"İş kazaları ve Ölüm Oranları Düşüyor"



Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AA Editör Masası'na katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Çalışma hayatının en önemli konularından bir tanesinin iş sağlığı ve güvenliği konusu olduğunu belirten Bakan Çelik; güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışma gerçekleşmiyorsa, bunun çağdaş dünyanın çok gerisinde olunduğunun bir göstergesi olduğuna işaret etti. Çelik, ölümlerin, meslek hastalıklarının çok minimize olduğu, 'gerçekten kaza' denilen olaylarla hayatların kaybedildiği veya meslek hastalıklarının gerçekleştiği bir tablonun oluşması noktasına çalışma hayatının taşınması gerektiğini vurguladı.

"Müstakil bir İş Sağlığı Güvenliği Yasamız yoktu" diyen Bakan Çelik, şunları söyledi:

"Bu, Sayın Başbakanımızın çok hassasiyetle üzerinde durduğu bir konuydu; talimatlarıyla bunun üzerinde günlerce, yıllarca çalıştık ve bu yasayı parlamentodan geçirdik. Şu anda da yürürlüğe girdi. 'Ne oldu?' diye sorarsanız, geneli itibarıyla söyleyeyim: 2012 yılına kadar yılda yüz bin işçide 16,8 işçimiz hayatını kaybederken, şimdi yüz bin işçide 7 işçimiz hayatını kaybediyor. Bu yasa, bildirim zorunluluğu getirdi. Artık nerede bir iş kazası, ölüm varsa bildirmek zorunda. Bunlar hastaneler ve sağlık kuruluşları tarafından bizzat bildiriliyor. Şu anda bu rakam 17 sayısından 7'ye gerilemiş bulunuyor; ama 7 de yine yüksek bir rakam. Ortalama 27 Avrupa ülkesinde bu 3 ile 4 arasında değişiyor. Gelişmiş 15 Avrupa ülkesinde ise 1-1,5 oranında, yani yüz bin işçide 1 işçi hayatını kaybediyor. Bizim amacımız bunu ilk olarak Avrupa Birliği ortalamasına çekmek ve daha sonra da sıfırlamak".

Bakan Çelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın amacının 'olmadan ve ölmeden' önlemek olduğuna dikkati çekti.

"5 bin liradan başlayan müeyyideler getirdik"

Yıllarca iş kazaları olduktan ya da işçiler öldükten sonra tespit yapıldığını ifade eden Çelik, ölmeden önce muhtemel ölüme sebebiyet verecek ortamları ortadan kaldırmanın gerekliliğine işaret etti. Bakan Çelik, 2013 yılında risk değerlendirmesini yürürlüğe koyduklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Artık bir iş yerinde ne gibi riskler var; bu riskleri belirleyip ortadan kaldıracağız. Havadaki toz oranları, ses, gürültü; aklınıza ne geliyorsa iş güvenliği açısından olumsuz, ortadan kaldıran düzenlemeleri biz, bu yasaya koyduk. Bunların olmamasını sağlayacak risk değerlendirmesini de 2013'te yürürlüğe koyduk. Şimdi tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerini 1 Ocak 2014'ten itibaren 50'nin altındaki tüm yerleri kapsama dahil ettik. Böylece buralarda iş yeri hekimini ve iş güvenliği uzmanını bulundurma veya hizmet alma zorunluluğu, müeyyideler getirdik. Eğer risk değerlendirmesi yapmazsanız, eğer iş yeri hekiminin orada sağlıklı olduğuna dair raporu yoksa, eğer orada iş güvenliği uzmanı denetimini yapmamışsa bunlarla ilgili 5 bin liradan başlayan ve yüzde 50 artırımlar getiren müeyyideler getirdik.

Artık güvenli bir ortamda Türkiye çalışmak durumunda. Çünkü bir işçinin hayatını kaybetmesi uzaktan bakıldığı zaman 1 kişi ölmüş şeklinde algılanıyor ama bu işçinin hayatını kaybetmesinin ailesinde, çocuklarında, çevresinde oluşturduğu travmayı düşündüğünüz zaman hiçbir kazanç, bir işçinin ölümüyle mukayese edilemez. O işçiyi en güvenli ortamda çalıştırmak sosyal devletin görevidir. Bundan dolayı bu önemli yasal düzenlemeyi yürürlüğe koyduk. Bu durumdan gönlüm son derece müsterih. Bir Çalışma Bakanı olarak böyle bir hizmete hükümetimiz öncülüğünde, bir bakan olarak altında imzam olması beni çok mutlu ediyor. Hedef 1 kişinin daha hayatını kaybetmemesi ve meslek hastalıklarıyla karşılaşmamasıdır".

Son 10 yıllık dönemde işçi sayısında yüzde 128'lik bir artış olduğunu da bildiren Çelik, iş yeri sayısında ise yüzde 111'lik artış olduğunu söyledi. Bakan Çelik, öte yandan iş kazaları ve ölüm oranlarında da düşme olduğunu dile getirdi.