İstanbul sokakları elektrikli otomobillere hazırlanıyor. Çevre dostu elektrikli araçların dünyanın diğer öncü şehirlerinde olduğu gibi İstanbul’da da kullanımı ve yaygınlaştırılması konusunda işbirliği oluşturmayı amaçlayan anlaşma, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın katılımıyla Saraçhane Belediye Sarayı’nda düzenlenen törende İstanbul Enerji A.Ş Genel Müdürü Adnan Çelik, Renault MAIS Genel Müdürü İbrahim Aybar ile Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu tarafından imzalandı. Anlaşma, 2011 yılından itibaren üretimi gerçekleşecek olan elektrikli araçlar için İstanbul il sınırları içerisinde gerekli şarj altyapısının oluşturulmasını, buna bağlı hizmetler ve düzenlemelerin geliştirilmesini kapsıyor.
Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Elektrikli araçların dünyada daha yeni yeni görünmeye başladığı bir dönemde İstanbul olarak çok önemli ve Türkiye’ye öncü olacak bir adım atıyoruz. Tarihe bir iz düşüyoruz. Belki de gelecekte bu şehirde tüm araçlar elektrik motorlu olacak. Ama belki biz olamayacağız” dedi.
“Göreve geldiğimiz günden bu yana kadar yaptığımız çalışmalar çerçevesinde yılda 2 milyon ton karbondioksit salınımını önledik” diyen Kadir Topbaş, metrobüslerin günde 40 bin civarındaki aracı trafikten alıkoyması sebebiyle 613 ton karbondioksit salınımının önüne geçtiklerini ve açılışını yaptıkları iki tünel yolun da her yıl 28,5 ton karbondioksit salınımını engellediklerini anlattı. İstanbul’u daha yaşanabilir bir şekilde gelecek kuşaklara aktarabilmek için karbondioksit salınımını olabildiğince azaltmak zorunda olduklarını vurgulayan Başkan Topbaş, şöyle konuştu;
“Bizim görevimiz bu güzellikleri gelecek kuşaklara aktarmak. Daralan yaşam alanları ve tükenen doğal kaynaklar o halde bizde çalışmalarımızı buna göre yapmak zorundayız. Biz bugün burada çok önemli bir adım atıyoruz ve bu adımın arkasından gelecekleri de görür gibiyim. Yasal düzenlemeler yapılırken bizde bir elimizi çabuk tutalım, ‘bu çalışmaları yürütelim’ dedik. Petrolle çalışan motoru 70 yıl gerinden takip etmek değil, İstanbul’da başlayan bir teknolojiye sahip olmak istiyoruz. Bu adımın arkasından gelecekleri de görüyor gibiyim Buradan ‘know how’ olarak belki yansıtacağız. İstanbul teknoloji merkezi olacak. Yasal düzenlemeler yapılırken biz de elimizi çabuk tutalım bu çalışmaları yürütelim dedik. Geri kalmak istemiyoruz. Her şeyde birinci olmak istiyoruz. Bunun için bu çalışmayı başlattık ve bunun için buradayız. Bu rekabetle olacağı için hızlı bir şekilde mesafeler alınmalı ve adımlar atmalıyız. Bize düşen bunun alt yapısını hazırlamak. Yakın gelecekte bu teknolojiye hazırlıksız yakalanmak ve gelişigüzel, dengesiz bir takım şarj istasyonlarının ortaya çıkmasını beklemek istemiyoruz. Nasıl ki göreve geldiğimizde İstanbul’da 750 kilometre fiber optik kablo altlığı yapıp 450 kilometresini döşediysek, doğru ve ciddi bir anlayışla elektrikli araçlar piyasaya çıktığında bütün altyapısının hazır olmasını istiyoruz.”
