"Yaklaşık 40 bin insan ölecek. 400 bin aile acil barınmaya ihtiyaç duyacak. 300 bin bina hasar görecek. 40 milyar dolar mali kayıp olacak." Prof. Dr. Mustafa Erdik'e göre Marmara'daki olası depremin İstanbul'daki sonucu böyle olacak. 17 Ağustos depreminin sekizinci yıl dönümünde TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nce '17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminden Bugüne' konulu bir konferans düzenledi. Konferansta olası bir depreminin yıkıcılığı yeniden vurgulanırken, uzmanlarsa sekiz yılda alınan yolun kısalığından şikâyet etti.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik, konferansta yaptığı sunumda Adalar'ın güneyinden geçen Marmara fayının kırılması durumunda 40 bin insanın hayatını kaybedeceğini söyledi.
7.5 şiddetinde tahmin edilen depremle ilgili olası en kötü senaryoya göre İstanbul'un karşılaşacağı durumu değerlendiren Prof. Dr. Erdik, çalışmalar neticesinde şu verilerin elde edildiğini söyledi:
"45 bin bina çok ağır hasarlı olacak. Bunların 4 bin 500'ü tamamen yıkılacak. Binaların 70 bininde ağır hasar, 200 bininde ise orta hasar görülecek. 400 bin civarında aile acil barınmaya ihtiyaç duyacak. 40 bin ölü, 160 bin yaralı olacak. Binalardan kaynaklanan maddi kayıbın boyutu 11 milyar dolar, toplamda yapısal-yapısal olmayan ve sosyoekonomik dahil 40 milyar dolarlık maddi hasar olacak."
Altı metrelik tsunami
Peki ya tsunami riski? "Önümüzdeki 30 yıl içinde yedi ve üzeri şiddetinde bir deprem ihtimali yüzde 65. Beklenen deprem 10 saniye sonra olabilir, 100 yıl geçse de olmama ihtimali var. Depremin ne zaman olacağı konusunda kimse net bir ifade kullanamaz. Tüm çalışmaların olasılıklar üzerine yapıldığının altını çiziyorum. Marmara fayının kırılması sonucunda deniz içerisindeki heyelanlardan dolayı tsunami oluşacak. Dalga boyu Adalar ve bazı kıyı bölgelerinde altı metreyi bulacak."
300 bin kişilik işgücü kaybı
Prof. Dr. Erdik'in aktardığı en kötü durum senaryosuna göre İstanbul olası bir depremde mevcut binalarının yüzde 20-30'unu kaybedecek. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) gibi mevcut sigorta sistemleri oluşacak hasarları karşılamakta güçlük çekecek. Küçük sanayi çok fazla etkilenecek. 250-300 bin iş kaybı olacak.
Şehrin elektriğini sağlayan santrallar da depremde büyük zarar görecek. Mihrimah Sultan ve Fatih Camii gibi pek çok tarihi bina çok ciddi risk altında olacak.
Siyasi partiler depremi silmiş
"Beklenen deprem 2029'a kadar mutlaka gerçekleşecek" diyen İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür ise sekiz yılda hiç yol kat edilmediğini savundu:
"17 Ağustoslar artık bana çok acı veriyor. İki ay önce 'L'Atalante' denizaltısıyla Marmara'da yaptığımızı araştırma sonucunda faydan çıkan su ve gazların incelenmesi için Valilik ve Büyükşehir'den talepte buludunduk. Talebimiz karşılık görmeyince Türkiye'yi yönetenlerin deprem konusunda bir şey yapmayacağına kesin kanaat getirdim. En kısa zamanda denizaltı gözlemevi kurulmalı. Böylece geliyorum diyen depremin ayak seslerini duyacağız. Tartışılan tsunami kesinlikle olacak."