Küresel krizden en çok etkilenen sektörlerden inşaat sektöründe
umutlar bu yılın ikinci yarısındaki konut projelerine bağlandı. Yurtdışı
müteahhitlik hizmetlerinde ise 5 yıl sonra 50 milyar dolarlık iş hacmine
ulaşılması öngörülüyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından hazırlanan
''İnşaat Sektörü Analizi''ne göre, mevcut stokların hala
eritilememiş olduğu ve 2009'da yapı ruhsatı verilen binaların yüzölçümündeki
yüzde 4,7'lik azalma dikkate alınarak konut sektöründe en azından 2010'un ilk
yarısında önemli bir canlılık beklenmiyor.
Yeni
projelerin yılın ikinci yarısında gündeme geleceği ve geçmişten alınan derslerin
etkisiyle talebin hem niteliğini hem de niceliğini daha çok dikkate alan
yaklaşımların egemen olacağı düşünülüyor.
Krizden kendi payına düşen dersleri almış olan tüketicilerin de 2010 yılında
yatırım amaçlı konut satın almaktan çok ihtiyaç odaklı alım eğilimi içerisinde
olmaları yüksek bir olasılık olarak görülüyor. Konut sektöründe hem üretici hem
de tüketici kesiminin geçmişte olduğundan çok daha hesaplı hareket edeceği
öngörülüyor.
BDT Pazarı Normale
Dönecek
Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde ise 2010 yılında iş
hacminin önemli oranda azaldığı Rusya Federasyonu başta olmak üzere toplam iş
hacmi içerisindeki payı yarı yarıya küçülen Bağımsız Devletler Topluluğu
(BDT) ülkelerinde yaşanan pazar daralmasının normale döneceği
düşünülüyor.
Yine bu yıl Kuzey Afrika Bölgesi
ile Körfez ülkelerinin önem ve ağırlıklarını sürdürmeleri, Orta ve Batı Afrika
ülkelerine, Orta Asya'ya ve özellikle Hindistan'a açılımın önem kazanması
bekleniyor.
Orta ve Batı Afrika ülkelerine
yönelişin hız kazanmasının temelindeki önemli nedenlerden biri de Türkiye'nin bu
ülkelere olan siyasi açılımları kapsamında faaliyete geçirilmiş olan yeni
büyükelçiliklerin iş adamlarının sorunlarının çözümlenmesine sağlayacakları
katkılar olarak görülüyor.
Analizde, bu
çerçevede, ''yeni iş ortamlarında sahipsiz kalmamak, yerel otoritelerle
yakın temas kurabilmek, pazardaki fırsat ve tehditlerden zamanında haberdar
olmak imkanlarının artması'' müteahhitler açısından özellikle önem
taşıyan konular olarak sıralanıyor.
Orta ve Batı Afrika Ülkelerinde Potansiyel 3-5 Milyar
Dolar
Bu yıl Orta ve Batı Afrika ülkelerindeki yeni iş
fırsatları potansiyelinin 3-5 milyar dolar tutarından olması bekleniyor ve
pazara girişin küçük ölçekli projelerle olacağı öngörülüyor.
Söz konusu
iş potansiyelinin değerlendirilmesi açısından Eximbank
tarafından bu ülkelere proje kredisi verilmesinin büyük önem taşıdığı vurgulanan
analizde, Türk müteahhitlik sektörünün geçmişte Türkmenistan ve Gürcistan
pazarlarına da Eximbank'ın proje kredileri sayesinde nüfuz etmiş olmasının söz
konusu kredilerin ne denli önemli olduğunun kanıtları arasında yer aldığı
anımsatıldı.
Analize göre, 2010 yılında, 2009'da küresel kriz nedeniyle
yaşanan iş hacmi daralmasının telafi edileceği ve 2008'de 23,6 milyar dolar
olarak gerçekleşmiş olan yıllık iş hacmi rakamına yeniden ulaşılacağı tahmin
ediliyor.
Teminat Mektubu
''İnşaat
Sektörü Analizi''nde, yurtdışı müteahhitlikteki performansı
belirleyecek olan önemli faktörlerden biri de geçmişte de olduğu gibi
müteahhitlerin teminat mektubu sorunlarının çözüme kavuşturulmasında alınacak
mesafe olacağı ifade ediliyor.
Zira yılda 20-25 milyar dolarlık iş
hacminin 5 milyar dolarlık teminat mektubuna ihtiyaç olduğu anlamına geldiği
belirtilerek, Türk müteahhitlik sektörünün bu miktarda teminat mektubunun
sağlanmasına ve uluslararası pazardaki rekabet gücünü engellemeyecek şekilde,
uygun maliyetlerle bulunmasına ihtiyaç duyduğu kaydedildi.
Bunun da Türk
bankalarınca verilen teminat mektuplarının pazar ülkelerde kabul gördüğü ölçüde
mümkün olabileceği ifade edilerek, kamu bankalarının yurtdışı müteahhitlik
faaliyetlerinin teminat mektubu sorununu hafifletmek üzere devreye girmelerinin,
Halk Bankasının 2009 Temmuz ayında bu süreci başlatmış olmasının, Ziraat ve İş
bankalarının bu yönde daha aktif olma kararları memnuniyet verici gelişmeler
olarak değerlendirildi.
