Yerel idareleri su konusunda acil önlemler almaya ve belirli bazı kriterleri yerine getirmeyi taahhüt etmeye davet eden İstanbul Su Mutabakatı, 5. Dünya Su Forumu'nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından açıklandı. İşte benimsenen o metin:
Yerel ve Bölgesel Hükümetler Bildirgesi ve Harekete Çağrı
Bu mutabakat ile bizler;
• İyi kalite suya ve sağlık koşullarına erişim tüm insanların en temel
haklarından biridir ve toplum sağlığını koruma ve anlaşmazlıkları önleme
hususunda çok önemli bir rol oynamaktadır.
• Nüfus artışı, ekonomik gelişim,
göç ve kentleşme, dünya nüfusunun yarıdan fazlasının şu anda şehirlerde yaşıyor
olması gibi hızlı küresel değişimler su kaynaklarına, su rezerve sistemlerine ve
vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine yeni zorluklar getirmektedir. Bu hızlı
değişiklikler su rezervleri ve sağlık konusundaki Binyıl Kalkınma Hedefleri’ne
(MDG) erişim sürecine yeni güçlükler eklemektedir. 2015 yılına kadar güvenli
içme suyu kaynaklarına erişme olanağı olmayan insanların sayısını yarı yarıya
azaltmak ve sağlık koşullarını geliştirmek amacını güden Birleşmiş Milletler
Binyıl Kalkınma Hedefleri, doğrudan yerel idarelerin sorumluluğundadır.
• Su
yönetimi, yoksul insanların yaşadığı kırsal kesimlerdeki su rezervlerini
bölgesel düzeyde güvence altına almak ve kırsal kesimdeki nüfus azalmasını
önlemek açısından da gerçekleştirilmelidir.
• Su kaynakları ve onların
yönetimi aynı zamanda bu küresel değişikliklere uyum sağlamak için de kullanılan
bir araçtır.
• İklim değişimlikleri vatandaşlarımızı ve biyolojik çeşitliliği
etkileyen su döngüsünün her aşamasını güçlü biçimde etkilemekte, su kıtlığını
arttırmakta, sel ve taşkın gibi aşırı olaylara neden olmakta, yeraltı su
kaynaklarının yenilenmesini azaltmakta, deniz seviyesinin yükselmesine neden
olmakta, sıcaklığı arttırmakta, yağmur alanlarında ve nehirlerin akış
sistemlerinde değişimlere sebep olmaktadır.
• Su sorunlarının yapısı, kapsamı
ve dinamikleri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında farklılık
göstermektedir. Gelişmekte olan ülkelerdeki temel kaygılar finansal takviye
kapasiteleri ile yasal çerçevedeki yatırımlarken, gelişmiş ülkelerdeki bölgesel
idareler altyapı sorunları ile karşı karşıya kalmakta, halkın gereksinimlerini
karşılamakta ve kirliliği önlemekte yetersiz kalmaktadırlar.
• Gerek yerel
gerekse bölgesel tüm düzeylerdeki su talebini karşılayabilmek, bu küresel
değişikliklere uyum sağlamak ve önlem alabilmek için, yeni ve kalıcı bir
yaklaşım gereklidir. Su kaynaklarının eşitlikçi, uygun ve sürdürülebilir
yönetimi ve hizmet
talepleri birlikte hareket eden, işbirlikçi faaliyetleri
ve farklı kademelerdeki idarelerin bu sorumlulukları paylaşmasını
gerektirmektedir.
Belediye başkanları ve yerel/bölgesel seçilmiş temsilcilerimizin desteği ile ulusal hükümetlere ve uluslar arası kuruluşlara çağrıda bulunuyoruz;
• Su kaynaklarının tüm kullanıcılar arasında mantıklı ve eşit şekilde
paylaştırılması amacı ile su güvenliğini gerek ulusal, gerekse uluslar arası
politikalarda daha yüksek öncelikli bir konuma getirmek;
• Johannesburg
Faaliyet Planı ve Binyıl Kalkınma Hedefleri’nde belirtilen amaçlara ulaşabilmek
için özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki su ve sağlık hizmetlerine erişim ile
yoksulluğa karşı mücadele uygulamaları hızlandırılmalıdır;
• Yerel ve
bölgesel idarelerin su rezervleri ve sağlık hizmetleri konularındaki yerel
yetkilerini, mali kaynaklarını ve kurumsal kapasitelerini güçlendirmek, yerinde
hizmet ilkesi doğrultusunda yerel hükümetler tüm paydaşları ile müzakere halinde
hareket ederek çeşitli yönetim modellerinden birini seçme
sorumluluğunu
üstlenmelidirler.
