İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bugün "Haydi İstanbul Vapurunu Seç" kampanyası başlatıyor. İstanbul "siluetinin" ayrılmaz bir parçası olan şehir hatları vapurlarının yenileriyle değiştirileceğine ilişkin ilk haberler bir yıl kadar önce çıkmıştı.
O tarihte bu karara karşı gösterilen tepkilere, yetkililerin "Böyle bir şey yok" dediklerini hatırlıyorum. Demek ki "öyle bir şey" varmış! Belediye’den yapılan açıklamada, "kentin tarihi dokusuna ve günün teknolojik yeniliklerine uygun" sekiz adet vapur tipi belirlendiği belirtiliyor.
"Kentin tarihi dokusuna uygun" açıklamasını yürek ferahlatıcı buluyorum elbette. Bu iddianın ne kadar gerçek olduğunu bugün vapur tipleri açıklanınca göreceğiz.
İstanbul’da, özellikle Boğaz’ı enine ve boyuna kullanarak kent içi trafiği rahatlatmak gerekliliği tartışılabilecek bir şey değil. Hızlı, güvenilir, temiz tekneler ile hem trafikteki araç sayısını azaltmak, hem de ulaşım sürelerini kısaltmak mümkün olabilir.
Benim bu konuyla ilgili itirazım şu: Sekiz değişik tekne tipi, sekiz değişik maliyet ve sekiz değişik çözüm demek. Deniz ulaştırması gibi ciddi mühendislik bilgileri isteyen, maliyet / gelir hesaplamalarını gerektiren bir meselede, doğru çözüm anketlerle bulunabilir mi?
Bunun ucuz bir popülizmden başka bir şey olmadığını, şehir hatları vapurlarının kaldırılması planlarında ortaya çıkabilecek tepkileri yumuşatabilecek bir halkla ilişkiler girişimi olduğunu düşünüyorum.
Yeni vapur tiplerini görünce bu konuyu tartışmaya devam ederiz.