''İnşaat Sektörü Arap Dünyasında Etkinliğini Artırmalı''
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği
(İMSAD) tarafından hazırlanan eylül ayı raporunda,
inşaat sektörünün büyüme rakamları, Avrupa'nın borç sorunu ve Arap
dünyasındaki gelişmelerin sektöre etkisi ele alındı.
Türkiye'nin kaydettiği yüzde 8,8'lik büyümede inşaat sektörünün etkisinin net
bir şekilde görüldüğü vurgulanan raporda, inşaat sektöründe müteahhitlik hizmeti
veren şirketlerin sermaye yapısının güçlenmesi ve proje finansmanı konusunda
tecrübe kazanmalarının, görece zayıf seyreden gayrimenkul talebine karşın inşaat
sektörünün büyümesine neden olduğu kaydedildi.
Son rakamlara göre yüzde 13,2'lik büyüme gösteren sektörün gelişimine devam
ettiğinin görüldüğü dile getirilen raporda, şunlar ifade edildi:
''Büyük inşaat projeleri ile birlikte büyüme atağına geçen sektörün ekonomiye
katkı payı da artış eğilimine girmiştir. Buna göre ekonomiye katkı payı 2009
yılının 3. çeyreğinde yüzde 4,6'yı gördükten sonra yeniden çıkışa geçmiştir. Son
açıklanan rakamlara göre ekonomiye katkı payı yüzde 6'yı yakalamıştır. İnşaat
sektörünün büyüklüğünde ise çeyreklik bazda cari fiyatlarla dikkat çektiğimiz 10
milyar TL'nin artık çok geride kaldığı görülmektedir. 2011 yılında artış
ivmesini koruyan sektör büyüklüğü ilk çeyrekte 12,83 milyar TL, son olarak ise
15,3 milyar TL seviyesine ulaşmıştır. Mevcut yatırımlar göz önünde
bulundurulduğunda inşaat sektörünün büyüme potansiyeli görünmektedir. Ancak bu
noktada global krizin olası etkilerine dikkat edilmelidir.''
Raporda, inşaat yatırımlarında özel-kamu ayrımına bakıldığında özel sektörün
açık arayla önde olduğu, krizin etkili olduğu dönemlerde ekonomiyi canlı tutmak
için inşaat yatırımlarına ağırlık veren kamu sektörünün ''frene bastığının''
görüldüğü, son açıklanan rakamlara göre inşaat yatırımlarının kamu sektöründe
yüzde 6,5, özel sektörde ise yüzde 15,8 düzeyinde arttığı belirtildi.
''İnşaat sektörünün büyümeye devam etmesi beklenmeli''
Yapı izinleri rakamları incelendiğinde inşaat sektörünün ''akıllı adımlar''
attığının görüldüğü ifade edilen raporda, uzun vadeli adımları atmadan önce
küresel gelişmelerin netleşmesini bekleyen sektörün, orta vadeli yatırımlarda
ise hızlı hareket ettiği, bunun sonucu olarak yapı ruhsatında geçen yıla göre
bir düşüş yaşandığı görülürken, yapı kullanım izinlerinde artış oranlarının
oldukça yüksek bir düzeyde gerçekleştiği bildirildi.
Raporda, yapı ruhsatları geçen yılın aynı dönemine göre nisan, mayıs ve
haziran aylarında sırasıyla yüzde 32, yüzde 4,7 ve yüzde 14,4 düzeylerinde düşüş
gösterirken, aynı dilimde yapı kullanım izinleri yüzde 10,6, yüzde 31,1 ve yüzde
44,1 düzeyinde artış gösterdiği, buna bağlı olarak yılın 2. çeyreğinde 29 milyon
metrekare yapı ruhsatı alınırken, 24,7 milyon metrekare yapı kullanım izni talep
edildiği kaydedildi.
Avrupa'daki borç sorunu nedeniyle küresel ölçekte oluşan belirsizliğe karşın
genç nüfusu ile dinamik bir ekonomiye sahip olan Türkiye'de inşaat sektörünün
büyümeye devam etmesi beklenmesi gerektiği vurgulanan raporda, ''Ancak kısa
vadeli finansal dalgalanmalar nedeniyle tüketici talebinde zaman zaman
yaşanabilecek daralmalar göz önünde bulundurulmalı, proje finansmanı konusunda
risk yönetimine önem gösterilmelidir. Yine özellikle Türkiye'nin popülaritesinin
arttığı Arap dünyasında inşaat sektörü etkinliğini artırmalıdır''
denildi.