İstanbul için Korkutan Deprem Senaryosu



Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nca (AFAD) hazırlanan “Türkiye Afet Müdahale Planı” tamamlanarak, fiziki koşulları ve yapılarına göre ilaveler yapılması için 81 ilin valiliklerine gönderildi. İstanbul deprem senaryosunda can kaybının en fazla 30 bin olacağı vurgulandı.

Habertürk'ün haberine göre, AFAD, İstanbul için büyüklük ve yerlerinin değiştirildiği 15 ayrı deprem senaryosu hazırladı. Depremde olası kayıp tahminleri güncellendi. Buna göre olası bir depremde İstanbul’daki kayıplar şöyle sıralandı:

- 10 bin ile 30 bin kişi arasında can kaybı.
- 20 bin ile 60 bin kişi arasında hastanede tedavi.
- 50 bin ile 140 bin arasında kişi hafif yaralı.

Hasarlı bina sayısı

Afet Müdahale Planı’nda olası hasarlı bina sayısına da yer verildi.

- 2 bin 500 ile 10 bin arasında çok ağır hasarlı bina.

- 13 bin ile 34 bin arasında ağır hasarlı bina.

- 85 bin ile 150 bin arasında orta hasarlı bina.

- 250 bin ile 350 bin arasında hafif hasarlı bina.

AFAD tarafından hazırlanan senoryoda, depremin maliyetinin 80-100 milyar arasında olacağı tahmin edildi. Depremdeki diğer kayıplar şöyle sıralandı:

- 400 adet yanıcı ve patlayıcı ihtiva eden binada hasar.
- 450 noktada içme suyu hasarı.
- Bin 500 noktada atık su hattı hasarı.

- 650 noktada doğalgaz altyapı şebekesi hasarı.
- 17 bin adet doğalgaz kutusu hasarı.

DNA örneği alınacak

17 Ağustos 1999 depreminde yaşanan kayıplar dikkate alınarak yeni önlemler alındı. Buna göre Mezarlıklar Müdürlüğü ve Sağlık Müdürlüğü’nde ayrı ekipler oluşturuldu. Definden önce her cesetten DNA örneği alınıp fotoğrafları çekilecek. Bu işlem yapılmadan defin yapılmasına izin verilmeyecek.

'Resmi kurumlara ayaklanmalar'

AFAD tarafından hazırlanan “Türkiye Afet Müdahale Planı”nda, “genel asayiş vakaları”na karşı uyarılar da yer aldı. “Sivil itaatsizlik” başlıklı bölümde şu ifadeler bulunuyor:

“Senaryoda İstanbul/Marmara Bölgesi için öngörülen olası depremin gerçekleşmesi halinde; depremin etki bölgesinde kalan bölgelerde, resmi kurumlara karşı çeşitli ayaklanmaların oluşabileceği, bu durum neticesinde ortaya çıkan güvenlik zafiyetinden hizmet grubu personelinin etkileneceği dikkate alınmalıdır.”