.
Acil durum hazırlık kapasitesinin artırılması için 74.63 milyon dolar ayrılacak. Bu para kesintisiz haberleşme sistemleri, bilgi ağı, acil müdahalenin takviyesinde kullanılacak.
Yüksek riskli kamu binalarının güçlendirilmesi için 308.37 milyon dolar para ayrıldı. Bu paranın 303.15 milyon doları 130 hastane, 14 klinik, 598 okul, 45 kamu yönetim, binası, 26 yurt ve 27 sosyal binanın depreme karşı güçlendirilmesi için harcanacak. Geri kalan miktar kültürel yapıların ve yaşamsal altyapının risk analizlerinin yapılması için kullanılacak.
Kredinin 7 milyon doları yapı mevzuatı uygulamaları, 8 milyon doları da proje yönetimi için ayrılacak.
Konuyla ilgili olarak daha önce Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamada projenin özel hedefleri, "Felaket yönetimi ve acil durumlara cevap vermeye yönelik kurumsal ve teknik kapasitenin geliştirilmesi, kritik önem taşıyan kamu tesislerinin güçlendirilmesi, bina kodları ve arazi kullanım planlarının daha iyi şekilde uygulanması" olarak sıralanmıştı.
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorking İstanbul'un felaketlere ve özellikle de depremlere karşı son derece hassas bir konumda olduğunu belirterek, bu depremin sonuçlarının Marmara Bölgesi'ne göre çok daha dramatik boyutlarda olabileceği uyarısında bulunmuştu.