'İstanbul Deklarasyonu' Yerine Strauss-Kahn Kararları Çıktı



İstanbul'u geçen haftadan bu yana dünya gündemine taşıyan IMF-Dünya Bankası Yıllık toplantıları, dün Vietnam Merkez Bankası Başkanı ve Guvernörü Nguyen Van Giau'nun çaldığı gong ile sona erdi. "İstanbul'daki toplantılar dünya için milat olacak" yolundaki beklentilerin aksine, toplantıda ve sonrasında yapılan açıklamalar, zirveyi G-20 kararlarının tamamlayıcısı olmaktan öteye taşıyamadı. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick'in bir basın toplantısı sırasında İstanbul zirvesini "G-20'den sonraki en büyük toplantı" diye niteleyip, Pittsburgh'daki toplantıya katılamayanlara önemli bir fırsat verdiğini belirterek, ''Yani G-186 toplantısı...'' diye nitelemesi de buna işaret ediyordu.

Referans'ın görüştüğü IMF kaynakları da, İstanbul toplantılarından "deklarasyon" benzeri bir sonuç çıkacağı yolundaki beklentileri "yersiz" bulduklarını, yıllık toplantının kendi rutini içinde "G-20 zirvesinin bir tamamlayıcısı" olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguladılar. Oysa, günlerdir tüm dünyanın merakla izlediği toplantılardan çıkacak kararların "İstanbul Kararları" olarak adlandırılması bekleniyordu ancak dünkü kapanışın ardından bu konuda büyük bir karmaşa yaşandı. Türk hükümeti, toplantılar henüz başlamadan buradan çıkacak kararların "İstanbul Kararları" olarak anılacağını belirtiyordu.
 
Kahn'ın açıklamaları desteklendi

Kapanışta IMF'nin kongre merkezindeki yetkililer, Vietnam Merkez Bankası Başkanı'nın kapanış konuşmasında altını çizdiği saptamaların "İstanbul Kararları" olup olmadığı konusunda fikir sahibi olmadıklarını belirtirken Dünya Bankası yetkilileri ise "İstanbul Kararları sadece Türk hükümeti tarafından telaffuz edildi" yorumunu yaptı.

Öte yandan, IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın "İstanbul Kararları" adı altında açıkladığı konular, dünkü kapanışta açıklanan karar ile desteklendi. Toplantıların kapanış konuşmasını yapan Van Giau, guvernörler kurulu toplantılarının sonuçları ve IMF-Dünya Bankası gibi kurumların izlediği krizle mücadele yöntemleri ile ilgili olarak şu saptamalarda bulundu:

    * Küresel ekonomik iyileşme üye ülkelerin desteklerinin devamına ve gevşek para politikasından erken çıkılmamasına bağlı
    * Güven ortamının sağlanması için uzun vadeli işbirliği ve birlikte çalışma şart
    * Ülkelerin standartlarının geliştirilmesi gerekiyor
    * Küresel diyalog inşa edilmeli
    * Regülasyonlar geliştirilmeli ve risk yönetimi güçlendirilmeli
    * Gelişmekte olan piyasaların rolü artırılmalı
    * Büyümeyi desteklemek ve gelişmekte olan ülkelerde yaşam standartlarını iyileştirmek için çalışmaya devam edilecek.

 
Kahn da önceki günkü konuşmasında, Uluslararası Para ve Finans Komitesi'nin (IMFC) 4 Ekim'deki toplantısında IMF'nin dört reform alanına odaklanması gerektiğini belirttiğini söylemiş, bu alanları da IMF'nin hâkimiyeti, finansal rolü, çok taraflı gözetim hakkı ve yönetim yapısı olarak belirlemişti. Kahn, salı günü yaptığı açılış konuşmasında kararları dört madde halinde özetlemiş ve IMF'nin gelecek yıl bu kararlar üzerine odaklanacağını belirtmişti.
 
Kararlar G-20 ile birbirini tamamlıyor

IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn toplantılar başladığından bu yana gerçekleştirdiği sayısız basın toplantısında "İstanbul Kararları" ifadesini kullanmış, bu toplantıların önemine "Bu toplantıları izlediğinizi çocuklarınıza ve torunlarınıza anlatacaksınız" sözleriyle vurgu yapmıştı. Gerek Kahn'ın salı günü yaptığı konuşmada sıraladığı "İstanbul Kararları", gerekse dün yıllık toplantıların kapanışında açıklanan saptamalar 24-25 Eylül tarihlerinde ABD'nin Pittsburgh kentinde yapılan G-20 liderler zirvesinden çıkan kararların tamamlayıcısı niteliğini taşıyor. G-20 zirvesinde de küresel ekonomik toparlanma tamamlanana kadar mali teşvik programlarının sürdürülmesi, küresel işbirliğinin bozulmaması ve IMF'nin yönetiminde gelişmekte olan ülkelere daha fazla söz hakkı verilmesi konusu gündeme gelmişti.