Kemal Kılıçdaroğlu, İSKİ hesaplarını denetleyen Sayıştay
denetçilerinin 2007 yılı hesaplarında 1 milyar TL'yi aşkın kamu zararı
saptadıklarını belirterek, bu miktarda parayla 125 bin 485 yoksul aileye 1 yıl
süreyle 600 TL yardım yapılabileceğini, 90 bin 350 kişiye iş olanağı
sağlanabileceğini, 33 bin 200 toplu konut, 90 tane kültür-sanat merkezi, 90 tane
meydan düzenlemesi, 16 kilometre yol inşaatı, 600 kilometre de şehir içi
karayolu inşaatı yapılabileceğini ifade etti.
"Bu 1 milyar TL'yle İSKİ'de yüzde 30, İETT'de yüzde 50 indirim
yapabilirdik" diyen Kılıçdaroğlu, rapora bakıldığında sadece 2007 yılında bile
Büyükşehir Belediyesinin ne kadar kötü yönetildiğinin görülebildiğini
savundu.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Deniyor ki 'Topbaş İstanbul'da iş yaptı'.
Ben merak ediyorum, Sayın Topbaş İstanbul'da hangi işi yaptı? Sayıştay raporu
gösteriyor ki oldukça kötü bir yönetim var İstanbul'da" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş'ın sorduğu sorulara
yanıt vermediğini, çünkü ardından yeni soruların geleceğini bildiğini öne süren
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Topbaş konuşmuyor. O zaman Sayın Başbakan konuşsun. Bu kadar
ciddi kamu zararına yol açan bir yönetim anlayışını Sayın Başbakan hangi
gerekçeyle savunuyor bir görelim bakalım. Ben şimdi yine soruyorum, Kamu İhale
Kurulu İBB'nin kaç ihalesini iptal etti ve kaç ihalesi için İçişleri
Bakanlığı'na suç duyurusunda bulundu? Sayın Topbaş'ın özelliği nedir? Yönetici
hortumculuk yapacak, İçişleri Bakanlığı sessiz kalacak. Yönetici hortumculuk
yapacak, Başbakan görmeyecek. İstanbul'da binlerce insan yatağa aç giriyorsa
sebebi budur. Belediyenin kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekmektir."
"Mitingde, sizin için '2. Ecevit' pankartı açıldı. Bu konuda ne
düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Böyle benzetmeler hoşuma
gidiyor. Türk siyasetinde önemli bir kimliğe sizi benzetiyorlarsa bu bana
mutluluk verir" cevabını verdi.
"Polis yoktu ki kaç kişi olduğunu
bilsin"
Mitinge kaç kişinin katıldığını soran ve güvenlik güçlerine göre
bu rakamın 40 bin civarı olduğunu söyleyen bir basın mensubuna da CHP'li Gürsel
Tekin yanıt verdi.
Helikopterle havadan çekilen görüntülere ve kendi
hesaplamalarına göre ortalama 250-300 bin kişinin geldiğini tahmin ettiklerini
anlatan Tekin, "İki farklı miting olmuş. Ama birisi devletin olanaklarıyla
yapılmış bir mitingdir. Devletin otobüs, minibüs, hatta deniz otobüsü bütün
imkanları seferber edilmiştir. Bir de CHP mitingi var, insanlar kendi
olanaklarıyla gelmiştir" şeklinde konuştu.
Tekin, güvenlik güçlerinin büyük bir kısmının AKP mitinginde
görev yaptığını, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a miting alanına gelmesi için
eskort dahi verilmediğini ileri sürerek, şöyle dedi:
"Emniyet gibi can ve mal güvenliğimizi sağlayan bir kurumun
siyasallaşması çok üzücü. Sayın Valiye de sormak istiyorum, AKP mitingine kaç
polis tahsis edildi? CHP mitingine kaç polis tahsis edildi? Emniyet gibi, can ve
mal güvenliğimizi sağlayan bir kurumun siyasallaşması çok üzücü. Polis yoktu ki
orada, mitingde kaç kişi olduğunu bilsin. Bütün polis maalesef AKP
mitingindeydi. Önemli olan sayı değildir, çok coşkulu bir miting olmuştur.
Talepte bulunmamıza rağmen eğer iki trafik polisi CHP Genel Başkanı Baykal'ın
miting alanına gelmesini sağlayamıyorsa ne durumda bulunduğumuzu da bütün
vatandaşların dikkatine sunmak istiyorum."
Sabah kahvaltılı basın toplantısında Kepenek
konuşuldu
Kılıçdaroğlu, bilişim sektöründen işadamları ve sivil toplum
kuruluşlarıyla Feriye Lokantası'nda kahvaltıda bir araya geldi. Bir gazetecinin, "Serdar Kepenek hakkında Kadir Topbaş'dan yanıt
alamadık. Cevap vermek istemedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sözlerine
karşılık da Kılıçdaroğlu, "Sayın Kadir Topbaş gerçekten Anakent Belediyesini
yönetmiyor. Bana göre bu sorunun muhatabı Sayın Başbakan. Sayın Başbakan yanıt
versin" dedi.
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kılıçdaroğlu,
şöyle devam etti: "Samimi söylüyorum, kendisini (Serdar
Kepenek) çok iyi bilmiyorum. Bir nüfus cüzdanı bulduk kendisiyle ilgili, TC
vatandaşı olduğu söyleniyor. Ama pasaportu var elimizde. TC vatandaşı değil,
Alman vatandaşı. Sigorta kayıtlarına baktık, acaba çalışmaya getirdiği yabancı
vatandaşların sigorta primleri yatmış mı? Yatmamış. Vergi de ödememiş. Biz gayet
net biliyoruz, bir havuz şirketi bu şirket. AKP'nin kaynak aktardığı, daha sonra
bu kaynağı siyasette kullandığı yönünde çok güçlü emareler var."
"Suç duyurusunda bulunacağız"
Konuya ilişkin avukatlarının hazırlık yaptığını da belirten
Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan diyor ya 'Savcılığa niye bildirmiyorsunuz?'
Savcılığa suç duyurusunda bulunacağız" dedi.
Kamu İhale Kurumu'nun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kadir
Topbaş hakkında İçişleri Bakanlığı'na defalarca soruşturma açılması için talepte
bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Ne oldu o yazılar? Bir sorar mısınız İçişleri
Bakanı'na, Sayın Topbaş'a... Kurum, suç duyurusunda bulunuyor, 'Soruşturma açın'
diyor. Bazı ihaleleri iptal ediyor. İktidarda olan bir partinin belediye başkanı
yasa tanımazlığı kendisi için temel ilke edinmiş durumda. Bunu anlamak mümkün
değil. Bu soruların kendisinden sorulacağından korktuğu için çıkmıyor
televizyona" diye konuştu.