İş Konseyleri Afrika, Ortadoğu ve Körfez İçin Toplandı
Afrika, Ortadoğu ve Körfez bölgelerinde son dönemde yaşanan
gelişmelerin Türkiye ekonomisine yansımalarını ve
alınabilecek önlemleri değerlendirmek üzere bölgedeki iş
konseyleri başkanları, İstanbul'da bir araya geldi. Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu
başkanlığında gerçekleştirilen basına kapalı toplantının sonunda bir
bildiri yayımlandı.
Hisarcıklıoğlu, DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, Ortadoğu İş Konseyleri
Koordinatör Başkanı/Lübnan İş Konseyi Başkanı Mehmet Habbab, Türk-Afrika İş
Konseyleri Koordinatörü Başkanı, Türk-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı Tamer
Taşkın, Türk-BAE ve KIK İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, Türk-Suriye İş
Konseyi Başkanı Ruhsar Pekcan, Türk-Ürdün İş Konseyi Başkanı Şerif Egeli,
Türk-Bahreyn İş Konseyi Başkanı Osman Yıldırım Coşkun, Türk-Yemen İş Konseyi
Başkanı Sadık Yıldız, Türk-Fas İş Konseyi Başkanı Banu Anıl Antonetti,
Türk-Tunus İş Konseyi Başkanı Levent Soylu, Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal
Mansfield, Türk-Libya İş Konseyi Başkanı Ersin Takla, Türk-Sudan İş Konseyi
Başkanı Abdülkadir Taçyıldız imzasıyla yayımlanan bildiriyi okudu.
Bildiride, Türk-Afrika-Ortadoğu ve Körfez iş konseyleri başkanları ile
Tunus'la başlayıp Mısır ve Libya ile devam eden olayların ekonomik ilişkilere
etkisinin ele alındığı, olaylar baş gösterdiği andan bu yana DEİK'in, ilgili
ülkelerde faaliyette bulunan üyelerle yoğun temas halinde olduğu, aynı şekilde
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) tarafından kurulan kriz masalarında etkin bir
biçimde yer alarak üyelerle kriz masası arasındaki irtibatı sağladığı ifade
edildi.
DEİK'in üye profilinin, yurt dışı yatırımcılardan müteahhitlere,
bankacılardan sigorta kuruluşlarına, lojistik firmalarından hukuk danışmanlarına
kadar geniş bir yelpazeden oluştuğu hatırlatılan bildiride, söz konusu
çeşitliliği barındıran iş konseylerinin yürütme kurulları ile yaşanan olaylara
ilişkin görüşleri paylaşmaya ve çözüm önerileri geliştirmeye yönelik toplantılar
düzenlendiği bildirildi.
Türk-Afrika, Ortadoğu ve Körfez iş konseyleri başkanlarıyla bölgede yaşanan
gelişmeleri değerlendirmek üzere bugün bir araya gelindiği anımsatılan
bildiride, şöyle denildi:
''Bu çerçevede, yaşanan sıkıntıların üst düzey temaslarla en kısa sürede
çözüleceğine inancımız tamdır. Bu konuda TOBB ve DEİK olarak üzerimize düşen her
şeyi yapmaya hazırız. Bu noktada kriz sürecini her anlamda başarıyla yürüten
hükümetimize, tüm süreçte iş alemiyle birlikte proaktif bir şekilde çalışan
Dışişleri Bakanlığı ve DTM'ye teşekkürü bir borç biliriz.
Vatandaşlarımızın ve bu şantiyelerde çalışan diğer ülke vatandaşlarının geri
dönüşünü sağlama konusunda çok büyük bir başarı kaydettik. Vatandaşlarımız
devletimizin kendilerine sahip çıktıklarını hissettiler. Artık firmalarımızın
mevcut sıkıntılarının nasıl ele alınacağı gündemimizdedir. Kuzey Afrika,
Ortadoğu ve Körfez bölgesinde son 3 yılda 33 milyar dolarlık müteahhitlik
hizmeti üstlendik. Geçen yıl 26 milyar dolarlık ihracat yaptık. 9,5 milyar
dolarlık yatırımımız bulunuyor. Ayrıca 4 milyona yakın da turist çekiyoruz.