• Yerel ve bölgesel idarelerin finansal
kaynaklara doğrudan erişimlerini sağlamak, kolaylaştırmak ve yoksul toplumlara
yönelik yerel su ve sağlık hizmet altyapılarının finansmanını arttırmak, küresel
değişikliklerin etkilerini azaltarak uyum sağlanmasını hızlandırmak .
• Borca
karşılık su yatırımları almak gibi yöntemler ile su sektörünün borçlarının
azaltılması ile ilgili yatırımları kapsama almak;
• Bölgesel ve ulusal
düzeyde suya erişim, iklim değişikliklerine ve diğer küresel değişikliklere
hazırlıklarla ilgili politik stratejilerin tanımlanması ve uygulanmasında yerel
ve bölgesel idarelerle paylaşım ve işbirliği içinde olmak. Bu değişiklikler su
düzenlemesinde iklim değişimlerine bağlı etkiler, sağlık hizmetleri, sel suları
ve diğer kırsal altyapılar ile ilgili yeni altyapı projelerini
gerektirmektedir;
• Gelecekteki iklim durumunu anlamak ve tahmin etmek,
ulusal ve bölgesel düzeyde su döngüsünü ve yönetim sistemlerini etkileyen nüfus
dağılımı ve diğer gelişmeler ile bu konularda edinilen bilgilerin yerel
idarelerle paylaşımı gibi hususlara yüksek derecede önem verilmesi, bu
gelişmeleri ilgili yerel düzeylere uyarlamakta yardımcı olacaktır;
• Yerel ve
Bölgesel in sınırdaki su kaynaklarını yönetme işlemlerini geliştirmek için etkin
sistemler oluşturmak;
• Yerleşim alanlarını, kırsal kesimleri ve ekolojik
sistemleri etkileyen hidrolojik döngü
ile ilgili sektörsel politika
seçenekleri konusunda daha koordineli önlemler almak;
• Su ve sağlık
hizmetleriyle ilgili Binyıl Kalkınma Hedeflerine erişmek amacı ile uluslar arası
yerel ve bölgesel idareler, özellikle de gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan
ülkelerin yerel ve bölgesel idareleri arasında kurulmuş olan ortaklıkların
oluşturduğu işbirliklerini desteklemek. Mevcut deneyimlerden yararlanarak mümkün
olan yerlerde su ve sağlık hizmetlerinin kullanıcılarından elde edilen
gelirlerin bir bölümünü gelişmekte olan ülkelerdeki işbirliği ortaklarının
projelerine aktarmak.
