Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB), düzenlediği toplantı ile yılın ilk yarısını değerlendirdi ve yeni dönem hedeflerini paylaştı. Toplantıda konuşan ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Kayan, Türkiye'nin bu yıl Ocak-Temmuz dönemi ihracatının geçen yıla kıyasla yüzde 5,7 artarak 92,7 milyar dolara yükseldiğini anımsatarak, "Genel ihracatta yıllık bazda ufak da olsa kaydedilen artışta, gelişmiş ülke ekonomilerinin yavaş yavaş büyümeye başlamasının olumlu etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Dünyada geçen yılın son çeyreğinden itibaren genel bir iyimserlik havası hakim. Avro Bölgesi'nde büyüme yönünde hareketlilik var. Avrupa Merkez Bankası'nın küresel likidite koşullarının iyileşmesine yönelik katkısının yılın ikinci yarısında daha belirgin olması bekleniyor" şeklinde konuştu.
Son dönemde de özellikle Irak ve Suriye'de, kuzeyde Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan kaos ortamının Türkiye, bölge ve de dünya için önemli bir risk haline geldiğini aktaran Kayan, Türkiye'nin ihracatı ile birlikte tüm bölge dinamiklerini ve ekonomilerini olumsuz etkileyen bu tür risklerin ortadan kalkmasını dilediklerini kaydetti. Çimento, cam ve seramiğin Ocak-Temmuz döneminde diğer sektörlerde olduğu gibi Irak başta olmak üzere Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki politik istikrarsızlık ve ekonomik durgunluktan olumsuz etkilendiği bilgisini veren Kayan; çimentoda ihracat kaybı yaşanırken, seramik ve camdaki artışın sürdüğünü söyledi.
Birlik ihracatının, Ocak-Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2 azalarak 1,9 milyar dolar olduğunu aktaran Kayan, sözlerine şöyle devam etti:
"En fazla ihracat yaptığımız ülkeler sıralamasında halen birinci sırada yer alan Irak'a yönelik ihracatımız, yüzde 24 azalarak 157 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Birlik ihracatında en fazla ihracat kaybını ise yüzde 35 ile Libya ve yüzde 27 ile Rusya'da yaşadık. En fazla ihracat artışını ise Suriye'ye gerçekleştirdik. Aynı dönemde ürünlerimizle ulaştığımız ülke sayısını 196'ya çıkardık".
"10 yıl sonrasında üç sektör olarak her yıl ortalama yüzde 7 büyüme öngörüyoruz"
Kayan, birlik ihracatından yüzde 34 pay alan seramik sektörünün ocak-temmuz döneminde geçen yıla kıyasla yüzde 7 artışla 671 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyledi. En fazla ihracat yaptıkları ülkelerin Almanya, İngiltere, İsrail, Irak ve ABD olduğunu, Libya, Azerbaycan, Gürcistan ve Rusya gibi ülkelere ihracat kaybı yaşadıklarını belirten Kayan, "ABD'ye yüzde 38 gibi önemli bir artış kaydedildi, Libya'da ise yüzde 42 oranında düşüş oldu" dedi. Seramik sektörünün en büyük hedef pazarları arasında yer alan Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa gibi ülkelere ihracat artışının aynı dönemde de sürdüğünü ve söz konusu ülkelerin seramik ihracatı içindeki payının yüzde 28'e yükseldiğini anlatan Kayan, aynı şekilde ABD ve Kanada gibi dünya devi pazarlara da yılın ilk aylarında yüzde 50'ye varan oranlarda ihracat artışı kaydettiklerini dile getirdi.
Türkiye'nin dünya çimento ihracatında Çin'in ardından ikinci, Avrupa'da hem üretim hem de ihracatta birinci, dünya çimento üretiminde ve tüketiminde ise 7. sırada olduğunu bildiren Kayan, "Yine dünya seramik kaplama malzemeleri ihracatında 5., üretimde dünyada 9. ve Avrupa'da 3., seramik sağlık gereçleri ihracatında ise Avrupa'da birinci sırada yer alıyoruz. Cam sektörümüz ile de ihracatta dünyada 15., dünya cam ev eşyası üretiminde 3., düzcamda 6., cam ambalajda 5. ve cam elyafta 12. sıradayız" şeklinde konuştu.
