Kentsel dönüşüm çalışmaları ve çeşitli yatırım projelerinin hayata geçirilmeye başlamasıyla iş makineleri sektörü, geçtiğimiz yıl hareketli bir dönem geçirdi. 2012 yılında 12 bin 750 satış adedine ulaşan sektör, yüzde 13 büyüme göstererek bu hareketliliğin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğinin sinyalini veriyor. Bu yıl için yüzde 10 büyüme bekleyen sektör aktörleri, iş makineleri sektörüne umutla bakıyor. Kentsel dönüşümün iş makineleri sektörüne önemli bir hareketlilik getireceği görüşünde birleşilirken, bu sayede yeni iş kollarının da açılacağı öngörülüyor.
En az 4 bin iş makinesi kullanılacak
Dünyada ve Avrupa'da yaşanan krizlerin yol açtığı olumsuz atmosfer, iş makineleri sektörünü teğet geçti. Sektör, geçen yıl büyümesini yüzde 13 ile kapatarak bu olumsuz havayı tersine çevirmeyi başardı. 2007 yılında 11bin 160 satış adediyle 'en iyi yılını' yaşayan sektör, 2012 yılında ise, 12 bin 750 satış adediyle 'rekor yılına' ulaştı. Bu rakamın 2014 yılında 16 bin, 2023 yılında ise 30 bin adet olacağı tahmin ediliyor. Yurtiçi pazar satış adetlerinde dünyada 11'inci sırada yer alan Türkiye'nin, Avrupa'da ise dördüncü sırada yer aldığını belirten sektör aktörleri, kentsel dönüşüm ile birlikte en az 4 bin adet iş makinesi kullanılacağı tahmininde bulunuyor. İş makineleri ihracatında ağır iş makinelerinde yüzde 13, yük ve kaldırma ekipmanlarında ise yüzde 26,7’nin üzerinde büyüme görülüyor. Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği'nin (İMDER) verdiği bilgiye göre, sektörün ticaret hacmi 2011 yılında yaklaşık 6.2 milyar dolar iken ihracat rakamı ise 1.245 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sektörün 2012 yılında ihracat rakamı yaklaşık 1.329 milyar dolara yükseldi. Afrika pazarı başta olmak üzere Güney Amerika, Kuzey Amerika, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Rusya pazarını önemli bulan sektör aktörleri, yıldızı parlayan Hindistan ve Orta Asya pazarlarına da yönelerek buradaki çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Avrupa pazarı ise dünya pazarının yüzde 35'ini oluşturması nedeniyle sektör için vazgeçilmez nitelikte. Bu pazarda etkinliğin sürdürülmesi için firmalar gerekli çalışmalarını sürdürüyor.
600'den fazla firma faaliyet gösteriyor
Türkiye'de önemli bir yere sahip olan iş makineleri sektöründe İMDER'in verdiği bilgilere göre, 600'den fazla firma faaliyet gösteriyor. Bunların 220 tanesi yan sanayi firması olarak hizmet verirken, 100 tanesi de belli başlı büyük imalatçılar arasında yer alıyor. Sektörde istihdam edilen kişi sayısı ise 14 bini aşıyor.
400 milyon dolarlık yatırım bekleniyor
Türkiye'de iş makineleri sektöründe görülen hareketlenme yurtdışında bulunan yatırımcıların da dikkatini çekiyor. Yurtiçinde bulunan firmaların yanı sıra sektöre yurt dışından da yatırım talepleri geldiğine işaret eden sektör temsilcileri, bu yatırımların devam edeceği yönünde açıklamalarda bulunuyor. Hem Avrupalı firmalar hem de Uzakdoğulu firmalar sektörde yatırım konusunda araştırmalarını sürdürürken, sektör temsilcileri 2013-2014 yıllarında iş makineleri sektörüne 350-400 milyon dolar yatırım geleceğini öngörüyor.
KDV eşitsizliği rahatsız ediyor
Sektörde firmaların genellikle ikinci el makine kullandığına dikkat çeken sektör oyuncuları, sektörün önemli gündem maddelerinden birinin iş makineleri arasındaki KDV düzensizliği olduğu yönünde birleşiyor. Sektör oyuncuları, ikinci el makine satışlarında KDV oranlarının yüzde 1 olmasının önemli olduğunun altını çiziyor. İMDER Genel Sekreteri Faruk Aksoy'un yaptığı açıklamaya göre, iş makineleri KDV'leri bazı ürünlerde yüzde 8 iken, bazı ürünlerde ise yüzde 18. Sektör temsilcileri bu durumda ortaya çıkan yüzde 10'luk KDV açığının hem devlete hem de firmalara yük oluşturduğunu savunuyor.
Kalifiye elemana ihtiyaç var
Aynı zamanda birçok sektörün ortak sorunu haline gelen kalifiye eleman ihtiyacı da iş makineleri sektöründe bir sorun olarak kendisini gösteriyor. Bu ihtiyaca karşı devletin ilgili kurumlarıyla geliştirilen ortak projeler, çözüm üretme yolunda umut verici olarak değerlendiriliyor. Sektör ileri gelenleri Türkiye çapında yapılan birçok inşaatta zemin ıslahının yeterli olmadığı yönünde uyarıda bulunarak inşaatlarda zemin etüdü ve zemin ıslahının zorunlu olması gerektiği yönünde görüş bildiriyor.