Yerel ve Bölgesel İdarelerin Taahhütleri
Etkin stratejilerin acilen geliştirilmesi gereğinin farkında olan uygun yasal, kurumsal ve maliyapıya sahip şehirler ve bölgeler, bir önceki kısımda ulusal idarelere çağrıda bulunmuşlardır. Bununla birlikte iklim değişiklikleri, nüfus artışı, kentleşme, hızlı ekonomik gelişim ve yerel su kaynakları ile su sistemleri üzerindeki diğer baskılar, etkilerini politik ve sosyal sistemlerin cevap verebileceğinden çok daha hızlı bir şekilde göstermektedirler. Bu nedenle bizler, belediye başkanları ve yerel/bölgesel seçilmiş temsilciler olarak işbu İSTANBUL SU MUTABAKATI’nı kendi yerel/bölgesel idarelerimiz adına imzalıyor ve elimizdeki tüm yetki ve kaynaklarla su yönetim amacımızı gerçekleştirmek için kendi yerel politikalarımız çerçevesinde azami çabayı göstereceğimizi taahhüt ediyoruz. Bu taahhüt, ulusal idarelerin, yerel ve bölgesel idarelerin su sektöründe yüksek verimlilikli erişim ve başarılı uygulama önlemlerini almak için çok önemli bir rol oynamak zorunda olduklarının bilince varacakları; ve –yakın bir gelecekte– yerel idarelerin bu konudaki faaliyetlerini etkin şekilde gerçekleştirebilmeleri ve finanse edebilmeleri için gereken politik reformları yapacakları beklentisi ile verilmiştir. Taahhüdümüzü yerine getirebilmemiz için politik gücümüzü kendi şehir/bölgemizde aşağıdaki faaliyetleri başlatmak için kullanacağız:
• Yerel su kaynakları üzerindeki dâhili ve harici baskıların, suda yaşayan
canlıların biyolojik çeşitliliği ile sistemdeki temel farklılık ve zorlukların
bir listesini oluşturmak;
• Tüm paylaşımcılar (sivil toplumlar da dâhil olmak
üzere) ile yerel/bölgesel düzeydeki diyalogu geliştirerek temel birimler (yerel
ve bölgesel idareler, tedarikçiler, kullanıcılar, bilimsel çevreler) arasında
yerel öncelikleri ve su sektöründeki faaliyet
planını oluşturacak ortak bir
görüş meydana getirmek.
• Uzun ve orta vadede gelecekte yerel su kaynaklarını
ve sistemlerini tehdit eden gelişmelere uyarlanması için yerel ve bölgesel idare
politikalarının, stratejilerinin ve planlarının güçlendirilmesi;
•
Yerel/bölgesel düzeyde daha iyi bir su yönetimi için (suyun kamuya ait bir
varlık olduğundan ve gerek kısmen gerekse tamamen özel sektör tarafından
yönetilmekte olmasına bakılmaksızın kamu tarafından kontrol edilmesi
gerektiğinden hareketle) su idaresinin oluşturulması ve geliştirilmesi;
•
Küçük başlangıç yatırımları ile öncelikleri belirleyerek yerel su kaynakları ve
sistemlerinin esnekliğini arttıran ilk somut değişiklikleri yapmak üzere belirli
uygulamalara olanak tanıyan ve gelecekte oluşabilecek belirli masrafları
engelleyecek
erken hareket sistemini oluşturmak;
• Bunların yanı sıra
şehirlerimizin yukarıdaki faaliyetlerinde yaşanan zorlukları ve gerçekleştirilen
işlemleri içeren raporları oluşturarak 2012 yılında düzenlenecek bir sonraki
Dünya Su Forumu’nda diğerleri ile paylaşmayı da taahhüt etmekteyiz.
Bulgular
Bir Yerel veya Bölgesel İdare, kendi su kaynaklarını ve hizmetlerini etkileyen zorluklar ile ilgili olarak aşağıda belirtilmiş olanlar da dâhil olmak üzere gerekli belirlemeleri yapacaktır:
• Paylaşımcılar ve kurumlar ile işbirliği yaparak insan ve arazi su kullanımı
ile ilgili bir değerlendirme/bildiri oluşturmak.
• Halkın güvenli içme suyu
ve sağlık hizmetlerine erişimindeki eksiklikleri saptamak.
• Suyla bağlantılı
olarak ortaya çıkan sağlık sorunları açısından halkın en zayıf olduğu noktaları
saptamak
• Su altyapı gereksinimlerini ve bunları karşılayacak uygun
finansmanları içeren bir çalışma yapmak.
• Eskimiş olan altyapıları
belirlemek.
• Sektörsel baskı da dâhil olmak üzere entegre yönetim
karşısındaki engelleri saptamak.
• Mümkün olan en iyi hava tahmin
sistemlerini bir araya getirerek şehrin/yerel idarenin su kaynaklarından denize
kadar olan hidrolojik birimlerini etkileyen faktörleri belirlemek.
• Şehrin
su kaynak kapasitesini belirleyerek iklimsel ve küresel değişikliklerde
uygulanacak olan temel senaryoları oluşturmak. İklime bağlı diğer riskleri,
potansiyel yararları ve su yönetimi ile ilgili açık noktaları belirlemek.
