İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği İMSAD’ın, 5 Mart 2007, Pazartesi günü İstanbul’da düzenlediği ‘2007 Yılında İnşaat Sektörü’ konulu panelde, kamu ve özel sektör kuruluşlarının temsilcileri ve uzmanlar, inşaat sektörünün durum değerlendirmesini yaparak, Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat sektöründe sürdürülebilir ve kalıcı büyümenin sağlanabilmesi için fikir alışverişinde bulundu.
Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol'un yöneticiliğini üstlendiği panelde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Sabri Özkan Erbakan, Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Yardımcısı Halil İbrahim Akça, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Sefer Akkaya, TSE Genel Sekreteri Rasim Yılmaz, Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Erhan Kamışlı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Asaf Savaş Akat konuşmacı olarak yer aldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan İMSAD Başkanı Dr. Murat Akdoğan, ülkemizin, uzun vadede, 2010 yılında bölgesel güç ve 2020 yılında global güç olmak hedefi doğrultusunda, sanayi ile birlikte Türk inşaat sektörü ile inşaat malzemesi sanayi olarak mutlaka bu politikaya katkı sağlayacaklarını belirtti. Akdoğan; Türk inşaat malzemesi sanayinde bazı yapısal değişikliklere, daha fazla girişimciliğe, sürdürülebilir gelişmeye, daha fazla araştırma-geliştirme ve yenilikçiliğe, firmalar ve sivil toplum örgütleri arasında daha fazla işbirliği ve kümelenmeye, bilgi ve iletişim teknolojilerinin daha yoğun kullanımına ve daha fazla eğitime ihtiyaç bulunduğunu iletti.
Dr. Murat Akdoğan
Dr. Murat Akdoğan’ın açıklamaları arasında yer alan dikkat çeken bir nokta da, İMSAD’ın, 2003 yılından bu yana, CEPMC, Avrupa İnşaat Malzemesi Üreticileri Konseyi’nde Yönetim Kurulu asil üyesi olarak görev yaparak Avrupa Komisyonu ile iç içe çalışmalarını sürdüren Konseyin Teknik Komitelerine daha aktif katılım sağlıyor olması oldu. İMSAD'ın, bünyesine katılan 20 yeni sektör derneğiyle Türkiye'nin en büyük sektör derneği haline geldiğini belirten Akdoğan'dan sonra kürsüye Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörünün ekonomideki rolünü değerlendirmek üzere Prof. Dr. Asaf Savaş Akat çağrıldı.
Prof. Asaf Savaş Akat
Son 7 yılda Türkiye ekonomisinde çok büyük bir dönüşümün yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, bu değişimin ilk etapta kamu maliyesi ve dalgalı kur politikasının benimsenmesiyle gerçekleştiğini dinleyicilerle paylaştı. Önümüzdeki yıl için "Faiz ve kurda fazla hareket olmayacağını düşünüyorum. Bu yıl büyüme yavaşlayabilir, yüzde 4’ün altında bir düşüş olabilir. Enflasyon yüzde 6.5’a düşebilir" yorumunda bulunan Akat, inşaat sektörüyle ilgili olarak şunları söyledi: " İnşaat sanayi, gelişmiş piyasa ülkelerinde gayrimenkul ve inşaat operasyonlarına bakıldığında konjonktüre en ilgili olan kamu sektörüdür. Konjonktür iyiyse konut talebi yaşanır. Türkiye’de 90’ların sonunda konut sektöründe yaşanan çöküşün sebepleri çeşitliydi. 2000 yılında yaşanan krizden önce de sıkıntılıydı. Ancak ekonomi yolunda gitmeye başlayınca, talep de artmaya başladı ve sektör talep geldiğinde hazırlıksız yakalandı. Şu anda ise Türk inşaat sektörü, mevcut konut inşaatının üç katı kadar yeni bir konut ihtiyacının inşaatına girişebilecek güçtedir. Biz betonperver ve tapu sever bir milletiz. Bu kadar çok alışveriş merkezi, lüks konut talebinin altında bu yatıyor. Düşüncem şu ki, her gün yeni projeler yapılıyor ama arz fazlası döneme girildiğini düşünüyorum. Bir ya da bir buçuk yıl sonra malzeme açısından sıkıntı yaratabilecek bir durum oluşabilir".
