İşsizin Parasını Yola Seren Yasaya Tepki

İşsizlik Fonu’nun nemasının dörtte üçünün başta yol olmak üzere altyapı yatırımlarına aktarılmasını öngören yasa işçi, işveren ve muhalefetin büyük tepkisiyle karşılaştı. Kamuoyunda kiralık işçi düzenlemesi olarak bilinen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto ettiği için yeniden görüşülecek olan yasanın bir diğer maddesi de İşsizlik Fonu’nun 2009 ve 2010 yıllarındaki nema gelirlerinin dörtte üçünün bütçeye gelir kaydedilmesini öngörüyor. Yasa, bu gelirin altyapı yatırımlarından kullanılmasını içeriyor.

Bu maddeye göre yapılan hesaplamada kasasında şu anda 42 milyar lirayı aşkın para bulunan ve son 12 ayda yüzde 17 getirisi olan fondan yılda yaklaşık 5 milyar liranın bütçeye aktarılacağı ortaya çıkıyor. Daha önce yapılan bir düzenlemeyle de İşsizlik Fonu’ndan GAP yatırımları için belirli bir miktar para aktarılması sağlanmıştı.

Fonda biriken paranın büyüklüğü özellikle işsizliğin arttığı, ekonomide işlerin iyi gitmediği dönemlerde, “Paranın bir kısmıyla meslek edindirmeye dönük faaliyetler desteklensin”, “İstihdam artıran işverenin ödediği pay düşürülsün” gibi önerilerin dile getirilmesine neden oluyordu. Sendikalar ise bu önerilere, “İşsizlik Fonu, işsizin parasıdır, dokunulmamalı” diyerek karşı çıkıyordu.

Gelinen noktada fonun nema gelirinin dörtte üçünün altyapı yatırımlarına aktarılacak olması hem işçi hem de işveren kesiminin tepkisine neden oldu. Sendikacılar, “Hükümet elini işçinin cebine atıyor” derken işverenler söz konusu maddenin yasadan çıkarılması için milletvekilleriyle görüştüklerini, bu haliyle yasalaşırsa da yargıya gideceklerini söyledi.

Fonların kaderi aynı

Türkiye’de daha önce de çalışanların maaşlarından kesilen çeşitli fonlar, amaçları dışında kullanılmıştı. Konut Edindirme Yardımı (KEY), Tasarrufu Teşvik Fonu bunlardan bazılarıydı.

CHP sordu: Nasıl geri ödenecek?

Hükümetin, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken 42 milyar TL’ye yakın paranın büyük bir kısmını, karayolu ve altyapı yatırımlarında kullanılmasını öngören yasa değişikliği talebi TBMM’de yankı buldu. CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, söz konusu fonun farklı amaçlarla kullanılması sonrasında harcanan miktarın nasıl geri ödeneceğinin açıklanmasını istedi. Önergede şu sorular yer aldı:

“Hükümet, İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarını, mevzuatı ve amacı dışında hangi alanlarda, nerelerde ne kadar kaynak kullanıldığını açıklamayı düşünmekte midir? Düşünüyorsa İşsizlik Fonu kaynaklarının amacı dışında nerelerde ve hangi miktarda kullanıldığının son altı yıldaki dağılımı nedir? Farklı alanlarda ve amaçla kullandırılan İşsizlik Sigortası Fonu Kaynaklarının geri ödenmesi ve yerinde kullanılması için hükümetinizce yürütülen bir çalışma var mıdır?”



Mustafa Kumlu Türk-İş Başkanı: ‘Fon büyüdü, kaynak olarak görülüyor’

“İşsizlik sigortasının amacı, bir iş yerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek ve yeterliliğinde olmasına rağmen herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara işsiz kalmaları nedeniyle uğradıkları gelir kaybını belli süre ve ölçüde karşılamaktır. Ancak fon büyüdükçe işverenlerin ve hükümetlerin fona istedikleri her anlamda kullanabilecekleri bir kaynak olarak bakmaya başlamaları işçi kesiminin tecrübelerden kaynaklanan endişesini artırmakta ve halkın devlete olan güvenini sarsmakta, ekonomik ve sosyal hayatımızın üzerinde görülenin ötesinde tahribat yaratmaktadır. TBMM’den beklentimiz sahibi işçi olan İşsizlik Sigortası Fonu’nun amacı dışında kullanılmasını beraberinde getirecek olan söz konusu düzenlemeye de geçit vermemesidir.”

Süleyman Çelebi DİSK Başkanı: ‘Hükümet el koyacak, geri ödemeyecek’

“Cumhurbaşkanı’yla yaptığımız görüşmede bu yasanın tamamının veto edilmesi gerektiğini kendisine ilettik. İşsizlik Fonu’nun bu amaçlarla kullanılması çok tehlikeli. İşsizlik Sigortası Fonu başlangıçta iyi yürüyeceğine inandığımız bir fondu. Hükümetin el koyduğu bir fon haline dönüştü. Eskiden para alındığı zaman geri ödemesi yapılıyordu. Şimdi ise tamamen o kısmını kullanacaklar ve iade edilmeyecek. Bu fonun hiçbir şekilde kullanılmamasını istiyoruz. Eğer kullanılacaksa geri ödenmesi koşuluyla kullanılmasından yanayız. Fonun artık amacı dışında kullanıldığı konusunda yasal düzenleme yapıldığını düşünüyoruz. Bu durum Anayasa’ya aykırı olduğu için dava açacağız. İşsizlik sigortası fonunun kullanımının geliştirilmesine ihtiyaç var. Hem kullanma süresinin uzatılması yararlanma koşullarının geliştirilmesi gerekiyor. Ödenen miktarın çoğaltılmasını istiyoruz.”

