İstanbul Serbest Mimarlar Derneği (İstanbulSMD) tarafından düzenlenen, “Mimarlar bu ay neyi konuşuyor?” konulu toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Prof. Kadir Erdin, İstanbul’un kuzeyinde gerçekleştirilecek olan 3. Köprü, 3. Havaalanı ve Kanal İstanbul projelerinin ekosistemi tahrip edeceğini söyledi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbulSMD Başkanı Ersen Gürsel, İstanbullu mimarlar olarak kente sahip çıkma sorumlulukları olduğunu ve dönüşüm projelerinin kente etkilerini yakından takip ettiklerini söyledi. Gürsel, İstanbul’un kuzey bölgesini yapılaşmaya açmanın, İstanbul’un geleceği açısından ciddi bir tehlike oluşturduğunu vurguladı.
"İstanbul'u çok kötü bir gelecek bekliyor"
Toplantının konuk konuşmacısı Prof. Kadir Erdin, 1968 yılından bu yana İstanbul’un gelişimini ve yapılaşmanın doğal alanlara etkisini uydu verileriyle takip ettiğini söyleyerek, “Ben uzmanlık alanım ’remote sensing’ nedeni ile sizlerden daha önce gördüm; dünyayı kötü, ancak İstanbul’u çok kötü bir gelecek bekliyor” dedi.
Prof. Erdin, İstanbul’da yeşil alan tahribatının büyük ölçülerde olduğunu ve orman alanlarının hızla küçüldüğünü fotoğraflarıyla belgelediği konuşmasında, özellikle kentin kuzeyinde olacak yapılaşmalara dikkat çekti. Bu projelerin kentin 1/100.000 ‘lik master planlarında da varolmadığına dikkat çeken Erdin şunları söyledi: “Kuzey bölgeleri İstanbul’in hem su deposu hem akciğeri. Eğer bu tahrip olursa, bütün eko-sistem tahrip olur. Eko-sistemlere ben ucundan biraz kullanayım geri kalanını korurum diyemezsiniz. Bütün doğal sistem mahvolur.”,
"Ekosistem katliamı"
Prof. Erdin, konuşmasını şöyle sürdürdü, “3. Havaalanı, çok büyük bir bölgenin geri dönülmez bir biçimde betonla kaplanmasına yol açacak. 650 bin ağaç taşınacak 1,7 milyon ağaç kesilecek. 3. köprü de çevre yolu ve viyadükleri ile bunların çevresinde yaşanacak geniş çaplı yapılanmalar neticesinde doğanın yok edilişini hızlandıracaktır. Kanal İstanbul ise kuzey bölgelerinin coğrafyasını geri dönülmez bir biçimde değiştirecek. Söz konusu üç projenin bütünleşmesi ile gelecek kuşaklara onarılamaz bir doğal alan (ekosistem) katliamı hediye etmenin sorumsuzluğu yaşanacaktır. Bir kentin coğrafik yapısını değiştirecek boyutlarda proje kararları çok uzun süre tartışılmadan alınmamalıdır. Bu kararları almak sadece bir iktidar meselesi olmamalıdır.”