Edusya Nano Teknoloji Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Varol Yılmaz'ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda, Saint-Gobain Weber Türkiye Genel Direktörü Levent Gökçe ve Akşan Yapı Ege Bölgesi İş Geliştirme Sorumlusu Serdar Öncü, kendi deneyimleri üzerinden 'inovasyon'u anlattılar.
Levent GökçeTürkiye'nin ar-ge yoluyla yeni teknolojiler yaratmak konusunda gelişmiş ülkelere çok geride kaldığını ve bunun da hemen kapanacak bir ara olmadığına dikkat çeken Levent Gökçe, bu anlamda 'eğitim'in önemine vurgu yaptı. Türkiye'de uygulamacıların eğitimine kaynak ayrıldığını, ancak yeni teknolojileri geliştirecek kişilerin eğitimi için aynı koşulların sağlanmadığını ifade eden Gökçe, eğitim sisteminin bunu sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmasının zorunluluğunun altını çizdi. Gökçe, ayrıca uygulayıcıların genellikle usta-çırak ilişkisi şeklinde yetiştirildiğini; bu modelin yeni ürünlerin benimsenmesinde ciddi bir direnç noktası olabildiğini de söyledi. Gökçe, özellikle endüstriyel yapı harçları sektöründe firmaların çok düşük kar marjlarıyla çalışmak zorunda kaldıklarını ve bu nedenle ar-ge ve inovasyon için yeterince kaynak ayıramadıklarını savunarak, şunları söyledi:
"Ayrıca yatırım planlaması da çok zayıf olduğu için, ihtiyacın çok üstünde kapasite var. Haksız rekabet, önemli bir sorun. Bu noktada firmalarımızın günlük hedeflere yoğunlaşmaktan vazgeçip, orta ve uzun vadeli projelere yönelmesi gerek; kopyacılıktan kurtulmalıyız. Aslında 1999 depreminden sonra sektör, çok hızlı bir gelişme kaydetti. Önemli yönetmelikle çıkarıldı ve bunlar pazara doğru teknolojilerin gelmesi için uygun bir ortam hazırladı. Fakat gelinen noktada bu yönetmeliklere ne kadar uyulduğu yeterince denetlenmiyor; bu da haksız rekabet yaratıyor".
Serdar ÖncüOturumun diğer konuşmacısı Serdar Öncü ise inovasyonun 'sürdürülebilirlik' ile birlikte düşünülmesi durumunda büyük bir fayda sağlayacağı görüşünü savundu. Akşan Yapı'nın malzeme üretiminden gayrimenkul geliştirilmesine kadar geniş bir alanda faaliyette olduğunu anımsatan Öncü, dolayısıyla inovasyonu sadece malzeme geliştirmek olarak görmediklerini, iş modellerinin geliştirilmesinden organizasyona kadar bir süreç olarak gördüklerini anlattı. Türkiye'nin inovasyon açısından çok büyük bir potansiyel taşıdığına dikkat çeken Öncü, ancak bir inovasyonun başarılı olabilmesi için de bir değer üretmesi, maddi ve manevi bir karşılığının olması gerektiğini sözlerine ekledi.