Ernst & Young’ın Türkiye Usulsüzlük İncelemesi ve Uyuşmazlık Danışmanlığı bölümü tarafından yapılan ve Türkiye merkezli inşaat firmalarının usulsüzlük konusuna yaklaşımını inceleyen araştırma, çalışanların firmaları adına usulsüzlük yapmasının kimi zaman gerekli bulunduğunu ortaya koyuyor. Firma adına usulsüzlük yapmanın kabul edilebilir olduğu bir şirket kültüründe, iç işleyişte de usulsüzlükle daha sık karşılaşılıyor. Ernst & Young Türkiye Usulsüzlük ve İnceleme Bölümü Müdürü Oytun Önder, usulsüzlükle mücadele etmek için ortak bir dil oluşturmanın önemine dikkat çekiyor.
Usulsüzlük doğal karşılanıyor
Ernst & Young Türkiye Usulsüzlük ve İnceleme Bölümü Müdürü Oytun Önder, inşaat sektörü ile ilgili konular gündeme geldiğinde usulsüzlük iddialarının da hemen akla geldiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Usulsüzlük konusunun kamuoyu tarafından doğal karşılanmasının gerekçeleri değerlendirildiğinde, bu algının geçmişten günümüze dek yaşanan tecrübe ve duyumların bir yansıması olduğu ortaya çıkıyor. İhale süreçlerinin çok fazla rekabetçi olması, seçim kriterlerinin açık-net ve şeffaf olmaması, monopolistik hizmet yapısı, yüksek kar beklentilerini karşılamayan kar marjları, yüksek taahhüt riskleri ve taraflar arasındaki yakın ilişkiler gibi sektörün karakteristik özellikleri, usulsüzlük risklerini artırıyor ve negatif önyargıların artmasına neden oluyor.”