Türkiye ekonomisinde bu yılın ikinci çeyreğindeki yüzde 5,1'lik büyümeye yaptığı katkıyla dikkati çeken inşaat sektöründe, büyümenin devam etmesi bekleniyor.
Gayrisafi Yurt içi Hasıla'yı (GSYH) oluşturan faaliyetler incelendiğinde, 2017'nin ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim değeri olarak inşaat sektörü yüzde 6,8 arttı.
Sektör temsilcileri, söz konusu büyümede hükümetin teşvik ve destekleri, konut kampanyalarının sürdürülmesi, konut kredi faiz oranlarının göreceli düşük kalmaya devam etmesinin etkili olduğunu belirtti.
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, inşaat sektörünün büyümeye katkısına ilişkin yaptığı açıklamada, Türk halkının konuta olan ihtiyacı nedeniyle inşaat sektöründe yüzde 6,8'lik artış görüldüğünü belirterek, "Küçük aileler şeklinde yaşanmasından dolayı konuta net ihtiyaç 600 binin üzerinde. Hükümet politikalarının konutu desteklemesi de büyümeye etken oluyor." diye konuştu.
Durbakayım, inşaat sektöründeki büyümenin ekonominin yararına olmadığı ve suni bir büyüme olduğu yönündeki eleştirilere ilişkin, "Türkiye'deki işsizlik, eğitim seviyesi düşük olan kesimde daha fazla. Sektör bu kesime istihdam sağlıyor. 250 yan sanayiye de can veriyor. Buradaki büyüme kimseyi rahatsız etmemeli, tam tersi mutlu olmalılar." ifadelerini kullandı.
"Büyümede inşaat sektörünü önemli rol oynadı"
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu da, "Konut sektörü de bankaların konut kredisi kampanyaları, hükümetin sektöre sağladığı teşvikler ve KDV oranlarında yapılan düzenlemenin sürdürülmesi ile büyümesini sürdürüyor." dedi.
Bundan sonraki çeyreklerde de hükümetin, yapısal reformları ve yatırımları teşvik edici politikaları sürdürmesi durumunda kamu altyapı yatırımları ve özel sektör projelerinin yansımalarıyla inşaat sektöründeki büyüme eğiliminin devam edeceği öngörüsünde bulunan Koloğlu, kentsel dönüşüm sürecinin de gelecek dönemde sektördeki hareketliliği ve büyümeyi önemli oranda artıracağını, uygulanan teşviklerle reel sektöre güven ortamı tesis edildiği sürece inşaat sektörünün genel ekonomiye katkılarının da artarak devam edeceğini söyledi.
"İnşaat sektörü büyümenin lokomotifi konumunu sürdürdü"
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün ise ekonominin yeniden yüzde 5 büyüme patikasına geri döndüğünü, Kredi Garanti Fonu (KGF) başta olmak üzere bu dönemde sağlanan teşvikler ve vergi indirimlerinin bu olumlu tabloda etkin olmasının memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Büyüme, tüm sektörler tarafından desteklendi. Turizm sektöründeki toparlanma eğiliminin sürmesiyle hizmetler sektörü ve sanayi sektörü büyümeye önemli katkı sağladı. Tarım sektörü yüzde 4,7 ile umut verici oldu. İnşaat sektörü ise büyümenin lokomotifi konumunu sürdürdü. TÜİK tarafından son döneme ilişkin açıklanan ve geçmiş dönemlere ilişkin revize edilen verilere göre, 2016 yılında inşaat sektörü büyümesi yüzde 5,4 olarak gerçekleşti. 2017 yılının ilk iki çeyreğinde ise sektör sırasıyla yüzde 6,0 ve yüzde 6,8 büyüme gösterdi."
Yenigün, büyüme verileri içinde kamu ve özel sektör inşaat yatırımları ayrımının kaldırılmasının dönemsel bazda detaylı bir karşılaştırma yapmayı imkansız kıldığını belirterek, "Ancak yılın ikinci çeyreğinde büyümede kamu harcamalarının yerini yatırımların aldığı gözleniyor. Buna göre, 2016'nın aynı döneminde yüzde 2,6 artış gösteren inşaat yatırımları, 2017 ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 25 artışla 2013'ün ilk çeyreğinden bu yana en hızlı artışı kaydetti. Kimi ekonomistler, bu durumun KGF kapsamında kullandırılan kredilerin ağırlıklı olarak inşaat sektörüne yönelmiş olabileceğine işaret ettiğini ifade ediyor." diye konuştu.
"KDV ile ilgili kalıcı ve adil bir düzenleme ihtiyaç var"
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Feyzullah Yetgin, KDV indirimi, tapu harçlarının düşürülmesi, 1 milyon dolarlık ev alan yabancılara vatandaşlık hakkı verilmesi ve benzeri önlemlerin sektöre önemli bir katkı yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini, bununla birlikte kalıcı ve sürdürülebilir düzenlemelerle sektörün uzun vadede daha sağlıklı büyümesinin de çok önemli olduğunu vurguladı.
KDV ile ilgili kalıcı ve adil bir düzenleme ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Yetgin, şunları kaydetti:
"Belediyelerin arsa emlak değerleme hesaplamalarına adil ve standart bir yöntem getirilmesi ya da Avrupa ülkelerinde uygulandığı gibi konutta makul ve sabit bir KDV oranı belirlenmesi sektörümüzü ve konut alacak vatandaşlarımızı rahatlatacak. Bununla birlikte yabancıya yönelik 1 milyon dolarlık konut alımı kıstası da, bu teşviki üst sınıf yatırımcıyla sınırlıyor. Dolayısıyla bu avantaj bize kısa vadede hızlı ve yoğun bir akım ya da büyük bir ilgi yaratmayacak. Bununla birlikte Türkiye’ye ilgi gösteren yabancı konut alıcısı, 100-300 bin dolarda yoğunlaşıyor. Bu noktada 1 milyon dolarlık sınırın daha aşağılara çekilmesi, doğrudan bir ihracat kalemi konumundaki yabancıya konut satışlarında KDV, tapu harcı muafiyeti gibi uygulamaların olması da sektörümüzü pozitif etkileyecek. Finansman açısından da arz tarafında proje finans kaynaklarının zenginleştirilmesi ve ucuzlatılması çok önemli. Keza talep tarafında da konut kredilerinde faiz oranlarının düşürülmesi, vadelerin uzatılması da pozitif etki yaratacak beklentiler arasında."
Yetgin, eylül ayında sezonun açıldığını, son çeyrekte satışların artmasını ve 2017'yi, geçen yılın üzerinde bir satış hacmiyle kapatmayı öngördüklerini söyledi.