İnşaat sektöründe, 2005 ve 2006 yıllarında yakalanan yüzde 20'ler düzeyindeki büyüme hızı, 2008'in 3. çeyreğinde yüzde 4,3 küçüldü. Sektörün 9 aylık büyüme hızı da yüzde -1,1 oldu. Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, 2007'de başlayan "düşük tempolu büyümenin", 2008'de yerini negatif büyümeye bırakmak üzere olduğunu belirterek, ekonomi yönetiminin inşaat sektörü temsilcileriyle acilen bir "kriz toplantısı" yapması gerektiğini söyledi. Küresel krizin atlatılmasında inşaat sektörünün ağırlıklı rol üstlenmesi gerektiğine inandıklarını kaydeden Eren, şöyle konuştu:
"Toplam 2,3 milyar dolar kaynak tahsis edileceği belirtilen GAP, DAP ve KOP
adlı bölgesel kalkınma projelerinin eylem planlarına uygun olarak gerçekleşip
gerçekleşmeyeceği inşaat sektörünün 2009'daki büyüme performansını doğrudan
etkileyecek çok önemli bir faktördür. Bu ve benzeri belirsizlikler nedeniyle
2009 için 'tutturulması gereken hedef' olarak gördüğümüz yüzde 10'luk büyümenin
ne ölçüde aşağı çekileceğini kestirmek bu aşamada mümkün değildir. Dileğimiz,
inşaat sektöründen ekonomiyi kısa sürede canlandırabilecek bir lokomotif olarak
yararlanılmasıdır. Bunun yapılmaması halinde 2009'da sektörümüz için en iyimser
tahmin veya temenni büyümek şöyle dursun, küçülme oranının yüzde 5'in altında
kalması ve firmalarımızın bu kritik süreci en az hasarla atlatabilmeleri
olacaktır."
"Kamu yatırımlarına ağırlık
verilmeli"
Eren, 2009 yılı içinde yap-sat sektörünün kendi kendine canlanma imkanı görünmediğini ifade ederek, "Bu nedenle mutlaka kamu yatırımları ve yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kanalıyla inşaat sektörünün canlandırılmasına ihtiyaç var" dedi. Erdal Eren, bu çerçevede alınması gerektiğine inandığı önerileri şöyle sıraladı:
"Karayolları ve Devlet Su İşleri (DSİ) yatırımları başta olmak üzere kamu
altyapı yatırımlarında öngörülen ödenek artışları, herhangi kısıntı yapılmadan
uygulamaya yansıtılmalı. GAP, DAP ve KOP'ta eylem planlarına uygun yol alınması
çok önemli.
- TOKİ'nin konut yatırımlarında, talep gerilemesinin de etkisiyle
duraklama başladı. Bu yatırımların devamını sağlamak ve TOKİ'nin kaynaklarını
güçlendirmek için kamu arazilerinin tahsisi dahil, gerekli önlemler
alınmalı.
- Tüketici tedirginliğini bertaraf etmek üzere TOKİ'den konut satın
alan vatandaşlara, geri ödeme güçlüğüne düşmeleri halinde yaptıkları ödemelerin
iade edilebileceğine dair devlet güvencesi verilmeli.
"Kamu
bankaları teminat mektubu vermeli"
- Başta Ziraat Bankası olmak üzere, kamu bankaları yurtiçi ve yurtdışı inşaat
projelerine teminat mektubu verme konusuna sıcak bakmıyor. Kamu bankalarının
yönetimlerinin konuya sıcak bakmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılmalı.
-
Aynı çerçevede kamu bankalarının, müteahhitlik firmalarının yoğun iş yaptıkları
Libya, Katar ve Cezayir gibi ülkelerde şube açmalı.
- Türk bankaları
tarafından verilecek teminat mektuplarının, en azından geçici bir süre için
banka kredi sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınma karşılıkları minimuma
indirilmeli.
- Geçmişte yaşanan sorunlar nedeniyle ülkeler, Türk bankalarının
teminat mektuplarını kabul etmemeye başlamıştır. Sorunun çözümü ve Türk
bankalarının yeniden yabancı ülkeler nezdinde itibar kazanmaları için özellikle
yurtdışına verilen teminat mektuplarıyla ilgili ihtilafların çözümü için ihtisas
mahkemeleri kurulmalı.
- Eximbank tarafından geçmiş dönemde başarıyla
uygulanmış olan proje kredileri uygulaması yeniden, kapsamlı bir şekilde hayata
geçirilmeli.
- Son dönemde global krize bağlı olarak çeşitli ülkelerde
müteahhitlik firmalarının alacaklarında gecikmeler yaşanıyor. Bu gecikmelerin
yaratmakta olduğu sıkıntıların giderilebilmesi için başta Rusya Federasyonu
olmak üzere, müteahhitlik firmalarına yönelik köprü kredi uygulaması
gerçekleştirilmeli.