Müteahhitlerin Kısa Vadeli
Hedefi
Yurtdışı müteahhitlikte
Türk müteahhitlik sektörü için kısa vadeli iş hacmi hedefi 30 milyar dolar, 2015
yılı için yıllık hedef ise 50 milyar dolar olarak belirlendi. Uzun vadede 100
milyar dolarlık iş hacmine ulaşılması mümkün görünüyor ve böylelikle 100 bin
kişiye daha yurtdışında iş yaratılabileceği düşünülüyor.
Analize göre,
sektörün yurtdışında yaratmakta olduğu istihdam hacmi Türk işçiler lehine çok
daha etkin bir şekilde değerlendirilebilir, bu açıdan işgücü maliyetlerinin
rekabete engel oluşturmayacak düzeylere indirilmesi ve Sosyal Güvenlik
Teşviklerinin devreye sokulması önem taşıyor.
2010 Yılı İnşaat Sektörüyle
Bağlantılı Kamu Yatırımları
Bu arada analizde inşaat sektörüyle
bağlantılı kamu yatırımlarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunuldu.
Bu yıl, kamu yatırımlarına geçen yıla göre yüzde 26.4 daha az olmak
üzere 41 milyar lira ayrıldı. Bunun 27,8 milyar lirasını Merkezi Yönetim
bütçesine dahil idareler ile döner sermayeli kuruluşlar, KİT'ler, İller Bankası
ve özelleştirme kapsamındakiler tarafından, 13,2 milyar lirasının ise yerel
yönetimler tarafından harcanması öngörülüyor.
Analizde, kamunun,
''enerji, karayolları ve demiryolları'' alanlarında öngördüğü
yatırımlar şöyle sıralandı:
Enerji: 2010 yılında enerji yatırımlarının toplam tutarı
2009'a göre yüzde 20 artışla 3,38 milyar liraya çıkarılmıştır. Devlet Su İşleri
(DSİ), Elektrik İşleri Etüt (EİE) İdaresi Genel Müdürlüğü ile Türkiye Elektrik
Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) ve Ankara Doğalgaz Üretim A.Ş'ye (ADÜAŞ) bağlı santrallerin
de aralarında bulunduğu enerji kuruluşlarının 127 proje için yaklaşık 3,4 milyar
lira yatırım yapmaları planlanmış, yatırımların 3,3 milyar lirasının devam eden
projelere, 45,2 milyon lirasının ise yeni projelere tahsis edilmesi
öngörülmüştür.
2010 yılında 40 projeyle enerji alanında en çok yatırım
yapacak kuruluş olan DSİ'nin bir önceki yıla göre yüzde 16,8 artışla 1,36 milyar
lira tutarında yatırım yapması programlanmıştır.
Karayolları: Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 2009
yılında 2,46 milyar lira olan bütçesi 2010 yılında 3,07 milyar lira olarak
belirlenmiştir. Bu meblağlara kamulaştırma, otoyol gelirleri, ATV, KOF ve
özelleştirme ödeneğinden aktarılacak kaynaklar dahil değildir.
Demiryolları: Son 60 yılda ilk kez olmak üzere,
Demiryollarının 2010 yılı yatırım ödeneği, 4,5 milyar lira ile 3 milyar lira
ödenek ayrılan Karayolları ödeneğini geride bırakmıştır. Ulaştırma Bakanlığının
2010 yılı yatırımlarının sektörel dağılımlarına göre de, ilk sırayı yüzde 48'lik
payla demiryolları almış, demiryollarını, yüzde 39'luk payla Karayolları
izlemiştir. Demiryolları yatırımları Marmaray gibi dev projelerle birlikte 4,5
milyar lirayı bulmuştur.
TCDD'nin 2010 yılı
yatırım programında en fazla ödenek 610 milyon lirayla Ankara-İstanbul arası
hızlı tren projesine ayrılmıştır.
2009 Yılı Verileri
Analize göre, inşaat yüzde 16,3
ile en çok küçülen sektör oldu. İnşaat sektörünün GSYH içindeki payı 2007
yılında yüzde 6,49 ve 2008'de yüzde 5,93 iken 2009'da yüzde 5,21'e geriledi.
Analizde, ayrıca 2009 yılında yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi
verilen yapıların yüzölçümleri hakkında da bilgi verildi.
2009'da bir
önceki yılın 12 ayına göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların
yüzölçümünde yüzde 4,7, bina sayısında yüzde 4,7, değerinde yüzde 9,5 oranında
düşüş olurken, daire sayısında yüzde 1,3 oranında artış yaşandı.
2008
yılında yapı ruhsatına göre konut bina sayısı 81 bin 3 iken, bu rakam 2009'da
yüzde 4,2 düşerek 77 bin 592 oldu. Konut yüzölçümleri ise 2008 yılında 74 milyon
340 bin 807 metrekare iken yüzde 3,1 artarak 2009'da 76 milyon 648 bin 774
metrekare olarak gerçekleşti.
Geçen yıl 2008'e göre belediyeler
tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların yüzölçümünde yüzde 12,6,
bina sayısında yüzde 3,5, değerinde yüzde 7,0, daire sayısında yüzde 12,0
oranında artış oldu.
2008 yılında verilen yapı kullanma izin belgelerine
göre 63 bin 851 olan konut binası sayısı 2009'da yüzde 4,1 artarak 66 bin 450
oldu. Konut yüzölçümleri ise 2008'de 51 milyon 930 bin 814 metrekareyken yüzde
13,3 artarak 2009'da 58 milyon 839 bin 589 metrekare olarak gerçekleşti.
(AA)