Galatasaray Eski başkanı Selahattin Beyazıt, Turgut Yılmaz’ın sahibi olduğu Tekstilbank’a icradan 40.8 milyon liraya satılan Kandilli’deki Prenses Monheim Yalısı için dava açtı. Tekstilbank’ın, 10 milyon liralık alacağına karşılık icrada 40 milyon 811 bin liraya aldığı yalının değerinin en az 80 milyon lira olduğunu öne süren Beyazıt, 80 metrekare eksik hesaplandığı, bahçedeki ağaçların hesaba dahil edilmediği ve ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasıyla feshini istedi. Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti Beyazıt’ı doğruladı ve yalının değerini bahçedeki anıt ağaç ve nadir bitkileri ekleyerek 80 milyon 318 bin 437 lira olarak belirledi.
260 bin TL’ye fıstık ağacı
Yalı bahçesi için “Bitki cenneti” denilen raporda en yüksek bedel 260 bin lirayla 3 metre çapındaki fıstık ağacına biçildi. Tapudaki ‘Neslişah Sultan ölünceye kadar bakılıp beslenecek’ şerhi ise geçen yılki vefatın ardından kalktı. Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nde Selahattin Beyazıt’ın avukatı Cüneyt Özen tarafından Tekstil Bankası aleyhine açılan davanın dilekçesine göre olaylar şöyle gelişti:
1 gün içinde ödeyin ihtarı
“İşadamı Beyazıt’a ait Kaksan Karaisalı Kireç San. ve Tic. A.Ş., Tekstilbank’tan kullanılan 7.5 milyon liralık krediye 9 Eylül 2009 tarihli sözleşmeyle kefil oldu. Borç ödenmeyince, Tekstilbank 4 Ocak 2012’de Beyazıt’a ihtar çekerek faiziyle 8 milyon 121 bin lirayı ‘1 gün içinde’ ödemesini istedi. Ertesi gün ödeme olmayınca banka 6 Ocak’ta takibe geçti ve yalı için satış tarihi alındı. Mahkemenin 68 milyon lira kıymet biçtiği yalı, bedelinin yüzde 60’ı üzerinden 40 milyon 811 bin liraya sadece Tekstilbank’ın katıldığı, Üsküdar 5. İcra Müdürlüğü’nde yapılan 25 Haziran 2012 tarihli ihalede satıldı.”
İhaleye fesat iddiası!
Selahattin Beyazıt, satışın ardından İcra Hukuk Mahkemesi’nde ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasıyla fesih davası açtı. Dava dilekçesinde usulsüzlük iddiaları şöyle sıralandı: Müvekkilimiz davalı banka tarafından kandırılarak ihaleye müvekkillerimin tanıdıklarının katılması engellenmiş ve bu sebeple ihaleye fesat karıştırıldı. İcra Müdürlüğü’nde yapılan ihaleye 3. kişilerin katılımı engellendi, sadece alacaklı banka katılarak müvekkilimizin malı ucuza satıldı. Gerçek bedel tespit edilmeden ihale yapıldı. Yalının değeri 68 değil en az 80 milyon TL. Taşınmaz 400 değil, 480 metrekaredir.
Yalı üzerinde Neslişah Abdülmümin (Osmanoğlu) lehine “Ölünceye kadar bakıp besleme şartı ile temlik” mevcuttur. Bu şerh, kıymet takdiri ve ilan sırasında tapu kaydında mevcuttur. Neslişah Sultan 2 Nisan 2012’de vefat etti, kıymet takdiri ve ilandan sonra kaldırıldı. Şerhin kaldırılması değeri yükseltecektir. Bilirkişiler yerin kıymetini takdir edecek uzmanlığa sahip değil. Yalının bahçesinde çok değerli ağaç ve bitkiler olup, artı değerin hesabı için peyzaj uzmanı bilirkişi olmalı. Beyazıt ipotek tesis edilirken 79 yaşındaydı, sağlık raporu alınmadı. Bu ipoteğe dayalı ihale usulsüzdür, feshine karar verilmelidir.