- Eximbank'ın, Türk bankalarına ait teminat mektuplarının
kabul edilmediği ülkelere dönük düzenlemiş olduğu teminat mektubu
kontr-garantisi uygulamasına işlerlik kazandırılması için yeniden gözden
geçirilmeli ve gerekli değişiklikler yapılmalı.
- Yurtdışı müteahhitlik
hizmetlerine yönelik Eximbank aracılığıyla bir risk sigortası sistemi ivedilikle
hayata geçirilmeli.
- Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde Türk işçisi
çalıştırmanın önündeki zorluklar kaldırılmalı."
"Orta gelirlinin kredi kullanması
zor"
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Şükrü
Koçoğlu da A.A muhabirine açıklamasında, özel sektörün konut
yapımlarının düştüğünü, fabrika ve benzeri yatırımların da azaldığını ifade
ederek, kredi imkanlarındaki daralmanın etkisine dikkati çekti. Küresel krizin
olumsuz etkilerinin konut sektöründe derinden hissedildiğini dile getiren
Koçoğlu, şöyle konuştu: "Konut sektörü 2 yıl önce malzeme fiyatlarındaki
artıştan derin bir yara almıştı. Şimdi de mali kriz nedeniyle özellikle orta
kesime yönelik konut talebi durma noktasına geldi. Konut kredi faizleri bu
devrede önemli ölçüde arttı. Küresel mali kriz ortamında konut faiz oranlarının
da bir süre düşmesi zor gözüküyor. Yüksek faiz ortamı ise zaten küçülme süreci
içindeki konut sektöründeki yavaşlamayı derinleştirecektir. Konut kredi faiz
oranları Eylül ayı verilerine göre 1,79 seviyelerine kadar yükselme gösterdi. Bu
ortamda, orta gelirli bir tüketicinin kredi kullanması
zor."
İnşaat sektörünün gelişimi
İNTES'in hazırladığı "İnşaat Sektörü Raporunda", Türkiye'de inşaat sektörünün 1980'li yıllarda ciddi bir gelişim gösterdiği, büyüme trendinin 1988 yılından sonra yavaşladığı kaydedildi. Raporda, "Yavaşlamanın en önemli nedenlerinden biri faizlerin serbest hale gelmesine yol açan liberalizasyon sürecinin başlaması. Yüksek faizler, hem yatırım maliyetlerini artırdı hem de inşaatçının finansman maliyeti yükseldi" değerlendirmesine yer verildi.
Rapora göre, 1993-2003 döneminde Türkiye ekonomisi yüzde 26,13 oranında büyüdü ancak inşaat, ana sektörler arasında küçülen tek sektör olarak yüzde 22,4 daralma gösterdi. Raporda daralmanın esas olarak, kamu inşaat sektörü yatırımlarındaki düşüşten kaynaklandığı belirtildi.
2003 yılı öncesinde konut inşaatlarının da düşük seviyede olduğuna işaret
edilen raporda, "Bunun en önemli nedenlerinin başında, yüksek faiz ve döviz
kurları nedeniyle bireysel tasarrufların konut yatırımları yerine kamu
kağıtlarına yönelmiş olmasıdır. Konut sektörü 2004 yılından itibaren canlanmaya
başlamış, 2005'in ilk yarısında inşaat ruhsatlarındaki artış oranı, bir önceki
yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 40 artmıştır"
denildi.
Sektörün 2009 için umudu sulama
yatırımları
Rapora göre, 2004 yılında başlayan büyüme sürecinde, faiz oranları ve enflasyondaki düşüşün yanı sıra uzun vadeli, düşük faizli konut kredileri ve "yapım tekniği eleştiri konusu olan" duble yol projeleri etkili oldu. Sektör, 2004'te yüzde 4,6, 2005'te yüzde 21,5, 2006'da yüzde 19,4 büyüme gösterdi.
2006 yılı sonunda başlayan duraklamanın 2007 yılında da devam ettiği kaydedilen raporda, "2007'nin seçim yılı olması, belirsizlik ortamını doğurmuştur. Belirsizlik ortamı ise başta özel sektör yatırımlarının ertelenmesine neden olmuştur" denildi.
Raporda, büyümedeki yavaşlamanın inşaat sektörüne de yansıdığı ve sektördeki
büyüme oranının yüzde 5,7 düzeyinde kaldığı belirtilerek, 2008'in ilk 6 ayında
da sektörde küçülme sürecinin devam ettiği kaydedildi.
Enflasyondaki yükseliş
ve faiz oranlarının yukarı yönlü hareketinin geleceğe ilişkin yatırım
kararlarını etkileyeceği ifade edilen raporda, "Uluslararası gelişmeler
paralelinde kredi koşullarındaki sıkılaşmanın konut sektörünü olumsuz etkilemeye
devam edeceği düşünülmektedir. Ancak 2009 yılı için olumlu gelişmelerin
sinyalleri de vardır. Sektör yatırımları için beklenti tarımsal sulama
yatırımlarının ön plana çıkmasıdır" denildi.