"İspanyol Ortağımla Süper Bir Turistik Tesis Yapacağız"
Tekel’in İstanbul Boğazı’ndaki değerli Paşabahçe fabrika arazisine 303.1
milyon TL teklif eden, 50 bin lira sermayeli gizemli şirketin patronu Mümin
Gökalp dün nihayet ortaya çıktı. Özelleştirme Yüksek Kurulu ile anlaşma
imzalayan şirketin sadece 50 bin TL sermayeli olması, gerek İstanbul gerekse
Adana iş çevrelerinde tanınmaması, telefon numaralarının cevap vermemesi ve
yanlış çıkması şirket ile ilgili soru işaretlerine neden olmuştu. Vatan
Gazetesi, söz konusu şirketin gizemli yapısına dikkat çekerken, Tekel
fabrikasına 303.1 milyon TL ödemeyi taahhüt eden şirketin Adana Ticaret Odası’na
ve Adana Emlakcılar Odası’na da toplam bin 151 TL borcu olduğunu da ortaya
çıkarmıştı.
As-Asya’nın yüzde 99 hissesine sahip Mümin Gökalp dün Vatan’a
telefonla ulaştı ve herhangi bir gizlenme durumunun olmadığını söyledi. Gerekli
satış onayının çıkmasının, plan ve projelerinin onaylanmasının ardından kamuoyu
önüne çıkacağını kaydeden Gökalp, "O zaman güzel bir kokteyl vereceğiz ve kim
olduğumuzu anlatacağız" dedi.
Söz konusu haberlerin şirketi hakkında kamuoyu nezdinde yanlış
anlamalara sebep olabileceğini, bazı şüpheler yarattığını belirten Gökalp
sorulara telefonda şöyle yanıt verdi:
Borcumu ödedim
Kamuoyu 50 bin TL sermayeli bir şirketin 303 milyon TL
ödeyerek Tekel arazisine nasıl sahip olacağını merak ediyor. Bu parayı ödeyecek
gücünüz var mı? Adana Seyhan’dan çıkmış olabilirim, size
göre küçük bir adam da olabilirim ancak havadan gelen biri değilim. Ortağımızla
beraber o parayı ödeyeceğiz. Buna gücümüz elbette var.
Ancak bizde çıkan habere göre Adana Ticaret Odası’na ve
Emlakçılar Odası’na aidat borçlarınızı uzun süredir ödemiyor
muşsunuz? Ödeyemiyor değiliz. Unutmuşuz. Dalgınlığımıza
geldi herhalde. Borcumuz olduğunu ben de sizden öğrendim. Muhasebecime talimat
verdim. Tüm borçlarımız bugün (dün) ödendi. Sizin bu haberleriniz beni çok zor
durumda bıraktı. Gerek ortağım nezdinde gerekse Özelleştirme İdaresi nezdinde.
Özelleştirme İdaresi’nden aradılar ve beni yarın için Ankara’ya davet ettiler.
Herhalde onlar da ödeme konusunda şüpheye düştü. Şayet hem arazinin bana
verilmesi konusunda hem de ortaklığım konusunda bir sorun yaşarsam bunun sebebi
sizin haberleriniz olacak. Neden Adana Seyhan’dan çıkan birini küçük
görüyorsunuz. Ödeme yapamayacağını düşünüyorsunuz?
Biz ödeme yapamayacağınızı düşünmedik. Sadece gazeteci
refleksi ile 303 milyon TL’ye Tekel Paşabahçe arazisini satın almayı taahhüt
eden firmayı tanımak ve kamuoyuna tanıtmak istedik. Ortağım var diyorsunuz.
Ortağınız yerli mi yabancı mı? Yurtdışından çok önemli bir
yatırımcı ortağım var. Değerli arazilere oteller yapan bir grup. Bu projede
onlarla ortak çalışacağız.
Ortağınızın adını açıklamanız da bir sakınca var
mı? Şu an adını vermek istemiyorum. İspanyol olduğunu
söylemekle yetineyim. Dediğim gibi her türlü izni alalım, zaten ortaya
çıkacağız.
Bu araziyi nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz? Buraya 7 yıldızlı süper bir turistik tesis yapmayı
planlıyoruz. Türkiye için önemli bir proje olacak. Ayrıca en az 500 kişiye
istihdam sağlayacak. Böyle bir yatırım yapacak bir grubu neden küstürmeye
çalışıyorsunuz hiç anlamıyorum.
Daha önce de belirttiğimiz üzere bizim amacımız sadece
As-Asya’nın kim olduğunu anlamaktı. Sır bir şirket olmanız, ulaşılamaz olmanız
merak konusu oldu. Gizemli bir hayattan çıkabilirsiniz.
Bunun nesi garip. Sabancı’nın Koç’un da gizemli bir hayatı olmadı mı? Önemli
olan Türkiye’ye böyle büyük bir yatırımcı getirmek böyle güzel bir tesis
oluşturmak değil mi? Şu an gidin bakın o araziye. Sadece 5-6 bekçinin olduğu
metruk bir yer. Tinercilerin evi olmuş. Biz buraya güzel bir tesis kazandırmak
niyetindeyiz.
2006 yılına kadar ortağınız olan bir kişi "Bizim en büyük
hayalimiz, Adana’da göl manzaralı bir apartman inşa edebilmekti" diyor. O
tarihten sonra ortaklığınız bitmiş ve siz iş hayatına tek başınıza devam
etmişsiniz. O küçük hayalden, 303 milyon TL’ye arazi satın alma noktasına
gelmişsiniz. Bunu nasıl başardınız? Size bunu anlatma mecburiyetim yok.
Siz beni tanımıyorsunuz. Mesela ben çifte vatandaşım. Bunu biliyor muydunuz.
Bilmiyordunuz. Benim hakkımda fazla bir bilgi sahibi olmadan hüküm veriyorsunuz
ve beni zor durumda bırakıyorsunuz. Sonuçta bu arazi için yapılan ihalede en
yüksek bedeli teklif ettim. İstanbul’a yakışır güzel bir proje meydana getirmek
için gerekli tüm çalışmaları titizlikle yapacağız.