Büyükşehir’in 3 şirketi elektrikli otomobile destek verecek
Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden protokolü imzalayan İstanbul Enerji A..Ş.’nin İstanbul il sınırları içerisinde gerekli şarj altyapısını oluşturacağını, BELBİM’in elektrik şarj istasyonlarının ödeme sistemlerini, İSPARK’ın bu istasyonların hangi noktalara kurulabileceğini belirleyeceğini, İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı da AVM’ler ve diğer merkezlerle ilgili yer tespiti yaptığını ifade eden Topbaş, “Biz bu çalışmalara şimdiden başlayarak geç kalmak istemiyoruz. Tüm mesai arkadaşlarımla birlikte özveriyle İstanbul’a hizmet için çalışıyoruz. Şirketlerimiz kamu kurumu mantığından öte özel sektör refleksleriyle çalışarak çok başarılı işlere imza atıyor” şeklinde konuştu.
Büyükşehir rüzgar ve elektrik enerjisi üzerinde çalışıyor
Törende konuşan İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Genel Müdürü Adnan Çelik de rüzgardan enerji elde etme projesi üzerinde çalıştıklarını ve EPDK’dan lisans beklediklerini belirterek, elektrikli araçların enerji verimliliği açısından da önemli olduğunu söyledi. “Elektrikli araçlar yüzde 100 daha verimli” diyen Çelik, “Bugünkü mevzuat bu araçların piyasaya girmesi açısından eksik bir mevzuat. Biz mevzuat çalışmalarına da destek vereceğiz. Bu işbirliği neticesinde araçların nasıl bir altyapıya ihtiyaç duyduğunu tespit edeceğiz. Araçların şarj ve park altyapısını İSPARK’ın otoparklarına kuracağız” şeklinde konuştu.
Fluence model otomobil Bursa’da üretilecek
Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu da Renault’un üreteceği elektrikli otomobilleri anlatarak, “Herkes elektrikli otomobil yapabilir dedik herkes için elektrikli otomobili Renault ‘un yapacağından sizleri haberdar etmiştik. Bu büyük anda Renault’un bu gelişme için çok yakın tarihte yollara çıkacağını ve değişime yön vereceğinden sizi haberdar etmek istiyorum. Otomobili değiştiriyoruz hayatı değiştiriyoruz sloganıyla Renault kullanımıyla sıfır karbondioksit salınımıyla elektrikli otomobilli geliştirdik. Amacımız yüzde 20, yüzde 30 emisyonlu otomobil üretmek değil sıfır emisyonlu otomobil üretmek ve herkesin kullanımına sunmaktır. 2011 ‘den itibaren dört elektrikli otomobili pazara sunmaya hazırlanıyoruz. Bu dört farklı model Bursa ve diğer fabrikalarda üretilecek” diye konuştu.
Fransa’da Kangoo’nun elektrikli modelinin, Bursa’da ise, Fluence’ın elektrikli modelinin üretim çalışmasının tüm hızıyla sürdüğünü vurgulayan Tunalıoğlu, “Elektikli Fluence şu anda halihazırda imalatta bulunan diğer üç modelle aynı elektrik bantlarından Bursa fabrikasından çıkacak ve dünya pazarlarına sunulacak. Böylece Oyak Renault öncü olacaktır” dedi.
Renault Genel Müdürü İbrahim Aybar ise otomobilin Türkiye’de satılabilmesi için çok önemli altyapı ihtiyacı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti; “Beklentimiz aynı Avrupa’da başlayan bu desteğin Türkiye’de hayata geçmesi. Diğer bir önemi ve tarihi adım da teknolojik altyapı yani kullanıma verilecek otomobillerin ne şekilde şarj edileceği ve şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması. Biz bugün bu konunun yaygınlaşması için tarihi bir başlangıç yapıyoruz. İstanbul sokaklarında elektrikli şarj istasyonlarını görmeye başlayacağız. Böylece elektrik motorlu otomobilleri alacak vatandaşlarımız Türkiye’de hiçbir altyapı sorununun kalmadığını da görmeye başlayacaklar.”