Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD),Türkiye’de “çalışmayan ve eğitim/öğretim görmeyen” gençlerin üretime katılmamaktan kaynaklanan “maliyetinin” GSYH’nın yüzde 3.4’ü, yani yaklaşık 25 milyar dolar olduğunu bildirdi.
Raporun Türkiye bölümünde ülkede hem çalışmayan hem de okumayan gençlerin oranının büyük oranda düştüğü, ancak Türkiye’nin bu alanda yüzde 30 ile 35 OECD ülkesi arasında en yüksek orana sahip olduğu belirtildi. Türkiye’nin sosyal yapısının incelendiği “Bir Bakışta Toplum 2016” raporuna göre OECD’deki en düşük “sosyal bağ” Türkiye’de ölçüldü. Türkiye’deki yaşlıların sadece 68’i güvenebilecekleri akraba ya da arkadaşları bulunduğunu bildiriyor, OECD ise bu oran yüzde 87 oldu. Rapora göre altı Türk’ten biri yoksul, OECD’de ise 10 kişiden biri yoksul. Türkiye’de çocuklar ve ihtiyarlar daha fazla yoksulluk riski altında.
Toplumsal güvende sarsılma
OECD’nin “Gençlik üzerine projektör” başlıklı “Bir Bakışta Toplum 2016” raporu yayımlandı. Raporda özellikle toplumsal güven ve dayanışma alanında Türk toplumu için algıları sarsacak veriler yer aldı. Türkiye’de düşük bir kişilerarası güven düzeyi kaydedildi, diğerlerine güven duyduğunu söyleyen kişilerin payı yüzde 12 dolayında, oran OECD genelinde ölçülenin üçte biri. Türkiye bu alanda 35 üye ülke arasında 34’üncü sırada. Düşük nüfuslu İskandinav ülkeleri güven endeksinde en üstte. Türkiye’de güven genç kuşak arasında biraz daha yüksek: Yüzde 15. OECD “Bir Bakışta Toplum” raporunda Türkiye ile ilgili saptamalardan bir bölümü şöyle: “-Çalışmayan ve eğitim/öğretim görmeyen kişi oranı Türkiye’de özellikle yüzde 46 ile kadınlar arasında yüksek, OECD ortalamasında bu oran yüzde 18. Türkiye’de kadınlar erkeklerden üç kez daha ‘çalış- mama-okumama’ riski ile karşı karşıya, erkekler için oran yüzde 17. Bu, kadınların daha çok, ücretiz ev işleri ve çocuk-yaşlı bakımını üzerlerine aldıkları, emek piyasasına düşük kadın katılımı şeklinde tercüme edilen geleneksel cinsiyet temelli rol tayinini yansıtıyor olabilir. Türkiye’de genç kadınların yüzde 42’si çocuklu. Bu Estonya ve Meksika’da da gözleniyor. OECD ortalaması ise yüzde 26. Türkiye’de okulu erken terk önemli bir sorun olmaya devam ediyor, özellikle genç kadınlar için. 2014’te Türk gençliğinin yarısından fazlası lise eğitimini tamamlamamıştı, bu Meksika’dan sonra OECD’deki en yüksek oran.