Turgut Yılmaz savcılığa başvurdu
3 Ekim 2012 tarihli ilk duruşmada tanıklık yapan Ş.D., yalının icradaki satışına alacaklı bankanın patronu Turgut Yılmaz’ın adamları tarafından sokulmadığını iddia etti. Yılmaz ve Tekstilbank’ın avukatı bu ifade üzerine Üsküdar savcılığına 12 Ekim 2012’de Ş.D. ile avukatlar Mustafa Kahraman ve Deniz Karayağız’ı şikâyet etti. Başvuruda, “Ş.D. ifadesinde müvekkilim Turgut Yılmaz’ı kastederek, ihaleye başkalarının girmesine engel olmak maksatlı adam tuttuğunu, bu kişilerin kendisini ihaleye girmemesi için ensesinden tutarak, cebir ve şiddet uygulayarak icra dairesi dışına çıkarttığını, ‘burası para verene yakışır, Turgut abime yakışır, aklınızı alırım, mermi manyağı yaparım’ gibi sözlerle kendisini tehdit ettiğini belirterek, onur, şeref ve saygınlığına saldırmıştır” denildi. Şüphelilerin yalan tanıklık, iftira, hakaret ve Bankacılık Kanunu’na muhalefetten cezalandırılmaları istendi.Bilirkişi Beyazıt’ı doğruladı
Selahattin Beyazıt’ın açtığı, kıymet takdirine itiraz davasında Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından atanan bilirkişi heyeti yalıda keşif yaptı. Bilirkişiler inşaat mühendisi Tansun Baştuğ, peyzaj mimarı Şaziye Tortop Altın, ziraat mühendisi H. İlyas Tuna, işletme mühendisi Gönen Güldal, harita mühendisi Bahri Eyüboğlu tarafından hazırlanan ve mahkemeye sunulan raporda şu bilgiler yer aldı: “Prenses İkbal Moneim Yalısı olarak bilinen yalı, 1971-72 yıllarında Dr. Mürsel Saviç tarafından Mimar Sedad Hakkı Eldem’e yaptırılmıştır. Taşınmazın muhteşem boğaz manzaralı olması, tarihi dokusu, mimari özelliği, konumu, belli düzeyde kişilerin ikamet ettiği yer olması gibi üstün özelliklere sahiptir. Kandilli İskelesi ile Küçüksu Plajı arasında yer almakta, her türlü belediye hizmetinden yararlanmaktadır, ulaşımı çok rahattır. 1957 metrekarelik alan üzerinde 1 yalı, 1 müştemilat, bulunmakta olup, bahçesinde peyzaj düzenlemesi yapılmış birçok ağaç ve 3 adet tarihi sütun vardır. Yalı mal sahibi tarafından halen mesken olarak kullanılmaktadır. Binada Türk tipi geniş saçaklar vardır. Bahçede, deniz kenarında 30 metrekarelik yüzme havuzu, 40 metrelik rıhtımı vardır. Zemin ve çatı katı alanı toplam 485 metrekaredir. Arsa, bina, havuz, duvar, rıhtım, müştemilat değeri 79 milyon 134 bin 785 liradır.”
Yalı bahçesi bitki cenneti
Raporun bahçedeki ağaç ve bitkilerin kıymet takdiri yapılan bölümünde, “Yalının bahçesi tam bir bitki cenneti” denildi. Anıt değeri taşıdığı vurgulanan 68 adet ağaç ve bitkinin değerleri tek tek sıralandı. Bahçedeki bitkilerin değeri 1 milyon 183 bin 652 lira, yalının toplam değeri ise 80 milyon 318 bin 437 lira olarak belirlendi. Bahri Eyüboğlu rapora muhalefet şerhi koydu ve arsa değerinin 39 milyon 140 bin lira olduğunu öne sürdü. Raporda en düşük fiyat 10 lira ile Hercai Menekşe’ye, en yüksek fiyat ise 260 bin lira ile 3 metre çapındaki fıstık çamına biçildi.