Birlik olarak ihracat hedeflerinin 2014 için 3,9 milyar dolar, 2023 için ise 7,3 milyar dolar olduğu bilgisini veren Kayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"10 yıl sonrasında üç sektör olarak her yıl ortalama yüzde 7 büyüme öngörüyoruz. Üç sektörümüz için de yeni pazarların belli bir bölge değil, AB'den Rusya'ya Orta Doğu'dan Uzak Doğu'ya tüm dünya olduğunu söyleyebiliriz. Bildiğiniz gibi gerek çimento gerek cam gerekse seramik üretimi, yüksek enerji ve işçilik maliyetleri ile gerçekleştirilmektedir. Özellikle girdi maliyetlerimizin büyük kısmını oluşturan enerji fiyatlarının düşürülmesi için yoğun bir çaba içindeyiz. Enerjinin vergilendirmesinde AB mevzuatına uyum, enerjiyi verimli kullanan firmalara özel indirimler sağlanması gibi uygulamalar, firmalarımızın iç ve dış rekabette elini güçlendirmesi ve yatırımların yurt dışına yönelmemesi açısından büyük önem taşıyor. Birlik olarak ayrıca; hammadde kaynaklarına erişimin kolaylaştırılması ve kullanımının önündeki engellerin kaldırılması, demiryolu ağı başta olmak üzere lojistik altyapının geliştirilmesi ve hedef pazarlarla serbest ticaret anlaşması imzalanması gibi konular, sektörümüz için ivedilikle atılması geren önemli adımlardır. Konut kredi faizlerinin aylık yüzde 1,1 seviyesini geçmesinin genel olarak konut satışlarını zorlaştırdığını söylemek mümkün. Diğer yandan sektörümüzde artan ithalat da rekabet gücümüz açısından önemli bir konu. İhracat gelirlerinden vergi almayan Uzak Doğu ve komşu coğrafyadaki pek çok ülke, Türkiye'yi hedef pazar olarak belirlemiş durumda. Sübvanse edilmiş kalitesiz ithal ürünlerle iç pazarda rekabet, firmalarımızı zorlayan bir başka faktör olarak öne çıkıyor".
"Çimentocular hedef olarak Afrika'nın batısını seçti"
ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Özinönü ise çimento sektörünün ilk 7 ayda 400 milyon dolar seviyesinde ihracat gerçekleştirdiğini, yıllık bazda ise 1 milyar doları yakalayabileceğini söyledi. Çimentoda en çok ihracat yaptıkları ülkelerin Libya, Irak, Suriye, Rusya ve Mısır olduğu bilgisini veren Özinönü; ancak bu ülkelerde yaşanan sıkıntıların ihracatın sıfır seviyesine kadar düşmesine sebep olduğunu kaydetti. Çimentocuların hedef olarak Afrika'nın batısını seçtiğini anlatan Özinönü, bazı üreticilerin buralarda yatırıma başladığını, ancak ebola virüsünün ortaya çıkmasının işlerini etkileyebileceğini vurguladı. Irak'a çimento ihracatının tamamen durduğunu belirten Özinönü, İran'ın çimentodaki kapasitesini 30 milyon tondan 100 milyon tona yükselttiğini bildirdi. Özinönü, en çok ihracat yaptıkları ülkenin Libya olduğunu, ancak şu anda bu ülkeye olan ihracatın neredeyse sıfır noktasına geldiğini ifade etti. İsrail'e olan ihracatın kargaşa içerisinde hiç aksamadığı bilgisini veren Özinönü, "Hiçbir şekilde ihracatımız etkilenmedi. Yıl sonu ihracat hedefimizi değiştirmek istemedik. Bazı ülkelerde yaşanan sıkıntıları Afrika'nın batısından telafi etmek istedik. Ancak orada da az önce dediğim gibi başka bir sıkıntı çıktı. 3. köprü ve 3. havalimanı gibi projeler Marmara Bölgesi'ndeki çimento tüketimini artırabilir.
"Otocam pazarında ise iç tüketimi sınırlayan önlemler, talep düşüklüğüne neden oldu"
ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Sarıaltın da cam sektörünün ocak-temmuz döneminde geçen yıla göre yüzde 12 artışla 532 milyon dolar ihracata imza attığını söyledi. Sektörün en büyük ihracat pazarları Batı Avrupa ülkeleri ve Irak olurken, Bulgaristan, Suudi Arabistan, Mısır ve Fransa'ya ihracatta kayıplar yaşandığını belirten Sarıaltın, "Camda İngiltere'ye yüzde 47 oranında ihracat artışı, Bulgaristan'a yüzde 30'a yakın düşüş oldu. Diğer sektörlerimizde olduğu gibi camda AB'de yaşanan durgunluktan ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika'daki politik istikrarsızlıktan olumsuz etkilendi" ifadelerini kullandı.
Sektörde yatırımların yerel pazarlarda yapılması ağırlık kazandığı için Türkiye ihracatına net katma değer yaratan ihracatın orta ve uzun vadede azalmasının gündeme gelebileceğine işaret eden Sarıaltın, şunları kaydetti:
"Bununla birlikte iç piyasada yapı ruhsatlarının yüzde 89, yapı izin belgelerinin yüzde 81 gibi rekor düzeyde artması, buna paralel inşaat firmalarının mevcut projeleri hızla tamamlayıp yeni projelere başlaması, yurt içi üretim kapasitesinin yarıdan fazlasını oluşturan düzcam tüketimine olumlu yansıdı. Otocam pazarında ise iç tüketimi sınırlayan önlemler, talep düşüklüğüne neden oldu".
Rusya'da çok ciddi bir Türk cam sektörü yatırımı olduğunu belirten Sarıaltın, bu yatırımların da arttığını söyledi.