Prof. Akat, enflasyon düştükten, enstrümanlar geliştikten sonra mortage’ın önemli bir kaynak olacağını belirterek mevcut yasanın Amerika uygulamasıyla karıştırılmaması gerektiğinin altını çizdi. Akat, "Amerika'da çalışan 100 kişiden 92’si maaşlı çalışıyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 50, yani çalışan 2 kişiden 1’i müteşebbis. Mortgage ise sabit gelirliler için bir sistem, müteşebbisler için değil. Dolayısıyla uzun dönemde etkili olacağını düşünüyorum" dedi.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Sabri Özkan Erbakan, yapı sektörünü değerlendirdiği konuşmasında özellikle yurtdışı yatırımlar üzerinde durdu. Erbakan, "Sektörün yurtdışı iş hacmi de giderek büyüyor. 2006 yılında 12.7 milyar dolarlık ihale gerçekleştirilmiş, 65 ülkeyle iş yapılıyor. Toplamda gerçekleştirilen proje sayısı ise 3500. Dünyada ilk 100 müteahhitlik firması arasında 5 Türk firması yer alıyor. Türk müteaahitlik sektörü, Amerika ve Çin’den sonra 3. sırada geliyor" dedi.
Sabri Özkan Erbakan
Güvenli yapılaşma kapsamında “Deprem Planı Eylem Çalışmaları”na devam edildiğini bildiren Erbakan; Yapı kanunu, mimarlık ve mühendislik kanunu, afet kanunu gibi kalemlerde revizyon çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Erbakan sözlerini "Türkiye deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda olan bir ülke. Yüz yılda 195 hasarlı deprem yaşanmış, 100 bin kişi hayatını kaybetmiş, 650 bin konut ve işyeri yıkılmış. Deprem bugün yüzde 61 oranla en önemli doğal afet olarak duruyor. Ülke nüfusunun yüzde 85’i 1. ile 3. dereceden deprem kuşağında yaşıyor. Bakanlık zarar azaltma çabasında, Afet Yönetimi Stratejik Planı’nda nihai aşamaya gelindi. Riskli alanlar için bütünleşik afet tehlike haritaları hazırlandı. Dünya Bankası’ndan alınan 400 milyon dolarlık krediyle kamu binaları güçlendiriliyor " diyerek bitirdi.
Panelin, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndan diğer konuşmacısı ise Yapı İşleri Genel Müdürü Sefer Akkaya idi. Akkaya, İMSAD'ın üreticilerin örgütlenmesi konusunda etkin bir yapı olduğunu belirterek, yapı sektöründe kalite artırılması için yeni hizmet standartlarının benimsenmesi için İMSAD'a da büyük rol düştüğünü iletti. Bakanlık kapsamında Yapı Teknolojisi Platformu'nun kurulduğunu ve Yapı Araştırmaları Derneği'nin kurulmasının gündemde olduğunu ileten Akkaya, platform hakkında , "İnşaat sektörü, vizyonsuz bir imaja sahip. Sektör patentli araştırmalardan faydalanamıyor, yeni Ar-ge’ye önem verilmiyor. Dernek bu alandaki boşlukları dolduracaktır, aynı zamanda da Araştırma Enstitüleri’nin kurulmasına destek olacaktır. Sektörün AB sürecinde sürdürülebilirlik sağlamasına yardım edecektir" yorumunda bulundu.
Türk Standartları Enstitüsü Genel Sekreteri Rasim Yılmaz ise Avrupa Birliği uyum sürecinde mevzuattaki değişiklikler ve CE, G gibi yeni belgelendirme ve düzenlemeler konusundaki yeni gelişmeleri, panele katılımcılarıyla paylaştı.