•
Kirliliğe ve suya bağlı hastalıklar açısından zayıf noktaları saptamak.
•
Hukuki çerçeveyi ve kurumsal kapasiteyi belirlemek .
Hedefler
Yerel koşullar çerçevesinde, hukuki yetkilere uygun olarak ve tamamen istemli bir şekilde Yerel veya Bölgesel İdare, hedeflerini uygulamak ve desteklemek için aşağıdaki önlemlerin bazılarını alacaktır:
• Şehirleşmeye ve küresel değişikliklere bağlı belirsizlik ve değişkenlere
cevap verebilecek bir dizi su, sağlık ve yağmur/sel suyu yönetim tekniklerini
kırsal kesimlere
su sağlama gereksinimini de hesaba katarak geliştirmek;
•
Küresel değişikliklerin etkilerine bağlı olarak nehir yatakları seviyesinde ve
deniz seviyesindeki sel riskini önlemek için uygun önlemleri almak ve mekânsal
planlamaları yapmak.
Hedef tipleri ile ilgili örnekler aşağıda belirtilmiştir:
• x yıldaki % x fiziksel su kaybı miktarını azaltmak.
• İnsan ihtiyaçları
için kullanılan x yıldaki % x su tedarikini arttırmak.
• x yılda kişi başına
harcanan mahalli su kullanımından % x tasarruf sağlamak.
• x yılda
belirlenmiş olan uluslararası su kalite standartlarına ulaşmak.
• x yılda
kanalizasyon sularının % x toplanması % x arıtımını sağlamak.
• Her yıl
dökülen sanayi atık sularının % x miktarını denetlemek.
• x yıllık ekosistem
su gereksinim miktarını güvence altına almak.
• Suyla ilgili afetlerin
verdiği hasarları, Gayrisafi Milli Hasıla’nın %x’inden %5’in altına
indirmek.
• Geleceğin belirsizliği nedeni ile örneğin yeni depolama
tesisleri, yeraltı sularının düzenli olarak çıkartılması, iç-havuzlama yöntemi
ile su aktarımı, su koruma, geri dönüşüm veya deniz suyu arıtması gibi
yöntemlerle daha esnek bir tedarik sağlayacakdeğişik su kaynakları
oluşturmak,
• Yerel/havzasal/bölgesel düzeydeki su yönetimi ile ilgili
kararlara halkın katılımını
sağlayacak düzenleme kurallarını ve mevzuatlarını
oluşturmak,
• Daha uzun süre kullanılacak yeni altyapı tasarımlarını ve
yatırımlarını gerçekleştirmek.
• Şehirlerde yaşayan nüfusu etkileyen
suyla-bağlantılı olumsuz sağlık koşullarını gidermek.
• Kentleşme ve iklimsel
değişikliklerin toplam etkilerine karşı suda yaşayan canlılar başta olmak üzere
çevreyi korumak.
• Su kaynaklarını ve buna bağlı biyolojik çeşitliliği
korumak için tarımda kullanılan su kullanımını kısıtlamak.
• Sanayi ve iş
sektörleri ile birlikte çalışarak suyun verimli şekilde kullanılmasını, su
ürünlerinin tekrar kullanımını arttırmak ve kirliliği önlemek.
• Suya bağlı
felaketlerin yol açtığı zararları azaltmak için yapısal ve yapısal olmayan risk
yönetimi planlarını/önlemlerini oluşturmak. Sel kontrol, drenaj ıslah, afet
karşılığı ve deniz seviyesinin yükselmesine karşı hazırlıklar için planlar
geliştirmek.
• Aşırı olaylara karşı koyabilecek ve değişen koşullarda
kullanılabilecek yeniden tasarlanacak ve inşa edilecek altyapı sistemleri
planlamak.
• Riski azaltmak ve su kaynaklarının tedariki, yönetimi ve bakımı
konularındakadınların rolünü dikkate almak.
• Uygun finansal sistemler, idari
geliştirmeler ve teknolojik yenilikler aramak.
• Sürdürülebilir su
yönetimleri ve ekonomik gelişimi sağlamak için eğitim, öğretim ve teknoloji
transferlerini geliştirmek.