Libya'da Türk müteahhitlik firmalarının şu anda devam eden işlerinin toplam
bedeli 15 milyar dolardır. 1 milyar dolarlık da makine parkı ve şantiye
tesisleri vardır.
Hizmetler sektörünün Türkiye'nin cari açığının ve işsizliğin azaltılmasında
büyük katkısı vardır. Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin cari açığının olumsuz
etkilenmemesi ve işsizliğin artmaması için Türkiye'nin diğer bölgelerde daha
aktif olarak çalışmaya başlaması gerektiğini düşünüyoruz.''
Bildiride, ayrıca, TOBB ve DEİK olarak yapılabilecekler, şirketlere mesajlar
ve kamu kuruluşlarından beklentilere yer verildi. Libya'da yaşanan olaylar
aşıldığında ülkeye ilk olarak Türk müteahhitlerinin geri döneceği belirtilen
bildiride, ''Hatta diğer ülke müteahhitlerinin yarım bırakmış olduğu işlere de
talip olacaklardır. Bu nedenle şirketlerimizin Libya'daki işlerinin başlarına
tekrar dönmek üzere hazırlık yürütmeleri önemlidir'' denildi.
Mısır'da yaşanan karmaşanın ardından varlık fiyatlarının yüksek oranda
düştüğü ifade edilen bildiride, şirketlerin, istikrara kavuşacaklarına ve yüksek
büyüme performansı sergileyeceğine inandıkları bölge ülkelerinde fırsatları
değerlendirmeyi düşünmelerinde fayda görüldüğü vurgulandı.
''Müzakereler tek çatı organizasyon tarafından yönlendirilmeli''
Tunus, Mısır ve Libya'da yaşanan olayların acil işlemler için yurt dışında
faaliyette bulunan müteahhitlik firmalarının personel listelerini, sayısını,
iletişim bilgilerini, şantiye envanterlerini büyük elçiliklerle paylaşmasının
önemli olduğu, olası durumlarda bu bilgilerin hayati derecede önemli bilgiler
haline geldiği, söz konusu bilgilerin her ay güncellenmesinin de gerekliliğinin
ortaya çıktığı belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:
''Şantiyelerde kaybolan ve zarara uğrayan makine, teçhizat ve sigorta
kapsamındaki tüm değerler için sigorta şirketlerine ihbar süresi dolmadan
bildirim yapmalarında fayda görülmektedir. Libya'da yürütülmekte olan işlerin
sözleşmeleri halen geçerlidir. Türk müteahhitleri emniyet ortamının
sağlanmasından sonra Libya'ya dönerek işlerine devam etmek istemektedir. Ortam
yatışınca, Libyalı işveren kuruluşlarla gerek zararların tespiti gerekse
sözleşmelerin ne şekilde devam edeceğine ilişkin bir müzakere süreci
başlayacaktır. Bu süreçte müzakereler tek bir çatı organizasyon tarafından
yönlendirilmelidir. TOBB, DEİK, Türkiye Müteahhitler Birliği gibi özel sektör
kuruluşları ile kamu temsilcilerinin katılımıyla oluşacak müzakere komitesi
kurulmasının, gerek süreci kısaltıcı gerekse kayıpları azaltıcı yönde çok ciddi
katkıları olacaktır.''
''Centilmenlik ya da benzeri anlaşma imzalanmalı''
Bildiride, Libya'da Türk şirketlerinin yaklaşık 1 milyar dolarlık makine
parkının mevcut olduğunun altı çizilerek şöyle denildi:
''Son dönemdeki karmaşadan dolayı burada zarar meydana gelmiştir.
Müteahhitlerimizin zararlarının tespiti için uluslararası bir danışmanlık
şirketi ile birlikte çalışılmalı. Karşı ülke ile mutabakata varılarak
zararlarımız tespit edilmelidir. Müzakereleri yürütecek olan çatı kuruluş
çalışmalarına devam ederken, Libya tarafının teminat mektuplarının haksız nakde
çevirmek yönünde girişimlerde bulunmaması sağlanmalıdır. Bu amaçla iki ülke
aralarında, centilmenlik anlaşması ya da benzeri bir anlaşma imzalamalıdır.
