Dün (13 Ekim Perşembe) Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan tarafından açıklanan ve temel amacı, Türkiye'nin büyümesini
sürdürmek, cari işlemler açığını azaltmak ve böylece makroekonomik ve finansal
istikrarı korumak olarak belirlenen Orta Vadeli Program, iş
dünyası tarafından olumlu bir gelişme olarak karşılandı.
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan: Program, kendi içinde tutarlı
bir görüntü vermekte
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer
Cihad Vardan, Orta Vadeli Program'ın büyüme, işsizlik ve cari açık
hedefleri açısından değerlendirildiğinde kendi içinde tutarlı bir görüntü
verdiğini belirtti. Vardan, Orta Vadeli Programa ilişkin yazılı açıklamasında,
programın ana hedefinin cari açığın düşürülmesi olduğunun net bir şekilde
anlaşıldığı ifade etti. Cari açıkla mücadele adına, programda yer alan üretimde
ithalata bağımlılığı azaltıcı politikalara ağırlık verilecek olmasının, iş
dünyasına yol haritası oluşturması bakımından önemli olduğun altını çizen
Vardan, şunları kaydetti:
''Bugün açıklanan
Orta Vadeli Program büyüme, işsizlik ve cari açık hedefleri açısından
değerlendirildiğinde kendi içinde tutarlı bir görüntü vermektedir. Aynı zamanda,
Türkiye'nin planlanandan çok daha iyi giden ekonomik performansına yönelik
beklentilerin iyileştirildiğini göstermektedir. Zira, büyüme hızı daha önce
revize edilmiş haliyle bile 2011 yılı için yüzde 4,5 olarak gösterilirken, yeni
programda yüzde 7,5 olarak tahmin edilmiştir. Bu rakam da MÜSİAD'ın daha önce
belirtmiş olduğu tahmin olan yüzde 7-8 bandı tahmini doğrultusundadır.
Program dönemi sonunda yüzde 7'lik bir büyüme oranına sahip olacağımız da
ekonominin hızlı ve sağlam performansı dikkate alındığında, makul bir
beklentidir. Bunun yanı sıra işsizlikteki düşüş, büyümenin getirdiği olumlu
etkiyle birlikte daha da hız kazanacaktır. Bu yüzden de işsizlik oranında yüzde
12 olarak belirlenen 2011 hedefi yüzde 10,5'e çekilmiştir. Zaten açıklanan ilk 6
aylık işsizlik oranları da aşağı yönlü trendi ve tek hanelere ulaşan
rakamlarıyla bunu göstermektedir. Nitekim, haziran ayı işsizlik oranı yüzde 9,2
olarak açıklanmıştır. Bu gelişmeler doğrultusunda, beklenen hızlı büyümeyle
birlikte, 2014 yılında işsizliğin yüzde 10'un altına inmesi gerçekçi bir
tahmindir.''
Bütçe dengesinin GSYH'ya oranının
da diğer birçok makroekonomik gösterge gibi beklenenden iyi bir gidişat
gösterdiğine işaret eden Vardan, yılın 8 aylık döneminde bütçenin 2,1 milyar
lira fazla verdiğini, son 12 aylık rakamlara bakıldığında ise GSYH'ya oranının
yüzde 2 civarlarında olduğunun görüldüğünü anımsattı. Ömer Cihad Vardan,
''Dolayısıyla daha önceki Orta Vadeli Programda yüzde 2,8 olarak belirlenen
bütçe dengesi/GSYH oranının, yeni programda yüzde 1,7 olarak belirlenmiş olması
oldukça makul ve sevindiricidir. Kamu maliyesinin bu şekilde disiplinli gideceği
aşikardır ve bu yüzden de 2014 yılında bu oranın yüzde 1 olarak belirlenen
hedefine ulaşacağına inanıyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.
ÖTV vergilerinin bazı kalemlerde artırılmış olmasının, büyümenin motor gücü
olan iç talepte daralma oluşturacağı, bunun da büyümeyi yavaşlatıcı etkisinin
olabileceğinin görüldüğünü belirten Vardan, ''ÖTV artışının bir diğer etkisi de
maliyet enflasyonunu artıracak olması ve bunun enflasyon hedefini yakalama
noktasında belki bir sorun oluşturabileceğidir. Ancak, artış hızı azalmış dahi
olsa, sonuçta son zamanlarda artan dış ticaret açığını azaltıcı olumlu etkisi
olacağı da net bir şekilde görülmektedir'' yorumunu yaptı.
