İstanbul 2010 Küçükyalı Arkeolojik Alanı Projesi Sunum Toplantısı
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ofisi, İstanbul’un
Anadolu yakasındaki en önemli arkeolojik alanlardan biri olan ve halen kazıların
devam ettiği Küçükyalı-Maltepe’deki projenin ilk sunum toplantısını
gerçekleştiriyor.
İstanbul’un ilk arkeoloji parkının oluşturulması ve bir örnek projenin ortaya
konmasının hedeflendiği çalışma Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Arkeoloji
Müzesi ve Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi işbirliği ile
gerçekleştiriliyor.
Tasarımı Atölye Mimarlık tarafından yapılan ve Mimarlar Odası Türkiye
Mimarlık Ödülü’ne layık görülen proje, arkeoloji ile kentsel tasarım ve mimarlık
ilişkisini kurarak, alana yalnızca arkeoloji açısından değil, bölgenin
gelişmesi, halkın katılımı ve sürdürülebilirlik açısından bütünsel bir yaklaşım
ortaya koyuyor. Bu anlamda projede, kentsel gelişme, yeni işlevler ve kamusal
alanın arkeolojik verilerle birlikte ele alınması amaçlanıyor.
Bu açıdan, özellikle kültürel mirasın korunması ile gelişmenin birbiriyle
çelişen işlevler olarak algılandığı modelin dışında bir yaklaşımın
geliştirilmesinin, semtlilerle ve bölgeyle ilişkisinin, dar açıdan yaklaşımların
ve disipliner ayrımların ötesine geçerek kentsel tasarımı da ele alan bir
kapsamda geliştirilmesinin Avrupa Kültür Başkenti perspektifleri ile ilişkili
olduğunu düşünüyoruz.
Proje ile ne amaçlanıyor?
Arkeolojik alan koruma altına alınıyor. Tahribatın önüne
geçiliyor. Müdahaleci olmayan bir arkeolojik yaklaşım
geliştiriliyor. Kentin tarihine ışık tutulması hedefleniyor. Açık Kapı
uygulaması ile uygulaması ile rehberli turlar, güncel sanat etkinlikleri
hedefleniyor. Arkeolojik alanın etrafında halkın kullanımına açık bir koruma
bandı ve yeşil alan oluşturuluyor. Arkeoloji, bölgenin gelişmesinin, yaşamın
zenginleşmesinin en önemli öğelerinden biri olarak görülüyor. Kültür
mirasının bölgenin gelişmesi için bir engel değil, tam tersine, gelişmeyi
sağlayan bir kaldıraca dönüşmesi hedefleniyor. Buradaki yaşam çevresinin daha
nitelikli hale gelmesini nasıl destekleyeceği irdeleniyor. Tarihi alanın
arkeolojik verilerini öne çıkaran kültür ve dinlence alanı olarak gezilmesi,
kullanılması amaçlanıyor. Çevresinde bilgi-danışma merkezi, eğitim atölyeleri
hedefleniyor. Arkeolojik alanın kendisini basit bir kullanım alanı haline
getirmeyen bir etkinlikler merkezi haline gelmesi için çaba
gösteriliyor. Toplantıda projenin müellifi ve projeyi gerçekleştiren uzmanlar
grubu adına arkeolog Alessandra Ricci (Koç Üniversitesi) bir sunum yapacak ve
proje yaklaşımı tartışılacak.
Arkeolojik önemi nedir?
Küçükyalı'daki arkeolojik alanın imparator Theofilos tarafından (830-842)
inşa ettirilen Bryas Sarayı olabileceğine dair bilgiler ileri
sürülmüştür. Yakın dönemde, 2001-2004 yılında yapılan çalışmalarda ise
kalıntıların Patrik İgnatios (860-877) tarafından yaptırılan Satyros
Manastırı'na ait olduğuna işaret edilmiştir.
Üzerinde kubbeli kilise
bulunduğu belirlenen ve bir tepe oluşturan büyük sarnıç ve su kanalı, döneminin
ender rastlanan örneklerindendir. Yapıldığı tarihlerde denizden ve adalardan
görülen büyük bina olarak dikkat çekici bir görünüme sahip olduğu düşünülüyor.
Büyükada ile Maltepe arasında bulunan ve bir depremde sulara gömülen
Vordonisi Adası'ndaki benzer özellikteki manastırla rakip olduğu düşünülüyor.
Burası kentin Asya yakasındaki en önemli arkeolojik alanlardan biri ve
yerleşim alanı içinde kalmış olan bu bölgenin kentin gelişmesi içinde
farkındalık üreten bir çalışma yöntemi ile ele alınması
amaçlanıyor.