"İstanbul, Güzellikler İmparatorluğunun Başkenti"



İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş Genel Müdürü Nevzat Bayhan, İstanbul'un güzellikler imparatorluğunun başkenti olduğuna inandıklarını belirterek, yıl boyunca yaptıkları 5 bine yakın etkinlikle İstanbul'daki kültürel çeşitliliği, zenginliği, güzelliği insanlara aktarmaya çalıştıklarını söyledi. Nevzat Bayhan, Avrupa Kültür Derneği ve A Soul For Europe tarafından İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının desteğiyle ''Küresel Sorunlar, Kültür Vizyonları'' başlığı altında düzenlenen ''İstanbul Forumu''nda, Kültür A.Ş'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sosyal ve sanatsal etkinliklerini özel şirket mantığıyla kaliteli, etkin bir şekilde icra etmesi için 21 yıl önce kurulduğunu anımsattı.
    
Kültür A.Ş'nin ilk aşamada konser salonları ve kültür merkezlerini işletmek amacıyla ortaya çıktığını ifade eden Bayhan, daha sonra kültürel etkinliklerin kapsamından, yayıncılık ve müzeciliğe varıncaya kadar geniş bir alanda hizmet veren bir kuruluş haline geldiğini kaydetti. Bayhan, şirketin 100 milyon dolara yakın cirosuyla Türkiye'nin en büyük kültür şirketlerinden biri olduğunu da belirterek, şöyle dedi:

''Hem kendi öz kaynaklarını oluşturması, hem de kamu kuruluşlarından aldığı organizasyon ve etkinliklerle de İstanbul'un dünyaya tanıtılmasında ve dünya kültürünün de İstanbul'a tanıtılmasında öncü bir rol oynamaktadır. Dünyanın en iyi sanatçılarını İstanbul'a getirerek, İstanbul'un da güzelliklerini yurt dışına taşıyarak bir kültür sanat köprüsü kurmayı amaçlıyor. 600'e yakın çalışanıyla, 30'a yakın kültürel mekanıyla, yayınlarıyla, diğer alanlardaki faaliyetleriyle, Brüksel'deki bürosuyla belediyemizin şirketlerinden bir tanesidir.''
    
''İstanbul'daki çeşitlilik, bir gökkuşağı''
    
Küreselleşen bir dünyada yaşandığını, küreselleşen dünyanın birlikte aynılaşmayı getirdiğini anlatan Bayhan, şunları söyledi:
    
''Gerek yaşantıda, gerekse kültür ve sanatta aynılaşmaya doğru gidiliyor ki, kültür ve sanat adına bu çok büyük bir tehlike arz ediyor. Çünkü siz, Newyork'ta, Brüksel'de, Pekin'de, İstanbul'da da aynı şeyleri izlerseniz, dünyanın artık çok renkli yapısını merak etmezsiniz. Ve aynılaşan sanat, aynılaşan kültür bir müddet sonra kendi içinde yok olmakla karşı karşıya gelir. O açıdan bizim sunacağımız kültürün çok renkli, çok çeşitli olmasından yanayız. İstanbul'daki renklere baktığınızda yüzyıllardır renkli, çeşitli kültürü, zenginliği, yaşattığımızı gösteriyor. Özellikle şu anda dini farklılıkları göz önünde bulunduracak olursak, mesela Kuzguncuk'a gittiğinizde aynı bahçe içinde faal bir kilise ve cami görürsünüz. Hemen arka sokağında bir havrayı görürsünüz.''

İstanbul'un bir dünya şehri olduğuna işaret eden Bayhan, şunları kaydetti:

''İstanbul'un güzellikler imparatorluğunun başkenti olduğuna inanıyoruz. Özellikle yıl boyunca 5 bine yakın etkinliğimizle İstanbul'daki kültürel çeşitliliği, zenginliği, güzelliği insanlarımıza aktarmaya çalışıyoruz. İstanbul'daki bu çeşitliğin bir gök kuşağı olduğuna inanıyoruz. Sevmediğimiz renk gök kuşağında nasıl vazgeçilmez oluyorsa, o güzelliği tamamlayan bir obje oluyorsa, buradaki herhangi bir rengi, çeşitliliği dünyaya sunacağımız gök kuşağının ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. 600 senedir İstanbul'da bütün medeniyetlerin yan yana yaşadığını dünyaya göstermek istiyoruz.''