İstanbul'a 'Bilişim Vadisi' Geliyor



Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin (AB) bilişim üssü olması amacıyla İstanbul merkezli bir bilişim vadisi kurulması için ilk adım atılıyor. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nazım Ekren başkanlığında yapılan 24'üncü e-dönüşüm İcra Kurulu toplantısında, bilişim sektörünü temsil eden sivil toplum örgütleri ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın "bilişim vadisi" için ortak çalışma başlatmasına karar verildi. Bilişim şirketlerinin Taksim-Maslak güzergâhında olduğuna dikkat çekilerek mekân olarak buranın öncelikli olarak ele alınacağı belirtildi. Toplu Konut İdaresi (TOKİ) aracılığı ile arazi tahsisi planlanırken, 30 yıl süreli bir işletmeci şirket de kurulacak. Bilişim Vadisi'nde bilgi ve iletişim, telekomünikasyon, bio-teknoloji, nano-teknoloji, nöro-teknoloji sektörleri öncelikli olacak.

Bölgelere uydu kurulacak

İcra Kurulu'nun 12 Haziran tarihinde yapılan toplantısında, sektördeki sivil toplum örgütleri tarafından Bilişim Vadisi planına yönelik bir sunum yapıldı. Buna göre öncelikle donanım sektörünün gerisinde kalan yazılım ve hizmet sektörlerinin gelişimi için bir strateji çizilecek. Strateji bilişim vadisi, bilişim enstitüsü ve bilişim konseyi olmak üzere 3 ayak üzerine oturtulurken, stratejinin İcra Kurulu tarafından izlenmesi öngörüldü. Bilişim vadisi için bilişim ve telekomünikasyon sektörlerinde çalışan firmalar yenilik geliştirme, Ar-Ge ve işbirliği amaçlarıyla bir araya gelecek. İstanbul'da kurulacak ve işletilecek bilişim vadisinin daha sonra Karadeniz, İç-Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde uydu modelleri kurulacak. Özel sektör temsilcileri kurulacak şirketin, daha sonra özel-kamu ortaklık modeline (PPP) dönüştürülmesini de önerdi. Kurulacak şirket, gerekli planları hazırlayıp altyapıyı kuracak ve vadide bulunan işletmelere yurtdışı pazarlama olanaklarını sunmakla da yükümlü olacak.

İki finansman alternatifi

Bilişim vadisi için öncelikle 50 bin metrekarelik bir alan kullanılacak. Ancak gelecekte ortaya çıkabilecek talep artışı göz önüne alınarak arazinin 500 bin metrekarelik kapalı alana imkân veren bir yapıda olması sağlanacak. Arazinin Milli Emlak gibi kamu kurumlarının elindeki mevcut alanlardan birinin işletmeci şirkete 30 yıllığına geçici terki ile yaratılması önerildi. Finansman için iki ayrı alternatif oluşturulurken, birinci alternatife göre kuruluş aşamasında kamu kaynaklarından faydalanması öngörüldü. TOKİ gibi bir yapı aracılığı ile arazi tahsisi ve yapılanma ihtiyacının karşılanması da birinci finansman alternatifinde yer alırken bilişim vadisinin işletmeye geçtikten sonra elde edeceği kira ve işletme gelirine minimum bir kâr payı ekleyerek kaynak yaratması da planda yer aldı. İkinci alternatifte ise kuruluş aşamasındaki maliyetin kamu bütçesi yerine bazı fonlardan karşılanması öngörüldü. Buna göre Dünya Bankası ve kamu tarafından Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve TÜBİTAK'a tahsis edilen fonlardan 5 yılı ödemesiz, 10 yıl vadeli ve düşük faizli kredi temin edilebilecek.

Sektör ile kamuda politika üretenler arasında köprü kurma görevi ise Bilişim Konseyi'nin olacak. Konsey, sektörün yurtiçi ve yurtdışında gelişimine odaklanacak. 7 kişilik bir icra kurulu oluşturulması planlanırken, yapılanma için model olarak halen çalışmakta olan "Vergi Konseyi" alındı. Projeyle sektöre düşünce havuzu (think thank) olarak destek vermesi amacıyla bir bilişim enstitüsü de kurulacak.

Bilişim hedefi 12.4 milyar dolar

Sunumda bilişim ve iletişim teknolojileri pazarının 2008 yılı büyüme beklentilerine de yer verildi. Buna göre bu yıl içinde 6 milyar dolara ulaşması beklenen pazar büyüklüğünde, donanım 4.2 milyar dolar, servis ve yazılım bölümleri ise 1.8 milyar dolar katkı yapacak. Yıllar itibariyle ortalama büyüme yüzde 15 olarak hesaplanırken büyümeyi yüzde 20'ye çıkaracak önlemlerin alınması gerektiği belirtildi. Yüzde 20'lik ortalama büyüme sağlandığı takdirde 2012 yılında pazar hacminin 12.4 milyar dolara yükseltilmesi hedeflenirken, servis ve yazılımın pazar büyüklüğü içindeki payının ise 4.6 milyar dolara yükseltilmesi amaçlandı. Bugün 150 bin kişinin çalıştığı pazarın istenilen büyüklüğe ulaşması durumunda istihdamın da ikiye katlanacağı hesaplandı.