TUSKON Başkanı Rızanur Meral: Programın, kamu maliyesindeki disiplini
devam ettirirken, büyüme ve istihdamı artırıcı çerçeve çizmesi memnuniyet
verici
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı
Rızanur Meral, Orta Vadeli Planın kamu maliyesindeki disiplini
devam ettirirken, büyüme ve istihdamı artırıcı çerçeve çizmesinin memnuniyet
verici olduğunu bildirdi. Meral, Hükümetin bugün açıkladığı Orta Vadeli Mali
Plana ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, mali planda vergi sisteminin gözden
geçirileceğini duymanın kayıt dışının azalarak vergilerin tabana yayılacağı
yönündeki iş dünyasının beklentilerini artırdığını belirtti. Rızanur Meral,
şunları kaydetti:
''Hükümetin açıkladığı
2012-2014 dönemini kapsayan Orta Vadeli Planın kamu maliyesindeki disiplini
devam ettirirken, büyüme ve istihdamı artırıcı çerçeve çizmesi memnuniyet verici
bulundu. Geneli itibariyle önceki program gibi temkinle hazırlanmış ve
yakalanması muhtemel hedefleri içeriyor. Kamu borç stokunun GSYH'ye oranının
2014 sonu itibariyle yüzde 32'ye çekilmesinin hedeflenmesi, henüz açıklanmayan
2012 bütçesinde yatırımlar dışındaki kamu harcamalarının kısılması beklentisini
beraberinde getirdi. TUSKON iş dünyamızın önünü görmesini ve dünyada ekonomimize
duyulan güvenin artması sonucunu doğuran planlı ekonomi yönetimini takdir
etmekte ve desteklemektedir.''
KOBİDER Başkanı Özgenç: Programın amacı, ekonominin olumlu
gidişatının sürdürülmesini sağlamak
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı
Nurettin Özgenç, orta vadeli programda hedeflenen rakamlara
yakın bir sonuç elde edilmesinin memnuniyet verici olduğunu bildirdi. Özgenç
yaptığı yazılı açıklamada, Orta Vadeli Program'ın (OVP) asıl amacının, dünyayı
saran küresel kriz ortamında, Türkiye'nin de geçtiğimiz bir sene boyunca büyüme,
istihdam, üretim, ihracat, borç, bütçe alanlarında yaşadığı sıkıntıların telafi
edilmesi ve ekonominin olumlu gidişatının sürdürülmesini sağlamak olduğunu ifade
etti. Özgenç, ''Bir yandan milyon dolarlık rezidans daireler, lüks segmentte
otomobiller yok satarken diğer yandan kredi kartının asgari tutarını ödeyip
borcu borçla kapatıp hayatını idame ettirmeye çalışanlar var'' dedi. Özgenç,
açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Orta
vadeli programda hedeflenen rakamlara yakın bir sonuç elde edilmesi memnuniyet
vericidir. Vatandaş imkanları doğrultusunda ancak zaruri ihtiyaçlarını
gidermektedir. Bunun yanında diğer ihtiyaçlarını alamamaktadır. Tüketimin
göstergesi olarak AVM'ler değil çarşı pazarda bulunan esnaflar baz alınmalı.
AVM'lerin cazibesi vatandaşı etkilediğinden insanlar bu tür yerlere
yönelmektedir. Öte yandan enflasyonun tek haneye düşmesi işsizlik rakamlarının
yüzde 10-12 seviyelerinde oluşu geçmiş dönemlere göre başarıdır, ancak yeterli
değildir. İşsizlik konusunda mesleki eğitim veren okullarda katsayı tamamen
kaldırılıp hatta üstüne teşvik puanı verilerek gençlerimizin nitelikli ve
nicelikli bir eğitim aldırmalıyız ki meslek sahibi olabilsin. 74 milyon nüfusun
yaşadığı ülkemizde yüzde 10'ların üstündeki işsizlik oranının en somut
göstergesi mesleki eğitime gerekli önemin verilmeyişidir. Elinde bir mesleği
olan kişi kolay kolay işsiz kalmaz.''
Özgenç, hükümetin finans sektöründe tavizsiz ve sağlam duruşu sayesinde bizim
ülkemizde banka krizi yaşanmadığını belirterek, yeniden yapılandırma hem devlete
hem vatandaşa olumlu yansıdığını, hem de birikmiş borçlar ödenerek devletin
böylece batık alacaklarının bir kısmını tahsil ettiğini vurguladı.
Güler Sabancı: İş dünyası olarak geleceği görmemiz açısından olumlu
değerlendiriyorum
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Orta
Vadeli Programı, dünyada gelişmiş ülkelerin yarını bile göremedikleri bir
dönemde, iş dünyası olarak geleceği görme açısından olumlu değerlendirdiğini
bildirdi. Sabancı, Orta Vadeli Programa ilişkin yaptığı yazılı açıklamada,
şu değerlendirmede bulundu:
''Başbakan
Yardımcısı sayın Ali Babacan'ın açıkladığı Orta Vadeli Programı, dünyada
gelişmiş ülkelerin yarını bile göremedikleri bir dönemde, iş dünyası olarak
geleceği görmemiz açısından olumlu değerlendiriyorum. Türkiye'nin büyümesi,
ihracatın artması ve cari açığın düşürülmesini öngören Orta Vadeli Programın ana
hatlarını ekonomimizin gelişmesi ve kalkınması bakımından faydalı buluyorum.
