İlk kez 1980’lerde ortaya çıkan ‘Avrupa Kültür Başkenti’ kavramı, dönemin Yunanistan Kültür Bakanı Melina Mercouri’nin önerisinin Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi tarafından benimsenmesiyle Avrupa kültürüne değer katan, Avrupa’ya katkı sağlayan kentlere verilmeye başlanan bir unvan.
Bu unvan, 1985-2000 yılları arasında AB’ye üye ülkelerin kentlerine verildi. 2000 senesine gelindiğinde, yeni bin yıl nedeniyle, Avrupa Kültür Başkenti unvanı hem aynı yılda birden fazla kente, hem de AB adayı olan ülkelerin kentlerine verilmeye başlandı.
İstanbul’un, Avrupa Kültür Başkenti serüveni de tam da bu noktada, “AB adayı olan ülkelerin kentlerine Avrupa Kültür Başkenti unvanı verilme kararı”yla birlikte başladı.
1999 senesinde, Avrupa Kültür Başkenti projesini AB’nin tam üyesi olmayan ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletilmesinin ardından, konuyla ilgilenen bir grup sivil toplum gönüllüsü 7 Temmuz 2000 tarihinde bir toplantı düzenleyerek, İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti adayı olması için gerekli adımları atacak Girişim Grubu’nu kurdu.
Girişim Grubu, İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olması için yerel ve merkezi yönetimin desteğini aldıktan sonra, üniversiteler ve diğer sivil toplum örgütleriyle de temaslar kurarak yoluna devam etti.
11 Nisan 2006 tarihinde, Avrupa’da kültür ve sanat alanında uzman yedi kişiden oluşan seçici kurul, İstanbul, Macaristan’ın Peç ve Almanya’nın Essen kentleriyle birlikte 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmaya uygun buldu. 13 Kasım 2006 günü Avrupa Parlamentosu’nun görüşü ve Avrupa Birliği Kültür Bakanları Konseyi’nin onayıyla İstanbul’un, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olduğu ilan edildi.