ULI Türkiye’nin desteğiyle ALTINanahtar Dergisi tarafından
gerçekleştirilen ‘Kentsel Sosyal Sorumluluk Konferansı’nda, insana ve çevreye
saygılı kentleşmenin gerekliliği ön plana çıktı.
Grand Cevahir Hotel’de dün (22 Mayıs 2008) yapılan
toplantının açılış konuşmasında, ULI Türkiye Başkanı Haluk Sur fiziksel
engelliler için kentin tasarlanmasının önemine dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Toplumun en önemli paydaşı olan engellileri günlük yaşama katabilmek için
binaların, yolların, sokakların ve kentin uygunsuz fiziki yapısı
değiştirilmelidir.”
Haluk Sur’dan sonra söz alan EMLAK GYO A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Vedat
Demiröz, TOKİ’nin şimdiye kadar gerçekleştirdiği faaliyetlerden bahsederek,
“TOKİ ‘kentleşme’ olgusuna kendi ölçeğinde bir standart kazandırdı” dedi.
Demiröz, TOKİ tarafından “kalite yılı” ilan edilen 2008’de ise TOKİ’nin
hedefinin sürdürülebilir kentleşme olduğunu ifade etti.
Altın Anahtar Dergisi Yayın Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp
ise “İstanbul ulaşım, deprem ve göç başlıkları altında eziliyor” diye
konuştu.
Petrol tek doğal kaynak değil!
Açılış konuşmalarından sonra kürsüye gelen Roger Tomalty, doğal
kaynaklarımızın sadecepetrolden ibaret olmadığını belirterek, doğayı
korumanın önemine vurgu yaptı. Arizona Eyaleti’ndeki dünyaca ünlü ekolojik kent
Arcosanti’nin mimarı olan Roger Tomalty, ekokent tasarımında ev
sistemlerinin, tarımsal sistemlerin ve enerji sistemlerinin doğru
kullanılmasının önemine dikkat çekerek, “Temel tehdit, doğal çevrenin ve tarım
alanlarının binalara dönüşmesidir. Bunu engellemek için ekolojik projeler
geliştirmek zorundayız” dedi.
Önlem alınmazsa insan çağı
bitecek!
Konferansın “Sürdürülebilir Kentleşme ve Çevre Dostu Yapılar” başlığı
atındaki birinci oturumunda, çevrenin korunması konusunda konut ve yapı
sektörünün de üzerine düşen sorumluluklar konuşuldu. Oturum başkanlığını yürüten
20. Dönem İstanbul Milletvekili Dr. Sedat Alaoğlu oturumu, “Çevre artık birey
için olmamalı, birey çevre için olmalı” diyerek açtı.
Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra, bilim adamları tarafından
yapılan açıklamalarda, çok kısa bir süre içinde önlem alınmadığı takdirde insan
çağının biteceğinden söz edildiğini ifade etti. Bilim adamlarının “2010’ye kadar
radikal eylemlere geçmezsek çok geç olacak” sözünü de referans veren Marda,
kamuoyunun ve siyasilerin bir an önce harekete geçmesini istedi. Marda sözlerini
“Sınırlı kaynakları olan dünyamızda, sınırsız büyümeye ve dünyamızı sınırsız
tüketmeye çalışıyoruz” diye bitirdi.
Sürdürülebilir enerji için bina tasarımı
İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Gül Koçlar Oral “Sürdürülebilir enerji
için bina tasarımı” başlıklı sunumunda bina tasarımının önemine dikkat çekti.
Koçlar Oral, “Binalar için enerji temel girdi. Binanın yapım aşamasında da yıkım
aşamasında da enerji gerek. Ama özellikle binanın yapım aşamasında doğaya zarar
verdiğimiz gerçek. O zaman mimarın amacı bina ihtiyacını karşılarken
sürdürülebilirliği sağlamak olmalı” dedi.
“Enerji etkin doğal aydınlatma sistemleri” hakkında
konuşan İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Doç. Dr. Alpin Köknel Yener, aydınlatma
amacıyla tüketilen enerjiyi minimize edebilecek çözümleri anlattı.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mehmet Bengü Uluengin,
Temiz Dünya Ekoloji Derneği’nin ofisi olarak da kullanılması amaçlanan avan
proje aşamasındaki ekolojik evi anlattı.
Çevre Dostu Binalar Derneği (ÇEDBİK) Başkan Yardımcısı Dr. Duygu Erten,
“Karbon emisyonunun azaltılması için inşaat sektöründe nasıl bir çözüm
geliştirebiliriz?” sorusundan hareketle kurdukları derneğin amacını, Türkiye’de
binalar için bir sertifikasyon sistemi oluşturmak olarak tarifledi.
İstanbul Barosu Çevre Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Ömer Aykul ise Çevre
Hukuku ve 2B Uygulamalarını anlattı. Orman niteliğini kaybetmiş arazilerin
tahsisini ele alan 2B uygulamalarını eleştiren Aykul, “Devletin ormanlar
üzerinde mülkiyet hakkı yoktur, egemenlik hakkı vardır. Dolayısıyla devlet
bunları satarsa, hukuka aykırı davranmış olur” şeklinde konuştu. Aykul, 2B
uygulamalarının gerçek çözümü için ise hukuki düzenleme gerektiğini
belirtti.
“Bütün şehirlerimiz birbirine benzedi”
Birinci oturumdan sonra kürsüye gelen Mimar Aydın Boysan çocukluğunun
İstanbul’unu anlattı. İstanbul şiirleriyle konuşmasını süsleyen Boysan, “Bütün
şehirlerimiz birbirine benzedi. Hiçbirinin yerel özelliği kalmadı. Güzel şehir
mekanlarımız hırsızlar tarafından talan ediliyor ve bu talana da ‘imar’
diyorlar” diye konuştu.
“Yapılardaki Fiziksel Engelleri Birlikte Kaldıralım”
başlığındaki ikinci oturum ise Başbakanlık Özürlüler Dairesi Danışmanı Prof. Dr.
Ali Seyyar’ın başkanlığında yapıldı. Oturuma Yeditepe Üniversitesi Mimarlık
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Pakdil, Tükiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı
Şükrü Boyraz, Engelsiz Yaşam Federasyonu Başkan Yardımcısı Cengizhan Ergül,
Mimar Bünyamin Derman, AY-DER Başkanı Ercan Tutal, iç Mimarlar Odası Başkanı
Cenk Çakıl ve İstanbul Barosu Engelliler Komisyonu Başkanı Avukat Güler Polat
konuşmacı olarak katıldı.
Konferansın son oturumu olan “Kentsel Sosyal Sorumluluk ve Gayrimenkul
Sektörü” başlıklı oturum ise Atlas Proje ve Arazi Geliştirme Yönetim Kurulu
Başkanı Tavit Köletavitoğlu’nun başkanlığında ve Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu
Başkanı Halit Dumankaya, Eroğlu Grup Genel Müdürü Ramadan Kumova, ABB Elektrik
Alçak Gerilim Ürünleri Pazarlama Müdürü Ertan Özdemir, İnanlar İnşaat Yönetim
Kurulu Başkanı Serdar İnan, KREa Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Hakan Kodal,
Doğuş GE GYo Genel Müdürü Hakan Eren ve Cushman&Wakefield Mali İşler
Direktörü Aylin Aysay’ın katılımıyla gerçekleştirildi.