Ekonomimizin kalkınmasına katkı sağlayacak bu programın gerçekleşmesi için hep
beraber el ele vererek çalışmalıyız. Birlik ve beraberlik içinde oluşturulacak
yeni bir anayasa, sağlıklı vergi ve hukuk reformu ile Orta Vadeli Programda
öngörülenden daha düşük bir cari açığın gerçekleşeceğine inanıyorum.''
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner: Orta Vadeli Program, Türkiye'nin
ayrışması için büyük önem taşımakta
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit
Boyner, tüm dünyada 2008-2009 küresel krizi gibi bir sürece yeniden
girilmemesine odaklanıldığını belirterek, ''Bu nedenle, Türkiye'nin bu kaygı
dolu toplu hareketten ayrışması, yabancı sermaye çekmedeki başarısının devamı ve
makro ve finansal istikrarını sürdürmesi açısından, başta da belirttiğim gibi
dün açıklanan Orta Vadeli Program büyük önem taşımakta'' dedi. Boyner,
İstanbul Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu'nun (İSİFED),
TÜRKONFED'e katılım töreni öncesi düzenlenen 'Türkiye Ekonomisinde
Fırsatlar-Tehditler, Girişimcilik ve Sivil Toplumun Rolü' konulu toplantıda,
geleceği öngörebilmek için mevcut konjonktürü herkesin doğru ve ayakları yere
basar bir şekilde okuyabiliyor olması gerektiğini söyledi.
Ümit Boyner, Orta Vadeli Programın yerel ve küresel tüm ekonomik aktörler
tarafından kabul görmesinin, ilk bir kaç ay içinde ekonomide güven verici
işaretlerle desteklenmesi ve hükümetin kararlılığının azalmadan devam etmesinin,
Türkiye'nin gelişmekte olan ekonomiler içinde daha üst sıralara çıkmasını
sağlayabileceğini vurguladı. Boyner, ''Zaten, böyle bir süreçte ülkemiz
kredi derecelendirmesinin de yatırım yapılabilir seviyeye çıkmasını beklemek
doğru olur diye düşünüyorum. Yani yeni bir not artışı Türkiye'nin hakkı
olacaktır'' dedi.
Uğur Dumankaya: Firma odaklı değil, sektör bazında hareket
etmeliyiz
Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Uğur
Dumankaya, yaptığı açıklamada programın ekonominin hızlı canlanmasına
katkı sağlayacağını belirtti. Dumankaya, “Hükümetin 2012-2014 dönemini kapsayan
Orta Vadeli Programı açıklaması büyüme hızında düşmenin yaşandığı bir dönemde,
ekonomik politikalara ilişkin belirsizliği kısa sürede ortadan kaldırarak üretim
sektörlerinin, dış piyasaların, tüketicilerin ve yatırımcıların güvenini tesis
ederek ekonominin hızlı bir şekilde canlanmasına katkı sağlayacak önemli bir
çalışmadır” dedi.
Dumankaya sözlerine şöyle devam etti: “Programda inşaat sektörünün; Ülke
ekonomisinin özelliklerine ve sosyal gereksinimlere uygun, ileri teknoloji
kullanan ve uluslararası kurallarla uyumlu, çevreye duyarlı, katma değeri, döviz
girdisi ve istihdamı yüksek ve bu doğrultuda hizmet kalitesi, beşeri ve fiziki
sermayesi gelişmiş bir sektör yapısına kavuşturulması için çalışmalar
yapılmasından bahsediliyor. Biz Dumankaya İnşaat olarak yıllardır sektörün bu
şekilde çalışır hale gelmesi için üzerimize düşen tüm görevleri yerine
getiriyoruz. Sektörün büyük oyuncuları ve yeni Orta Vadeli Plan çerçevesinde
Hükümet’in işbirliği ile yapılacak çalışmalar sonucu sektörün itibarının hak
ettiği yere geleceğine inanıyoruz”.
Uğur Dumankaya, programda yer alan “Kentlerin yaşam standartlarının
yükseltilmesi, sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanması, yaşanabilir
mekanların oluşturulması ve konut arz ve talebine yeterli kaynak sağlamak üzere
sermaye piyasası araçları geliştirileceği” maddesi üzerine, “SPK’nın 19 maddelik
yeni yasal tebliği, sektörün ihtiyaçlarına göre hazırlanmış tamamen sektörün
çalışmalarını destekleyici yönde yapılmış bir çalışmaydı. Bu çalışmaya ek olarak
yapılacak yeni düzenlemeler ile borsa da işlem gören şirket sayısı artacaktır.
Biz Dumankaya İnşaat olarak SPK’nın tebliği sonrası GYO olarak borsada işlem
görmek için yaptığımız çalışmalara hız verdik. Dumankaya İnşaat olarak 2012
yılının son çeyreğinde şirketimizi Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’na dönüştürüp
halka açılıp daha fazla kurumsallaşmak ve şeffaflaşmak ve dünyanın radarına
girmek istiyoruz” dedi.