İnsanı Gitti, Bırakın Tarihi Kalsın



Fener Balat Ayvansaray Derneği, kentsel dönüşüm alanı ilan edilen Tokludede Mahallesi'ndeki arkeolojik kazıntılara zarar verecek şekilde yapılan denetimsiz kazı çalışmalarını protesto ederek, Belediye ve inşaat firmasına suç duyurusunda bulunacak.

Fatih'e bağlı 8 bin 500 yıllık tarihi olan 70 haneli Tokludede Mahallesi, 2005'te kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Şener Holding'e bağlı Altınboynuz İnşaat'ın mahalleliyle görüşmeleri sonucunda, mahalleli yeni projeye dahil olmadı; çünkü projenin ne olacağı ve kendisine nereden ne verileceği belli değildi. Bu yüzden evlerini satmak zorunda kaldı.

Evini satmamakta direnen yedi aile var; ancak onlar da sürekli şirketin ve Belediye'nin "satın da satın" baskısıyla karşı karşıya; zaman zaman elektirkleri bile kesildi. Hatta bir mahalleli bu baskılara dayanamayarak intihara teşebbüs etmişti; şimdi Belediye'ye tazminat davası açtı.

Müze uzmanları olmadan kazı

Sit alanı olan "Tarihi Yarımada" içinde kalan mahallede Meryem Ana Ayazması ve kayıp eski eserlerden Toklu İbrahim Dede Mescidi ve birçok yer altı zenginliği ile arkeolojik kalıntı var. Bu yüzden müze uzmanları olmadan hafriyat yapılamaz; ancak inşaat şirketi, haftasonu Koruma Kurulu ve İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nün izni olmadan tarihi alanda hafriyat çalışmaları yaptı. Basında çıkan haberler üzerine, İstanbul Arkeoloji Müzesi, bölgeye gidip tarihi sit alanı içinde izinsiz müdahalede bulunulup iş makineleri ile alanın tahrip edildiğine dair tutanak tuttu; kazı şimdilik durdu.

Mahallede bir araya gelen Fener Balat Ayvansaray Derneği (FEBAYDER), Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve çeşitli mahalle dernekleri, denetimsiz kazıları protesto etti. Eylemde birçok polis vardı.

"Yıllarca tek çivi çakamadık"

Fatih Belediyesi ve Şener Holding hakkında suç duyurusunda bulunacak FEBAYDER adına konuşan Çiğdem Şahin, Tokludede Mahallesi'ndeki uzun mücadelelerine rağmen kentsel dönüşümü engelleyemediklerini ancak en azından arkeolojik kalıntıların zarar görmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Şahin, yıllarca koruma amaçlı 2683 nolu yasa ve Anıtlar Kurulu'nun sıkı denetiminden dolayı evlerine bir çivi çaktıklarında para cezasına çarptırıldıklarını hatırlatarak şöyle dedi:

"Şimdi bize, 'evlerinize bakmamışsınız, biz geleceğiz ve gerekeni yapacağız' diyorlar, tıpkı Tarlabaşı ve Sulukule'deki gibi yapacakları yıkım."

Arkeolojik zenginlik hiçe sayılıyor

Şahin, "Tarihi yaşatma adına bu nasıl bir çelişkidir" diyor ve ekliyor:

"Dün sımsıkı korunan tarihi bölgelerde şimdi hiçbir denetim olmaksızın, yerin kat be kat altına inen kazılar yapılarak arkeolojik zenginliğe telafisi mümkün olmayan zararlar verilebiliyor. Üstelik ne ironidir ki bu 'tarihi koruma ve yaşatma' adına yapılıyor."

Arkeoloji hırsızlığı riskine de dikkat çeken Çiğdem, gece yarısı ve kimsenin haberi olmadan yapılan kazılarda bulunacak tarihi eserlerin kimin denetiminde olduğunu sordu. Geçen temmuz ayında, herkesin sokaklarda oturduğu mahalle artık bomboş. Mahalleli evlerin restore edileceğini düşünmüyor; genel kanı otel inşa edileceği yönünde.

"Kira yardımı sözünü tutmadılar"

73 yaşındaki Mehmet Çınar ise 53 yıl boyunca mahallede kiracıymış. Şener Holding yetkilileri, taşınma parası vermiş ve "kiranın üstünü tamamlarız" demiş.

"Başka çarem yoktu, kabul etmesem de atacaklardı. O zaman 230 lira kira ödüyordum şimdi 400 lira. Maaşım zaten 800 lira. Şirket yetkilisine sözünü hatırlattığımda bana hakaret etti. Yaşlı, hasta adamım, nasıl geçineyim; maaşın yarısı kiraya gidiyor."