Libya'da sevki planlanmış, sevk edilmiş, fakat indirilemeden geri dönmüş proje
malların muhafazası için serbest bölgelerde antrepoların ücretsiz tahsisi konusu
çözüm beklemektedir. Leasing ve kredi ile temin edilmiş makine ve ekipmanın
ödeme taksitlerinin işlerin tekrar başlamasına bağlı olarak ertelenmesi
müteahhitlere olumlu katkı sağlayacaktır. Diğer yandan bankalar, teminat
mektupları için komisyon talebinde bulunmaya başlamıştır.''
Libya, Cezayir, Irak, Filistin, Yemen, Bahreyn, BAE gibi Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) anlaşmaları imzalanmayan veya henüz
yürürlüğe girmeyen tüm ülkelerle bu anlaşmaların tesis edilmesi, yenilenmesi
gerekenlerle de yenilenmesi gerektiği vurgulanan bildiride, bu anlaşmaların
bundan sonraki krizler için müteahhitleri güvence altına alacağı belirtildi.
Bildiride, yurt dışında çalışan, ancak ülkede yaşanan kriz durumları
nedeniyle Türkiye'ye dönmek zorunda kalan işçilerin işsizlik sigortasından
yararlanma koşullarının genişletilmesi gerektiği, Eximbank tarafından ''siyasi
risk sigortası'' enstrümanlarının oluşturulmasına yönelik çalışmaların
ivedilikle sonuçlandırılmasında fayda görüldüğü kaydedildi.
Bölgedeki siyasi karmaşadan zarar görmüş şirketlerin banka kredi geri
ödemelerinde kolaylık sağlanması gerektiği ifade edilen bildiride, ''Bu
kredilerin vadeleri uzatılmalı ve faiz oranları yeniden değerlendirilmelidir.
İhtiyaç halinde bankaların firmalara köprü finansman imkanı sağlaması gündeme
gelmelidir. Ayrıca, Eximbank'ın köprü kredi programının kapsam ve limitlerinin
genişletilmesi imkanı da değerlendirilmelidir. Bu kredilerin maliyetlerinin de
daha uygun hale getirilmesini beklemekteyiz'' denildi.
DEİK'in, leasing, sigorta ve bankacılık sektörleriyle sayılan bütün
sorunların çözümü için bir arada çalışacağının vurgulandığı bildiride, 12
Mart'ta Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile iş konseyleri
başkanlarının bir araya gelerek konuyla ilgili karşılıklı istişarede bulunacağı
bildirildi.
''Zararlar, bağımsız organizasyon tarafından tespit edilmeli''
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtlarken,
zararlar noktasında bir bilgileri olmadığını belirterek, ''Zararların Türkiye
ile Libya'nın karşılıklı iki devlet olarak mutabık kalacağı bir bağımsız
organizasyon tarafından tespit edilmesi, bunların tanzimi noktasına gidilmesi
lazım. Bunlarla ilgili çalışmalara şimdi başlıyor olmamız lazım'' şeklinde
konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Mısır ziyaretine ilişkin bir soru üzerine ise
Hisarcıklıoğlu, seyahati çok olumlu karşıladıklarını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de hukuk fakültelerinin çok fazla olmasına karşın
uluslararası ticari, hukuk sözleşmelerinde ihtisaslaşmış hukukçular
bulunmadığını, tüm hukuk fakültelerine yazı yazarak önümüzdeki dönemde hukuk
fakültelerinde master programları açılmasını isteyeceklerini söyledi.
Libya'daki gelişmelere ilişkin bir soruyu Hisarcıklıoğlu, ''Şu anda
karşımızda muhatap yok. Bu da normal. Şu anda birinci konu, ülkedeki güvenlik
meselesi. Bizim de ev ödevimizi hazırlamamız lazım'' diye yanıtladı.