İpotekli Konut Satışı 20 Ayın Zirvesinde



Konut kredisi faiz oranının seyri ipotekli konut satışları üzerinde en önemli belirleyici olarak dikkati çekiyor. Temmuz 2013'te konut faizlerinin yüzde 9'un altına gerilemesiyle ipotekli konut satışları 46 bin 53'e kadar yükselmiş ve Nisan 2014'e kadar devam edecek bir düşüş trendine girmişti. İpotekli satışların bu dönemdeki düşüşü faizlerin yüzde 8'lerden yüzde 13,5'e kadar yükselmesinden kaynaklanmıştı.

İpotekli konut satışı, Nisan 2014'te konut kredi faiz oranının yıllık ortalama yüzde 13,5'e yükselmesiyle yaklaşık 2 yılın en düşük seviyesi olan 23 bin 447'ye geriledi. Bu dönemden itibaren konut kredi faiz oranlarının tekrar düşüşe geçmesiyle ipotekli konut satışları da yükseliş trendine girdi. Konut kredi faizleri yüzde 13,5'ten yüzde 10,8'e kadar geriledi. Bu dönemde ipotekli konut satışları da 24 binden yükselişe geçerek bu yılın mart ayında son 20 ayın en yüksek seviyesine olan 45 bin 315'e ulaştı.

Analistler, vatandaşların  konut kredi faiz oranlarının düştüğü dönemlerde senetli konut satışı yerine banka aracılığı ilekonut edinmeyi tercih ettiğini ifade ediyor. Geçen yıl martta aylık konut kredi faiz oranlarının ortalama yüzde 1,25 düzeyinde olduğunu anımsatan analistler, bu yılın mart ayında faiz oranlarının yüzde 1'in altına inmesiyle ipotekli konut satışlarında sert artışların yaşandığını belirtiyor.

'Konut kredi faiz oranlarının yüzde 11’in altında fiyatlanmasıylakonut kredisine talep arttı'

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, geçen yıl ocak ayı sonunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) artan risk primi ve kur oynaklığına karşı ara toplantı ile güçlü faiz artırımı gerçekleştirmesiyle kredi faiz oranlarında ciddi bir artış yaşandığını anımsattı.

Konut kredilerinin geçen yılın mart ayında yüzde 13,5 civarında fiyatlandığını belirten Yılmaz, "Artan maliyet nedeniyle vatandaşlar konut taleplerini ertelemişlerdi. Bunun sonucu olarak da konut satışları aylık 85 bin civarında gerçekleşiyordu. Aradan geçen süre içerisinde TCMB’nin aralıklarla faiz indirimi yapması, bilhassa genel anlamda banka kredilerinin endekslendiği faiz koridorunun üst bandını indirmesiyle bankalar kredi oranlarında indirim şansı yakaladılar" dedi.

Şubat ayında TCMB’nin koridorun üst bandını 50 baz puan indirmesiyle taşıt ve konut kredilerinde artış beklentisinin hakim olduğunu ifade eden Yılmaz, bu sene mart ayında konut kredi faiz oranlarının yüzde 11’in altında fiyatlanmasıyla gerçekten de konut kredisine talebin ve satışlarının arttığını dile getirdi.

Yılmaz, benzer bir hareketi TCMB’nin koridorun üst bandını 75 baz puan indirdiği  2014 Ağustos ayından sonra da gördüklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Ağustos ayında konut satışları 105 bin seviyesine yükselirken, eylül ayında da 115 bin adedi geçmişti. Merkez Bankası’nın temkinli para politikası duruşuyla faiz koridorunun üst bandını arttırmayarak sabit tutması kredi faizlerine olumlu yansıyor. Konut kredilerine talebi önümüzdeki dönemde TCMB’nin artan kur oynaklığı ve risk primi karşısında 'temkinli' duruşunu ne kadar süre korumak isteyeceği belirleyici olabilir. Açık Piyasa İşlemleri’nde fonlama maliyetindeki artışların ise koridordaki genişlik nedeniyle kredi oranlarına etkisinin sınırlı kalacağını düşünüyoruz."