Tuğrul Kudatgobilik Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı: ‘Fona dokunulmamalı, dava açarız’

“Bu fonun kullanımında bizlerin hâkim olması lazım, bu fonun asıl sahibi biziz. En büyük katkıyı biz sağlıyoruz. TİSK olarak bu fona dokunulmasını doğru bulmuyorum. Biz 2008 yılında GAP’ın kalmış sulama projeleri için kullanılmasına bir defalık müspet karar vermiştik. Daha geri ödenmedi. 5 sene için 7 milyar lira alındı. Bu kaynağın devletin eksikliklerini gidermek için kullanılması yanlıştır. Hadi GAP’ı istisna olarak görmüştük. Burada yapılması gereken işsizliğe çare olarak kullanılmasıdır. Bundan sonra herhangi bir fon kurarken çok dikkatli olmak mecburiyetindeyiz. Bu fonun sevk idaresinde muhakkak biz olmalıyız. Fonun 9 kişilik yönetim kurulunda 1 temsilcimiz var. Orada yönetim kuruluyla dahi karar alınmıyor. Kararları hükümet, yönetim kuruluna danışmadan alıyor. Yönetim kurulunun vasfı mevcut parayı idare edip hükümetin isteklerine boyun eğmek. Maalesef bu yanlıştır. Hukuki yollara gitmeden önce milletvekilleriyle görüşüyoruz. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yazılı olarak başvurduk. Eğer beklediğimiz sonuç alınmazsa dava açmak başta olmak üzere, her türlü tavra açığız. Gerekirse protesto yapıp fonun akibetini korumak için çalışırız.”

Salim Uslu Hak-İş Başkanı: ‘Fon işçinin cebi, hükümet elini sokamaz’

“İşsizlik Sigortası Fonu, karayolları dahil her yerde kullanılabilir. Ancak buna karar vermesi gereken hükümet değil, fon yönetimidir. Bu arada amaç, hak sahiplerine daha fazla imkan sağlamak, fonun gücünü artırmak olmalıdır. Hükümet, kullanacağı kaynağı ne şekilde iade edeceği, ne şekilde nemalandıracağı konusunda ikna etmelidir. Fon, hükümetin, her canı istediğinde elini sokup avuç avuç para götüreceği cep değildir. İşçinin cebidir. Ama karayolları ve bir başka hizmetin görülmesi bakımından sürekli para götürülürse aklınıza gelen her sektörde istihdam vardır ve bunu her yere taşımanız mümkün.”

Bir kişiye aylık ödeme 332 lira

İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işsizlik maaşı ödemeleri Mart 2002’de başladı. Bu tarihten 2009 Temmuz sonuna kadar sisteme 1 milyon 852 bin 427 kişi başvurdu. Bunlardan 1 milyon 612 bin 748’i işsizlik ödeneği almaya hak kazandı. Bu kişilere, toplam 2 milyar 536 milyon lira ödeme yapıldı. Son açıklanan verilere göre, işsizlik sigortasından işsiz başına ödenen aylık tutar sadece 332 lira. Türkiye’de halen net asgari ücretin 527 lira, Türk-İş’in hesaplamalarına göre, açlık sınırının 733 lira, yoksulluk sınırının da 2 bin 389 lira olduğuna dikkat çeken uzmanlar, İşsizlik Fonu’nda biriken paranın daha fazla işsize, daha yüksek tutarda, daha uzun süre işsizlik ödeneği ödenmesini mümkün kıldığını vurguluyor.

Hak kazanma koşulları nelerdir?

- Sigortalı bir işyerinde çalışırken;
- Kendi istek ve kusuru dışında işi kaybetmiş olmalı,
- Son üç yıl içinde, en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olmalı,
- İşten ayrılmadan önceki son 120 gün sürekli çalışmış olmalı,
- İşverence düzenlenen İşten Ayrılma Bildirgesi ile birlikte İŞKUR müdürlüğüne başvurması gerekir.

İşten ayrılma bildirgesini kim düzenler?

İşverenler, 31 Ocak 2002 tarihinden itibaren, herhangi bir nedenle hizmet akdi sona eren her işçi için, üç nüsha İşten Ayrılma Bildirgesi düzenler. İşveren bu bildirgenin bir nüshasını 15 gün içinde işyerinin bağlı olduğu İŞKUR müdürlüğüne ulaştırmak, bir nüshasını işçiye vermek, bir nüshasını ise işyerinde saklamak zorundadır.

Yararlanmak için nereye ve nasıl başvuruluyor?

İşsizlik sigortası hizmetlerinden yararlanabilmek için işverenin düzenlediği ‘İşten Ayrılma Bildirgesi’ ve kimlik belgesiyle birlikte, 30 gün içerisinde İŞKUR müdürlüğüne başvurarak, kayıt yaptırmak ve Talep Dilekçesini doldurarak vermek gerekiyor. İŞKUR müdürlüğü başvuruyu inceleyerek, işçi, işsizlik ödeneğini hak etmiş ise ödeme kararını, hak etmemiş ise nedeni ile birlikte ret kararını işçiye bildiriyor. İşveren süresi içinde bildirgeyi düzenlemez ise, işçinin işten ayrıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kimlik belgesiyle birlikte, işyerinin bağlı olduğu İŞKUR müdürlüğüne başvurması gerekmektedir.